Ülkenin kaynaklarını sömürenler ve Memur olup kağıt üstünde mühendis olarak kalanlar.

Biliyorum ve mesleki olarak inanılmaz bir tatminsizliğim var ve bir dakika oturmayı sevmiyorum ama devlet sektörünü de düşünmeden edemiyorum ama girersem de sıkıntıdan patlarım diye düşünüyorum o yüzden kamuda çalışan arkadaşlara ne iş yapıyorsunuz nasıl vakit geçirirsiniz diye soruyorum ama kimse cevap vermiyor...
 

ben o isi hic bir zaman anlamadim madem bir sinav daha yapip bu insanlari eleyeceksin 4 yil boyunca niye sinavlar yapip ders tekrarlari yaptiriyorlar bir insanin o ise yetkin olarak egitemiyorlarsa mezun etmesinler. o zaman zaten bu is otomatik olarak cozulur.
Kamuda calisan muhendislere gelince eger onlarin cevaplamak zorunda kaldiklari sorularla sende ugrassan nerden mezun oldugunu unutursun.
Basit bir ornekle aciklamak gerkirse ordeklerde uzaktan bakinca hic birsey yapmiyor gozukur, ama onlar asil mucadeleyi suyun altindaki ayaklariyla verir.
 
Mühendislik adına hem teorik hemde pratik olarak NE YAPIYORSUNUZ... o ördeğin ayağı ne işe yarıyor.... Lafı geveleyip duruyorsunuz memur arkadaşlar; ne iş yaptığınızı söylemeyecek iseniz laf kalabalığı yapmayın bu konu altında....

yani şunu deyin ben proje onaylıyorum, ben keşif yapıyorum, ben sadece evrak işleri ile uğraşıyorum, ben tevzilerden sorumluyum... falan filan bunlardır yaptığınız işi söylemek....

ama hiçbir memur arkadaş yaptığı işi söylemiyor... NE YAPIYORSUNUZ....
 

demek istediğin hangi branştan olursan ol, ar-ge çalışman hobi olarak kabul et.
 
kamu yan gelıp yatılan yer sanırım ama ben beceremedım nedense 25 yıl tırmaladım kamuda emeklı oldum muhendis değılım teknisyen olarak çaliştım kamuda ha yaptığım işi sorarsanız bır laboratuvara avrupadan kalıte kontrol cihazları alınacaktı zamanın bırındecihazların bırının bedelı 25.000 avro ben bu cihazın yaptığı işi yapacak cihazı laboratuvarda yaptım tubitaktan kalıte kontrolu yapabılır onayı aldı daha cihazım çalışıyor buna benzer ılgınç cıhazlarım da var sıradan bır sistem gezelım gorelım proğramında yayınlandı ılginç bır sistemım yıllar oldu yayınlanalı bir çeşme yapmıştım dıyeceksınız bukadar basit işi herkes yapar evet ama o zaman yapan yoktu çeşme oluğuna yaklaşinca musluklar açılıyor o yıllarda emel sayın ablamızın meşhur şarkısı yağdır mevlam su şarkısını dınletıyordu çeşmeye gelenlere bu işlerı yapan 657 lı devlet memurlarından biri ben yaptım benım gıbı kamuda iş yapan kafa patlatan yuzlerce var memurlar kusura bakmayın yan gelıp yatmıyor içlerınde yatan olabılır ona ıtırazım yok ama genellemek çok çok yanlış ha basit bır çalışmamıda yazayım halis ağanın toprak seramik fabrıkalarının atik suyunu arıtmak için iki yıl kafa patlattım bir maden muh. arkadaşla maalesef sonuca gıdemedık özel sektorde hangi muh. boyle memleket için araştırma yapmış gosterebılırmısınız gosteremezsınız özelde ımkan verılmez halis ağa her hafta fiçilarla atık su gonderıyordu laboratuvara denemelerımız için halis ağanın emrındede muhendisler vardı
 
Teşekkür ederim Tekin bey paylaşımınız için gerçekten güzel işler yapmışsınız bence bu çalışmalarınızı gençlere yani bizlere örnek olaması açısından kitap halinede getirebilirsiniz... Seve seve satın alıp kitabınızı okurum size bu projede çözüme götüren yolu öğrenmek çok faydalı olur... Çünkü benim işletmemde çok fazla çeşit var el kadar bir Elektronik karta yeri geliyor 2000 euro veriyoruz... amortisman harcamaları okadar fazla ki inanamassınız...atıyorum bir arıza oluğunda cihazı direk satın almak yerine önce tamir edip öyle deniyoruz ayrıca işletmede sizinde yaptığınız gibi zaman zaman kendimiz moifikasyonlar yapıyoruz ama kullandığımız parçalarda yabancı oluyor tabiki Ve piyasaya Alman mühendisliği hakim malesef bunu önüne geçilemiyorr...
 

merhaba;

Yurt dışından alınmış makinelerle aynı işi yapan makineler yaptık. Yurt dışından gelen makinelerde kendilerine ait yazılım ve kontrolörler vardı. Biz kendimiz hem yazılımını hem de donanmını kendimiz planladık ve yaptık. Dışarıdan bir daha almak zorunda da kalmadık. Merak etmeyin, özel sektörde yöneticiler maliyetleri çok iyi takip ediyorlar. Devlette çok mu yaygın? Tabi sizinkisi gibi özel durumlar da olabilir vesselam. Bu konuyla ilgili daha birçok soru da sorarım ama uzatmanın bir anlamı yok. Herkes elini vicdanına koysun da düşünsün.
 
“aylık 1.000.000 tl Elektrik faturası ödeyen dev bir işletmenin elektrik-Elektronik mühendisi “imişsiniz, “dün işletmede neler olduğuna dair rapor veriyor”muşsunuz,” her hafta toplantılar oluyor”muş, “bir dakika oturmayı sevmiyor”muşsunuz ama ben de bu cümleleri bir araya getirerek sizin tam olarak ne iş yaptığınızı çıkartamıyorum. Siz de tam anlatmıyorsunuz, belki kamudaki arkadaşlarda böyle bir ifade sıkıntısı çekiyorlardır. Mesela adam kalkıp “keşif yapıyorum” dese , ille laf söylemeye niyetli birileri de birileri de kalkıp “hah , işte butun gun keşif yapıyormuş bu da iş mi” filan diyebilir. Bir kere tabiri bağışlayın “gıcık kaptıktan” sonra ne yapsalar yaranılmayacak gibi duruyor.

Hala anlayabilmiş değilim bu kamuda çalışan mühendis düşmanlığını…. ben özelde çalışıyorum ve işim gereği kamu çalışanlarıyla muhatap oluyorum. Benim gördüğüm insanlar hiç de öyle eski türk filmlerindeki gazete okuyan, örgü ören miskin memur klişesine uyan insanlar değil...”helal olsun”dediğim çok oluyor.

Genellememek gerekiyor.Evet, kamu "yatmaya" müsait, ama bu sebeple tüm kamu çalışanı mühendislere milletin vergilerinden çalan vatan hainleri muamelesi de yapmamak lazım
 
türkiyede muhendisi teknisyenı bir kendıne guvense neler yapar da önce kendıne guvenmelı özeldede kamudada yaygın laftır elın gavuru yapmış be gardaşim veya almanlar için soylenır madein germany den şaşmıyacaksın bu kelımeler çok duyulur kelımeler almanlarla yaşadığım bir olayı anlatayım bir makına getırmışler universıte laboratuvarlarından bırıne makına voltaj dengesızlığınden kendını korumaya alıyor montaja gelen alman muhendisler sıkça kullandığımız kelıme ben onlar için kullanacağım at gözluklu sadece işini goren kişiler sağa veya sola bır vida bırak onu sıkmak akıllarına gelmez gormezler çunku fazla uzatmadan makınayı çalıiştıramayınca benı gelıp aldılar emeklı olmuştum gıttım makınada hiçbişey yok sadece türkiye şartlarına yabancı makına uzerınde kontrol kartında bir sıgorta var yanıyor 125 mA ben 200 mA takın makına çalışacak dedım alman muhendısler kıyametı kopardılar olmaz dıye sonunda almanyada fabrıkayı aradık okey aldık sıgortayı benım dedığımı taktık makına çalıştı ama allah var tebrık ettıler

kisa bır cevap vereceğım filiz kardeşime ben teknisyen olarak emeklı olduğum araştırma laboratuvarına yerıme iki Elektronik muhendısı aldılar sonradan zıyarete gıttığımde çalıştığım laboratuvarı masalar piril pirıl boş tertemızorada yapılan işler dışarıda yaptırılıyor
 
oofff konu çok deerin ve çook yönlü ki hangi kısmından ele alırsan al ucu pislik dolu değnek....yaşım yan tarafta gözüktüğü üzere 48 ben daha ilkokuldan ortaokula geçtiğimde memlekette üretilen o kadar az şey vardıki..üretilenyerli malları belkide 2 elin parmakları kadardı... şampuan diş macunu granül kahveyi süttozunu 80 li yılların sonunda gördük herkes gibi... o zamanlar üniversitelerde bir elin parmağı kadardı memlekette şimdilerdeki gibi her parayı bulan oraya buraya üniversite kurmuyordu dolayısı ile buralarda okuma şansını bulanlar sağa sola karışmamışlarsa okuyup gerçekten hakkı ile mezun oluyorlar vede öncelikle devllette iş buluyorlardı..80 li yılların sonu 90 ların başında mantar gibi türeyen türetilen türettirilen üniversiteler yüksek okullar sayesinde daha çok öğrenci bu okullarda okuma imkanı buluyorlardı.. 80 yılının şartları sonucu üniversiteden ayrılamk zorunda bırakılan ilişiği kesilen akedemisyenlerin olmayışı sonucu bazı üniversitelerde verilen eğitim kalitesi çook düştü(hacettepe m.y.o türizm bölümünde 1981 82 arasında okurken hocalarımızdan birisi stad otelinde garsondu!!!!)neyse konuyu uzatmayalım...
oyle veya böyle kişi kendini geliştirirse ister kamuda ister özelde memlekete gercekten bir katmadeğer sağlayabilir ama meşelik biri ise yapacak bir şey yok...
öncelikle çağlardan beri geri kalmamıza neden olan bilinç altı nedenleri geniş bir çaplı araştırma ile ortaya koymak ve bunun bir çağdaşlık meselesi yönünde ele alınarak uzun vadeli bir dizi tedbirler ortaya koymadan bu gibi sorunlar çözülmez....
 
Cevap yazmak için giriş yap yada kayıt ol.
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha fazla bilgi edin…