Çok imreniyorum kamu çalışanlarına

_Glorious_

Üye
Katılım
24 Ağu 2013
Mesajlar
63
Puanları
1
Yaş
34
Şu an kız arkadaşımla çıkıp gezmek varken ben ofiste kablo listesiyle uğraşıyorum. Peki neden bu işle bugün uğraşıyorum? Çünkü Türk şirketlerinde kurumsallık, düzen, planlama sıfır... İnş en yakın zamanda ben de kamudayım
 
İnşallah gelirsin arkadaşım, kafan rahat olur. Maaş zaten iyi.Şantiye ye fazla kaptırma kendini. Kamuda huzur var, ne özel sektörde ki gibi aldığın maaşı abartarak söyleme var, ne maaşın hangi gün yatacak derdi var, nede proje bitiyor ne yapacağım şimdi derdi var.
 
Son düzenleme:

inş dostum. Bir de takmışlar kamuda körelirsin. Özel sektörde de hayatım köreliyor. Sen kendini geliştireceksin parayı patron yiyecek
 
Kamuda körelirim o yüzden kamu istemem diyen adama bir tarafımla gülerim arkadaş. Bunlar hepsi bahane. Bulsun kamuda güzel bir iş seni beni nasıl sollar da işe girdiğini görürsün. Ben insanları ne hikmetse görmek istemedikleri şeyleri hemde çok iyi örneklerle anlatıyorum. En kolayı, lisede matematiğe kafası basmayan, fizik nedir en ufak bilgisi olmayan adam, vasat puanla iktisat yada kamu yönetimi gibi bir bölüme girer. Yata yata okur. Sonra bu arkadaş ya devlette yada bir bankada çalışmaya başlar. Takım elbiseyle,masa başı temiz ortamda çalışır. Kimse buna kendini geliştirmekten, işi öğrenmekten bahsetmez. Öğle yemeğini kendi gibi iş arkadaşlarıyla birlikte iyi ortamlarda yiyip, hafta sonu ne yapalım muhabbeti yaparlar. Çalıştığı yer kurum yada kurumsal bir firma olduğu için yan hakların avantajıyla uzun vadeli planlar yapabilir.

Bir taraftan lisede matematiği zehir gibi bilen, fiziği seven arkadaşta mühendisliği kazanmıştır. Okurken derslerin ağırlıkları yetmezmiş gibi ingilizce kursu+ ekstra bir dil daha+ bilgisayar çizim yada yazılım eğitimleri+ dönem projleri ve bitirme teziyle boğuşur. Mezun olur işsizdir. TV ye bakar atanmayan öğretmenlerin haberleri görür onlara acır. (Kendi durumun farkında değildir hala). Başlar iş görüşmeleri, zaten kamuda aklında yoktur ne öyle 3 kuruşa memurluk mu yapılır mühendis iken!!! Yapılan görüşmeler sonuçsuz döner, her geçen gün kriterleri aşağı çeker sonra bir gün bir yerde işe başlar. Sabahın köründe mesai başlar, yaptığı işin mühendislik olduğundan bile şüphe duyar. Akşam mesai bitim saati bir türlü gelmez. Mühendistir tabiiki mesai almaz. Dışarda arkadaşlarına maaşını abartarak söyler ki, maaşı düşük başarısız gibi bakılmasın istemektedir. Aklında evlilik yoktur. Zaten askerlik gibi bir durumda bedelli haberleriyle zaten canını sıkmaktadır. Hayatının en güzel yılları saçma sapan bir işle gitmektedir. Ne yaptığı işi beğenir, nede huzuru vardır. Başka işlere görüşmeye gider. Başlar başka işlere de ama her biri birbirine benzemekte, okulda gördüğü eğitimin %5 bile uygulama durumu yoktur. Onsuz da işlerin yürüdüğünü görür. Bu sırada zaman geçiyor, yaş belli bir döneme geliyor. Bakıyor facede arkadaşların evlenmiş hatta çocukları olanlar var. Düzenleri kurmuş hayatlarını yaşıyorlar. ne istediği gibi bir çalışma ortamı nede istediği gibi bir hayat bu. Hayatı işte geçiyor ama maddi olarakta pek bi şey yok. O sırada kamuya atanmış bir arkadaşıyla karşılaşıyor, konuştukça gözleri parlıyor, olayın sadece para kazanmak olmadığını ( ki kamuda ücretlerde çok iyi) hayatı yaşayabilmenin en önemli zenginlik olduğunu anlayıp, bu sefer kpss ye hazılanıyor.

Şimdi iktisatçı olan mı daha akıllı, mühendis olan mı? Bu anlattığım kurgu gerçek verilere dayanır. Mühendisler afganistan, libya, kuzey ırak, rusyanın abuk sabuk yerlerinde kelle koltukta çalışırken yada mesai bitmeyen bir fabrikanın kölesi olmuşken, diğer meslek çalışanlarına bakın ne durumdalar. Arkanda kamu yoksa bizim gibi ülkelerde o meslek bir halt olmaz. Alın işte işsiz kaldığınızda başlıyor devlet sizden borç adı altında vergi almaya yada bireysel emeklilik durumu, bir işten çıktığınızda bireysel emeklilikte rezil oluyor, kıdem tazminatı apayrı konu zaten. Bu ülkenin gerçekleri bu.

Şu an paydosumuz kış saati 16.30 da, bazen ofis dışı görevde, 13.30-14 te işimiz bittiği bile oluyor, daha öncede söylemiştim en son kamuya girmeden önceki iş görüşmesinde, cumartesi de dahil akşam saat 19 a kadar çalışmam gerekiyordu. Aradaki farka bir bakar mısınız???? Saat 17 olmadan evimdeyim. Hatta paydos 16.30 da olsa 16.10 da çıkanlar var, evi yakın bir arkadaşım 16.25 de evinde oluyor. Bazı kurumlarda 15-15.30 arası gayrı resmi mesaisi bitenler var. Bu ülkede haftada 60 saat civarı çalışanda var, 40 saat çalışanda var. Seçmek bize kalmış.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha fazla bilgi edin…