Bu teknoloji Nasa'nın elinde var... Yoksa ABD mi...!!!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Ülkenin ormanları yanarken üstelik geçen sene rekor miktar orman yandığı halde videolarda bahsedilen konular ve görüntülerin hepsini uydurma diye yorumlamak akıl tutulmasıdır.
Ama ben sizin akıl tutulması yaşadığınızı sanmıyorum. yaptığınız daha çok bilinçli olarak gerçekleri sulandırmak, örtbas etmek ve diğer sabotajlara sosyal zemin hazırlamak.
200 metre mesafeli kozalaklar.. piknikte yüzlerce kozalak yaktım. hiçbiri patlayıp 10cm bile uzağa gitmedi.
 
İş iftira atmaya doğru evrildi sonunda. (bunun için dip not: Ahzap 58).

Bakın ,Nikten yada yazdıklarımdan anlaşılmıyor olabilir ama ben profesyonel olarak çalışan bir "Arama Kurtarma Teknisyeniyim " ve sizin gibi bu işleri iki tane youtube videosu izleyip bu işlere yorum yazmıyorum.

Benim işim bu, yeri geliyor Afet bölgesinde sosyal yardım görevi ,yeri geliyor mültecilerin kampında görevli yeri geliyor enkaz altından depremzede kurtarma ve yine yeri geliyor yangın/heyelan gibi afetlerde görev alıyorum. Aldığım eğitim, tatbikatlar, okuduğum dökümantasyonlar v.s bu işler üzerine.

Siz ise hayatınızda bulunmadığınız ortam ve dinamikler üzerine yorum yapıyor ve kendi tecrübelerinizden tümevarım yoluna gidiyorsunuz. Ben görmediysem/deneyimlemediysem yoktur gibi son derece kısır bir mantığa dayanıyorsunuz ki kozalak meselesi sadece buna örnektir. ( Bu arada Sayın @otohat a teşekkür ederim , konuya dair bir örnek video koymuş üste)

Dolayısı ile kimin sosyal sabotaja zemin hazırladığı, kimin gerçekleri sulandırıp insanları manipüle etmek istediği, kimin gerçeklerin üzerini kapatarak suçluyu hep başka yerde aramak istediği benim açımdan aşikardır.

Ayrıca yine söylüyorum, masa başında ahkam kesmek yerine gidip bir orman yangınında görev alın,sahayı bir görün olan bitene şahit olun ondan sonra uzaydan lazerle yakıyorlar, füze attılar, uçan daire düştü o yüzden yandı deyip neye inanırsanız inanın...

Bunu yapmayacaksanız da 35bin km'den bir ormanı yakacak lazer nasıl çalışır, bunun için gereken güç, uydunun büyüklüğü , lazer tespit ve ikaz sistemleri (LWS) gibi konularda bilimsel ve matematiğe dayanan argümanlar sunun ki kim doğru söylüyor kim bir şeyleri çarpıtıyor herkes görsün ve öğrensin.

Nihayetinde hepimizin aradığı şey gerçeğin ta kendisi değil mi?
 
https://tr.wikipedia.org/wiki/Starlink
"İlk 12.000 uydunun üç yörünge üzerinde bulunması planlanmaktadır: üç yörüngenin ilki yerden 550 km yükseklikte ve toplam 1.600 uydunun bulunduğu bir yörünge, ardından 1.550 km irtifada yaklaşık 2.800 Ku- ve Ka-band spektrum uydularının bulunduğu başka ikinci bir yörünge ile 340 km yükseklikte yaklaşık 7.500 V-band uydularının yerleştirilmesi şeklindedir"
starlink uyduları lazer ile iletişim kuruyor.
ve gördüğün gibi 35000 km değil. 550km.
kuru çalı ağacı yakmak için diyelim ki onlarca kwatt gücde ihtiyaç var. Bu güç kolayca güneş paneli ve li-iyon pillerle elde edilebilir. 1 kwatt Panel ve 100 kadar li-iyon pille bile sağlanabilir. 10 saat şarz ile 1 saat 10kwatt lazer çalıştırılabilir.
Gördüğün gibi laf değil. teknik bilgi.


 
O zaman teknik olarak verdiğiniz bilgileri bir sorgulayalım..

Starlink uyduları "küp uydu" sınıfındadır (smal stalite) ve benim bildiğim son versiyonu (v1.5) 295 kg ağırlığında. Karşılaştırma olsun diye vereyim bizim 5B'nin ağırlığı 4.5 ton.

Yani öyle orasına burasına pil , superkondansatör v.s sıkıştıracak uydu değildir starlink uydular.Kaldi ki o uyduların internet hizmeti sağlamak gibi bir görevi var bunu yapması için üzerinde panellerden tutunda telekominasyon donanımına kadar bir dünya parça var. o kadar küçük alana hem bu işlevi sağlayacak donanımı sığdıracaksınız hem de lazer ekipmanı ve besleme ünitesini? hepsine ek olarak bunların uzay şartlarında çalışmasını sağlayacak koruyucu katmanları v.s... Bu bir...

İkincisi alçak irtifa uydularının özelliği çok hızlı hareket etmeleridir. Bunun sebebi merkez kaç etkisinden yararlanarak yerçekiminden kurtulmak. Dünya etrafında o yüzden hızla dönerler. GEO uyduları gibi bir noktada kalmazlar yani saatte 25 bin ile 30 bin km arası hazla hareket ederler. Bu ne demek biliyor musunuz? Bir uydunun lazeri bir nokta üzerinde ancak çok kısa saniyelerle yada milisaniyelerle kalabilir demek. Bugün kara tabanlı lazer savunma sistemleri bile sıradan bir iha'ya zarar vermek için hedef üzerinde 10 saniye civarı kalmak zorunda ki onlarında mesafesi öyle 350 km falanda değil...

Ayrı bir paragraf olarak starlink sisteminin lazer kullanma sebebi ping süresini kısaltmaktır. bunu da uzaydaki birbirlerine olan konumları sabit olan uydular arasında iletişimi ışık hızından faydalanarak yapıyor. Yani çoğumuzun evine gelen fiberoptik kablonun kablosuz hali. Bu kadar basit. Oradaki lazerin amacı da bilgiyi iletip almak. Dolayısı ile gücüde ancak buna muktedir.

Tabi birde bu işin istihbarat tarafı var. Siz starlink sistemi gibi dünyadan görece kolay gözlemlenebilir bir sistemden dünyaya lazer göndereceksiniz ama kimse görmeyecek

Hasılı kelam argümanlarınız son derece mesnetsiz. iki tane İllüstratörasyona bakarak uydularda devasa lazerler hayal ediyorsunuz ve buradan çıkarım yapıyorsunuz..

Birde benim anlamadığım bir şey var..Bu devletler gerizekalı mı ki eğitimli iki adam gönderip ormanları yakmak varken (Zamanında Yunanistan'nın PKK'yı kullanarak ormanlarımızı yaktırması gibi) tespiti her daim mümkün olan, devasa masraflı (yine bizim 5B'nin fırlatma ücreti 50 milyon dolardı yanlış bilmiyorsam) bir sürü teknik zorluk barındıran bir işe girsinler ? Bunun neresi efektif ve güven li? Siz yönetici olsanız bunu mu yaparsınız?

Daha önce de yazmıştım...Occam'ın Usturası diye bir mantık var..Bunu öğrenmenizi tavsiye ederim.
 
Herşeyin birbirine çok yakın olduğu durumlarda en basit açıklama en doğrusudur.
Böyle miydi acaba.
Dorudur. Bu şekilde bir mantığı var.

Daha basitçe anlaşılması için, yaygın olarak kullanılanı ise: "Bir sorunun/problemin birden çok cevabı yada seçeneği varsa en basit açıklama genellikle en doğru olandır".
 
Bütün yazılanları okudum,karşılıklı atışma tarafı pek hoş olmasada neticede fikir alışverişinde bulunuyoruz,ama dogru ama yanlış kafamızda birşeyler canlanıyor.Neyin dogru neyin yanlış oldugunu elbetteki zaman gösterecektir.
Benim şahsi düşüncen bütün olaylara şüphe ile yaklaşmak,belki şu an saçma gibi gözüksede "acaba" soru işareti kafamda herzaman bulunur.
Yukarda yapılan tartışmalardan anladıgım şu ki:Lazer silahı üretmek için çok büyük enerjiye ihtiyaç var.
Peki bu enerji güneş olamazmı,veya bu silah illada lazer olmak zorundamı?
Mesela aklıma şöyle bir soru takılıyor,adam uydudan subayın rütbesini dahi odaklanıp görebiliyorsa aynı şekilde güneş enerjisini bu adamın üzerine odaklayamazmı.Bunu yapınca pek ala ismi bilmem ne olan bir silah olmuş olmazmı?
Bence hiçbirşeye olmaz olmaz mantıgı ile yaklaşmamak gerekir.İnsanoglu öyle bir canlıki eger hayel edebiliyorsa onu yapmanın mücadelesini verir,ama bugün ama yarın.
 
Bu tür şeylerin insanlar üzerinde algı yaratma gücü çok yüksek. Böylece devletlere belkide gerçekte olmayan psikolojik üstünlüğü de sağlıyor. Mesela bu hususta kesinlikle yalanlanan Philadelphia deneyi ya da tesla ya ait olduğu iddia edilen deprem cihazı gibi. Güya bu teknolojiler varmış da Amerika istediği yerde istediği depremi gerceklestirebiliyormuş. Kusura bakmayın ama malesef boş kahvehane muhabbetleri.
 
ne şehir efsaneleri biter, ne de komplo teorileri. medya şak şakçıları olduğu sürece inanan bir çok cahil çıkacaktır. ilk emri oku olan, duvarına astığı kitabı okumayan insandan ne beklersin.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha fazla bilgi edin…