Atmosfere salınan karbondioksit miktarının fazla olması ve bunun %20 den fazlasının içten yanmalı motorlardan kaynaklanması otomobil üreticilerini elektrikli ve hybird otomobil üretmeye teşvik etmiştir. %100 çevreci olan ve çevreye karbondioksit salınımı yapmıyan elektrikli otomobiller ileriki tarihlerde içten yanmalı motorların yerini alması düşünülüyor. Ülkemizde yeterli istasyonların bulunmaması , elektrikli otomobil fiyatlarının uygun olmaması yüzünden elektrikli araçlar Avrupa , ABD ve Japonya gibi ülkelere nazaran çok daha az kullanılmaktadır.
ELEKTRİKLİ MOTORLARIN TANIMI
Elektrikli otomobiller benzinli otomobillere göre çok daha önce üretilmiştir. 19.YY’da üretilen elektrikli otomobillerle 100 km’lik hıza sınırı geçilmiştir. 1899’da Ford’un çıkardıgı Model-T modeliyle içten yanmalı motorların performansının daha iyi oldugu anlaşılmış ve elektrikli otomobiller yerine 1899’dan sonra içten yanmalı motora sahip otomobiller üretilmeye başlanmıştır. Günümüzde azalan petrol rezervleri , çevreye salınan karbondioksit miktarının atmosfere zarar vermesi yüzünden bir çok otomobil üreticisi tekrardan elektirikli otomobil üretmeye başlamışlardır. Renault Fluence ZE modeli ülkemizde üretimi yapılmaktadır. Yeterli alt yapı olmadıgı için ülkemizde kullanımı çok azdır.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ
Elektrikli otomobiller kendi kendine giderken,dururken enerji harcamazlar. içten yanmalı motorlar dururken, kendi kendine giderken dâhi enerji harcamaktadır. Hızlı şarj ile 10-20 dakikada şarj olması ve dolu bir batarya ile 350 km yol yapması hem yakıt tasarrufu olarak hemde enerji verimliligi olarak elektrikli otomobilleri cazip kılmaktadır.
İçten yanmalı motorlar enerji verimliligi baz alındıgında verimliligi elektrikli motorlara göre çok azdır. İçten yanmalı motorlarda enerjinin bir çogu ısı yoluyla harcanmaktadır.
ELEKTRİKLİ ARAÇ TEKNOLOJİSİNİN TANIMI
Elektrikli araç en basit anlatımla içten yanmalı bir motor yerine elektrikli motor kullanan araçlara verilen isimdir. Elektrikli araçlarda, akülerde depolanan elektrik enerjisinin motor vasıtasıyla mekanik enerjiye çevrilmesiyle hareket saglanır. Vites kutusu gibi mekanik aksamların aradan çıkarıldıgı bu yeni nesil araçlarda genellikle lityum-iyon aküler kullanılmaktadır. Son derece sessizdirler ve CO2 emisyonu oluşumuna yol açmazlar.
Verimlilikleri her geçen gün artan elektrikli araçlar artık minivandan spora, normal binek arabadan elektrikli bisikletlere kadar degişik boyut ve stillerde üretilmektedir. Günümüzde 100 km/h hıza 4 saniyede ulaşabilen, tam dolu şarjla 350 km’ ye kadar yol alabilen elektrikli araçlar üretilmeye başlanmıştır.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN ŞARJ OLANAKLARI
Elektrikli araçların kullanıcılarına sagladıgı kolaylıklardan biriside elektriğin olduğu hemen her yerde sarj edilmeleridir. Elektrikli araç kullanıcısı diledigi taktirde;
- Gece boyunca evinde garaj imkanı varsa şarj edebilirsiniz
- Mesai saatiniz süresince şarj edilebilir.
- İstenildigi taktirde özel donatılmış otoparklarda
- Özel tasarlanmış şarj istasyonlarında
- Şarj üniteleri yerleştirilmiş alışveriş merkezleri, caddeler, park alanları gibi yerlerde şarj edebilmektedir.
Elektrikli araçların yurt dışında kullanımı ülkemize nazaran daha yaygındır. 3 farklı şarj ünitesi geliştirmişlerdir:
YAVAŞ ŞARJ ÜNİTESİ: Genelde 120 V çıkışı olan, akım degeri 10 A ile sınırlandırılmış ve şarj süresi 8-14 saat arasında degişen ünitelerdir. Bu üniteler ev ve ofislerde kullanılabilir.
NORMAL ŞARJ ÜNİTESİ: En çok kullanılan şarj ünitesi olup genelde 240 V civarı çıkışlı, 32-40 A’lik akım degerine sahiptir ve araçları 4-8 saat arasında şarj edebilmektedir.
HIZLI SARJ ÜNİTESİ: Bu üniteler yüksek voltajda çalışan ve 10-20 dakika arasında şarj yapabilen türlerdir. Özel şarj istasyonları, otoparklardaki özel hızlı şarj alanları için ideal olan ünitelerdir.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN AVANTAJLARI
-Çevreye karbondioksit emisyonu salmadıgı için çevreye zarar vermez.İlerleyen dönemlerde çevrenin dahada kirlenecegi göz önüne alındıgında en önemli etkenlerden birisi cevre kirliliginin önlenmesidir.
-Elektrik enerjisiyle çalışması , motorun içten yanmalı motorlara göre bir hayli sessiz çalışmasını saglar. Buda araç kullanıcısına sessiz bir sürüş zevki yaşatır.
– Yüksek performansa sahiptirler, düşük hızlarda bile yüksek tork elde etme imkânları vardır. Çok çabuk hızlanabilirler.
-İçten yanmalı motorlara göre çok daha az sayıda parça kullanılmaktadır. Bu sayede işletme maliyetleri çok daha düşüktür. Arıza çıkarma riski daha azdır. Kullanım süresi daha fazladır.
-Akaryakıt tüketiminin azalması ile dışa bagımlılıgımız ciddi anlamda azalıcagı öngörülmektedir.
-Kaza anında içten yanmalı motorlarda benzinin patlama, alev alma gibi riskleri vardır.Elektrik enerjisinde patlama ve alev alma olasılıgı çok daha azdır.
-Şehir merkelerinde büyük yer kaplayan benzin istasyonlarına gerek kalınmıyacaktır. Bunun yeride çok daha az yer kaplayan elektrik şarj istasyonlarına gereksinim duyulcaktır.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN DEZAVANTAJLARI
-Enerji depolama teknolojisi henüz istenilen seviyeye ulaşmadıgı için araçlar sık arayla şarj edilmek zorundadır.
-Hızlı sarj ile 10-20 dakikada şarj ediliyor fakat bu akünün ömrünü azaltmaktadır. Normal sarj süresi ise 4-8 saat arası gibi uzun bir zaman dilimidir.
– Elektrik enerjisi talebinin her araç için yıllık 5 MW’lık artışa yol açacagı öngörülmektedir. Mevcut elektrik altyapımızın bu talebi karşılamaya yetecegi saglıklı bir şekilde araştırılmalıdır.
-Elektrikli araç konusunda yasal mevzuat ve yönetmelik eksiklikleri bulunmaktadır. Trafiğe çıkacak elektrikli araçların neye göre ruhsatlandırılacagı, hangi tip araç sınıfına göre vergilendirilecegi henüz netlik kazanmamıştır.