Merhaba. Üzerinden elektrik akımının sürekli geçmesinden dolayı değil de kuvvetli kimyasal aşındırıcılara (çok kuvvetli asitler, karbonik asit gibi zayıf asitler, vb.) dış yüzeyi açık olan bakır tellerde sözünü ettiğiniz bu tür değişimler söz konusu olur. Bu durumda kimyasal reaksiyonlarla bakır tel kesiti incelir, tel kesiti inceldiği için akım taşıma kapasitesi, birim kesitin omaj değeri orijinal halinden değişmiş olur. Yani fiziksel olarak bakır teller içinden elektronun geçişi, bu elektrik iletkenliği bakırın atomik yapısına hiçbir bir zararı veremez, ama kimyasal yoldan ona direk etkiyen kimyasal aşındırıcılar açık bakıra zarar verir, akım taşıma özelliğiyle mevcut fiziksel hali değişir.
Açıktaki bakır metalinde, havanın karbondioksiti ile nemi birleşip bakır yüzeyinde yeşil renkteki CuCO3 tabakasını oluşturur. Bu tabaka alüminyum oksit gibi yüzeyden koruyucu olamadığı için zamanla bakırın aşınmasına, bu oksitlenmenin durmadan ilerlemesine yol açar. Hatta bazen bir kenara atılmış ve kullanılmadan kalmış olan kablolar içindeki çok damarlı bakır tellerin bile yeşil bir katmanla bir boya tabakası gibi kaplanmış olduğu görülebilir. Bu tür kimyasal korozyona uğramış kablolar asla çok kritik uygulamalarda kullanılmamalıdır. Çünkü o yeşil tabaka bakır karbonat şeklinde bakırın kimyasal yoldan aşınmasının, havadaki su ve karbondioksitin birleşip karbonik asit olarak etkileşimiyle olan çok aşındırıcı korozyon sonucudur. Kolay gelsin.
