Çöpe Atılan Bilgiler
Issız adaya düşüp orada...
Biz yazılımcılar yeni şeyler öğrenirken bir yandan da eskilerini çöpe atıyoruz. Örneğin ben eskiden DOS’u sistem programlama bağlamında çok iyi bilirdim. Fakat ne oldu? DOS bitti. Bugünkü kuşak o günleri hiç bilmiyor bile. Boşa mı gitti bütün öğrendiklerim peki? DOS kesmeleri, bellekte kalan programlar, aygıt sürücüleri, şunlar bunlar... Hepsi olmasa da çoğu çöpe gitti maalesef. Tabi siz de diyeceksiniz ki “kalmıştır birşeyler. Onların mutlaka bir faydası dokunmuştur sonraki öğrendiklerinize”. Evet ama kalanlar oransal olarak çok düşük. Belki %10’luk bir bilgi ve deneyimden kalıcı olarak faydalanabilmişimdir. Yalnızca DOS mu? Hayır bir çırpıda size yirmiye yakın konu sayabilirim.
Şimdi bu yazıyı okuyan genç programcıları demotive etmeyeyim. Yeni şeyler öğrenmenin de çekici pek çok tarafı var. Bu süreci katlanılır yapan bir unsur da bu zaten...
Kaynak: Çöpe Atılan Bilgiler
Sayın elektronikmuh;
Yazınızı okuyunca bir an yazının size ait olduğunu sanarak bir yaşına baktım, bir de DOS komutlarıyla bilgisayar kullandığını sandım. Alıntı olduğunu görünce fikrim değişti, ama gençliğim aklıma geldi, yazmadan edemedim.
Elektrik teknisyeniyim ama programcılık kursuna da gidiyorum, merak... Yıl 1991-92... 12 ay boyunca her akşam 2-3 saat COBOL, PASCAL, FORTRAN, Foxbase, DbaseIII-VI... BASIC zaten zorunlu...
Ne oldu..? Bir yıllık emek, bedel bir hiç uğruna, gördüğüm kurslar o günlerde (belki) son günlerini yaşıyordu. Sadece eski işletmelerde kullanılıyordu... Biz onun alfabesinden bir harf öğrenirken onun kitabı çıkıyordu, hızına yetişemiyorduk. Zaman içinde hepsi unutuldu gitti, hala programcılık yapanlara sadece bir temel bilgi, programcılık mantığını öğretmekten öteye gidemedi.
Bilgisayar, yazılım, telekomunikasyon gibi çok hızlı sektörlerde çağı yakalamak, hızla giden bu sektör trenine hangi vagona yetişip atlamak çok zor...