Bir Teknikerin İş Görüşmesi

adam kan emiciymiş.

aynısı benimde başıma geldi 5 yıllık tecribeli bir eleman istiyordu asgari ücretten başlatıyordu birde 10 yıllık isten çıkmayacağıma dair 10.000$ senet istiyordu adamlar resmen emek hırsızı

bütün problem asgari ücretin düşüklüğünden kaynaklanıyor.işverenler bunu işçiye koz olarak kullanıyorlar.bi teknik elamanın ne kadar ücret alacağı yasalarla belirtilmiş olmasına rağmen işvernler bunu hiç bi zaman dikkate almazlar.ondan sonra işsizlik yok teknik elemen yetersizliği var çalıştıracak teknik eleman bulamıyoruz diye dövünürler şikayet ederler.hiç demezlerki biz az maaş veriyoruz onun için kimse çalışmıyor.çalışanda 3 gün sonra kaçıyor.sen teknik bi elemana koca tesisi emanet ediyosun sonrada 3 kuruşun hesabını yapıyorsun. olmaz olmaz bu işler böyle yürümez sevgili işverenler birazcık insaf lütfen.slm

birazda bizim gibi teknik elemanları (Elektronik-Elektrik-makina-bilgisayar) iş olsunda düşük ücretli de olur dememesi lazım biraz diretmemiz gerekli iş görüşmelerinde belirli bir tecrübenin üstünde olanlar her ücrete he dememeli mutlaka bir sınır koymalıyız.

bir alanda vazgeçilmez olamadıktan sonra kimse ilgilenmiyor.

yüksek okulu kimse takmıyor ya lise mezunu ol ya 4 yıllık üniversite mezunu ol dediğin gibi ben 3 yıldır gebzedeyim asgari ücret ve asgari ücretten 50-100tl fazla verenin haricinde iş ilanıda görmedim kusura bakmayın ama akılsız davranan biziz ben adama 1400den aşağı ise görüşmeyelim diyorum her arkadaş bunu dese deneyimsiz eleman bile 1000 den aşağı almaz ama eşek olunca ucuza sırtına semer vurmaya kalkan çok olur onlar yüzünden bizde 3-5 paraya çalışıyoruz hemde adam işi öğrenirde kendi işyeri açar diyer sözleşmeli senet imzalatıyor

- - - Updated - - -

yüksek okulu kimse takmıyor ya lise mezunu ol ya 4 yıllık üniversite mezunu ol dediğin gibi ben 3 yıldır gebzedeyim asgari ücret ve asgari ücretten 50-100tl fazla verenin haricinde iş ilanıda görmedim kusura bakmayın ama akılsız davranan biziz ben adama 1400den aşağı ise görüşmeyelim diyorum her arkadaş bunu dese deneyimsiz eleman bile 1000 den aşağı almaz ama eşek olunca ucuza sırtına semer vurmaya kalkan çok olur onlar yüzünden bizde 3-5 paraya çalışıyoruz hemde adam işi öğrenirde kendi işyeri açar diyer sözleşmeli senet imzalatıyor

Tam da yazdığınız gibi

Arkadaşlar bu ülkedeki bütün problemlerin kaynağı memurlardır. Türkiyenin adı artık Memuristan olmalı. Çünkü tamamen memur ülkesi olduk. Hiçbirşey üretmeyen tamamen tüketen hastalıklı bir organizma. Üreten kesim açlık sınırında yaşarken tüketen kesimi; üretenin vücüduna yapışmış onun sırtından geçinen organizmalar olarak düşünebilirsiniz... Ayrıca bu benim için memurların tarifidir..

Bu memurların ülkeye ekonomik yükü 300 Milyar TL' yi geçiyor. Memur maaşları, kamu harcırahları, ödenekler, örtülü ödenekler vs. Bütün bunların parası üretime katkıda bulunan ve askari ücretle köle gibi çalıştırılmaya mahkum edilmiş özel sektördeki mühendis,mimar, çiftçi, emekçiler vs. gibi insanların çöbünden çıkıyor. Eğer devlet vergileri biraz düşürsün yada askari ücrete zam yapsın memurun karnını doyuramaz. Kamudaki en düşük memur maaşı 2000 TL net, bunun bürütü 3000 TL varın hesabınızı yapın. 4 milyon memur aktif memur, emekli memurlar, emekli oluklarında maaşları düşmeyen memur tayfası ( hakim, savcı, generaller vs.) bu sayı 6-7 milyona yaklaşır...

Bir laf vardır memurlar arasında... Devletin malı derya deniz yemeyen keriz...

Neyi tartışıyorsunuz... Sorun gözümüzün önündeki memurlardır... Ya memur olun yada cenenizi kapatıp bu düzene ayak uydurun. Çünkü bu tedavisi olmayan ve her yanımızı kaplamış bir kanser hastalığıdır...

Saygılar...

Konuşurken insaflı ve gerçeğe göre konuşmak lazım,memurların ne suçu var..

Nasireddin Hoca'nın evine hırsız girmiş,herkes hocayı suçluyor..
hoca ; "hiçmi hırsızın suçu yok"
---------------------------------

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) verileri, Türkiye’deki memur sayısının nüfusla kıyaslandığında diğer ülkelere göre fazla olmadığını ortaya koydu. ABD’de her 13 kişiden, Almanya’da her 19 kişiden, Kanada’da her 12 kişiden, Türkiye’de ise her 30 kişiden biri memur.(2000 yılı verileri)
Günümüzde ise 31,7 kişiye 1 memurun düştüğü hesaplandı.
1.8 milyon Emekli Sandığı emeklisi (bunun içinde dul ve yetimlerde var)


[FONT=Times New Roman, Times]Maliye Bakanlığı yetkilileri, devlet memurlarının çok büyük bölümünü öğretmenler, sağlık personeli ve polislerin oluşturduğunu, aynı şekilde yardımcı hizmetler sınıfındaki personelin önemli kısmının da sağlık alanında istihdam edildiğini belirtti.

“Türkiye’nin asıl sorunu memur sayısı değil, memurların dağılımı. Memurların belli yörelerde yığılması, yani dağılımdaki adaletsizlik. Öncelikle çözülmesi gereken konu bu. Bu nedenle de norm kadroya her yerde biran önce geçilmeli. Milli Eğitim Bakanlığı, norm kadro ile dağılım sorununu büyük ölçüde çözdü. Zaman içinde de tamamen halledecek. Diğer bütün kamu kuruluşlarında da sorun bu yolla giderilecek. Bazı kurumlarda ve yörelerdeki yığılma, ihtiyaç olan kurum ve yerlere yöneltilirse mesele hallolur.” [/FONT]

Sayın elek seviyeli bir tartışma olsun istiyorum... Şimdi şu sorumada yanıt verir iseniz beni ikna edersiniz...

Siz memur sayısını ülke nufusuna oranlayarak savunma yaptınız ama bunun tamamen yanlış bir yaklaşım olduğunu söylemek istiyorum...

Yapmanız gereken mumur maaşları, kamu ödenekleri, sosyal tesis giderleri vs. memurlara harcanan paraların toplamını ülkemizin gayri safi milli hasılasına oranlayarak bir yüzde değeri çıkarmaktır. Sonuca bakın bakalım kişi başına aslan payını kim yiyor...

Tabi cevap verebilir isen...

Tabiki bu hesabın sonucunda cevap memurlar olacaktır..

Birde bu parasal anlamdaki karşılaştırmayı diğer ülkelerle karşılaştırın bakalım... Naslı bir tablo çıkacak.

Tabi bunu yapmak işine gelmeyecektir çünkü ozaman gerçekler gün gibi oratya çıkacaktır... Ve bu ülkede memur olmayanların neden açlık sınırında yaşadığı anlaşılacaktır...

Eğer memur olmayan insanların tamamı benim gibi gerçekleri görebilseydi ayaklanma çıkar ve memurluk tamamen ortadan kaldırılırdı ve yeni bir sistem diyazy edilirdi...

Ama ben koca bir denizdeki su damlası gibiyim... Dediğim gibi hiç birşey değişmeyecek o yüzden tartışmaya gerek yok...

Ya memur olacağız yada cenemizi kapatıp bu duruma katlanacağız. Çünkü bu tedavisi olmayan ve her yanımızı kaplamış bir kanser hastalığıdır...

Saygılar...