Elektrikli araba bataryası ne kadar karbon salar?

Klasik araçların doğaya saldığı karbon gazları atmosferi kirletmektedir.
Eğer dünya döngüsünde atmosferik olaylar olmasaydı, şu an dünya çoktan yaşanmaz hale gelirdi.
Kaba bir hesaplama ile 2000CC lik ve 5000RPM lik bir motorun egzozundan çıkan gaz hesabı yapabilirsiniz.
Ayrıca dileyen herkes tüm dünyadaki araç miktarını araştırabilir, günlük çalışma süresi dahilinde atmosfere salınan toplam gaz miktarını dahi hesaplayabilirler.
Atmosferin en yoğun olduğu kalınlığı 35-50km olarak bilmekteyim. Bu yükseklikten sonra hava yoğunluğu düşmekte ve belli yükseklikten sonra kayda değer olarak azalmakta ve nihayetinde bitmektedir.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Dünya_atmosferi
Atmosferik olgular, (Yağmur Kar vbg) atmosfere karışmış bu gazları yeniden yüzeye atmaktadır. Karbon bileşimleri yer yüzünde mutlaka uygun şekilde başka etkileşimler ile doğada yok olacaktır. Örneğin yağmurla yere inmiş karbon bileşenleri, toprağın içerisine karışarak bazı bitkilerin gelişiminde faydalı bile olabilir. Ya da bazı mikro organizmalar için faydalı da olabilir. (Araştırma gerekli)

Ancak bir pil dünyada daha büyük tahribatlara sebebiyet vermektedir. Bunun sebebi içerdiği kimyasal maddelerin doğal olmadıklarından dolayıdır. Yani bazı kimyasal tepkimler ile doğadan elde edilmiş materyallerdir. Tepkime ile elde edilmiş bu gibi maddeler yeniden doğaya salındığında, doğayı kalıcı olarak kirletmekte, ve asla geri dönüşü olmayan bir değişime gitmesidir.
Doğa kendi döngüsü ile bu değişimi nötrleyemez. İlave her atık daimi olarak kalıcı ve zararlı olmaya devam edecektir. Yani doğaya atılmış piller toprakta kalıcı toksit olacaktır.
Günümüzde pillerin genel kullanım alanını araştırırsak...
Ev kullanıcıları genellikle TV-RADYO vbg. cihaz kumandası gibi ürünlerde pil kullanmaktadırlar. Burada kullanılan pillerin kullanım ömürleri çinko piller için 1-3 yıl, alkalin piller için ise 10-15 yıl gibidir.
Az da olsa bazı şarjlı kalem piller bazı taşınabilir cihazlarda kullanılmaktadır. (Cep telefonu pilleri ve bazı cihazlar dahil değildir)
Kullanım alanı bu denli az ve kullanım ömürleri nispeten uzun olmasına karşın, pillerin doğayı kalıcı olarak kirletmesi tüm dünya ülkelerinde panik oluşturmaktadır.
https://www.copunesahipcik.org/nasil-yaparim/atik-pilleri-nasil-atarim
Şu günlerde tek hareket, atık pilleri çöpe atmayınız uyarısından ibarettir. Başka kayda değer bir çalışma görülmemektedir.
Çünkü pillerin geri dönüşümü pek üstlenilmiş bir şey değildir. Çünkü atık pillerden elde edilebilecek malzemelerin bedeli yapılacak altyapı tesislerini veya geri dönüşüm için kullanılacak ham madde bedeli olarak düşünüldüğünde neredeyse yok denecek kadar az olmaktadır.
https://tap.org.tr/pil-atik-pil/sss/atik-pillerin-bertaraf-ve-geri-donusumu/

Kişisel olarak düşünüldüğünde.
Her kişi evinde mutlaka TV bulundurur ve uzaktan kumandası vardır. Haliyle belli zaman peryodlarında pilleri değiştirmektedir. Nadiren pille çalışan portatif cihazlar da kullanan olabilir elbette. Genel olarak tüm evlerde bulunan uzaktan kumanda aygıtının doğayı bu denli kirletmesi acaba kimlerin suçudur?
Örnek olarak sadece uzaktan kumanda ele alınmış olsa da bir cep telefonu pili dahi günümüzde önemlidir. Çünkü günümüz koşullarında bir cep telefonu pili 3-5 sene sonra çöpe atılmaktadır. Daha sonra alınan yan sanayi piller ise benim gözlemlerime göre 1-1.5 yıl kadar sonra çöpe gitmektedir. Haliyle hangi pillerin daha fazla atıldığı da araştırılabilir.
 
Her gün dünyayı biraz daha fazla ve geri dönülemez şekilde maalesef kirletiyoruz. En çok kullandığımız plastikler okyanusları bile kirletti. Artık balıkları içinde mikroplastikler tespit ediliyor. Karbon dioksit bir şekilde dönüştürülse de mikro plastikler için böyle bir dönüşüm söz konusu değil. Ayrıca dünyadaki yaşamın temel ayaklarından biri karbondur. Karbon temelli yaşam.
 
Verdiğin linkte karbon dönüşümleri çok güzel anlatılmış.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Karbon_temelli_yaşam

Bir seminerde havaya yayılan karbon gazları ile ilgili çok iyi araştırma bulunuyordu. Bu araştırmanın en önemli unsuru ise, havanın kirlenmesi ve küresel iklim değişikliği idi. (Kaynağa erişemedim)
Ancak çok önemli bir araştırma da bulunuyordu. Bu araştırma neticesine göre küresel iklim değişimi (ısınma) sorununun hal olabilmesi için mevcut orman miktarının 3-5 katı fazla olması, ya da dünyadaki tüm özel araçların 1 yıl boyunca kullanılmaması gibi unsurlar da bulunuyordu.
Sadece özel araçların bir yıl boyunca kullanılmaması halinde bile ortalama sıcaklığın 0.5'C gibi düşeceği iddiası vardı ki dinleyicileri şaşkına çevirmişti. Çünkü ortalama sıcaklıkta 0.5'C lik düşüş oldukça iyi bir değerdir. Tabii ki çoğu kişiler bunun uygulamasının mümkün olamayacağını da biliyorlardı.
Esas tehlike ise toprağın zehirlenmesi konusu idi. Çünkü toprak zehirlenirse hiçbir bitki yetişmeyecek, küçük bitkiler dahi havanın oksijen ihtiyacını bir miktar karşıladıkları için olağan karbon salınımından çok daha fazla atmosfer kirliliği olacaktır.

Bu gün bir çölün çöl olmasının sebebi yağmur yağmaması değildir. Büyük sahra çölü teorik olarak yaşanmaz olarak görülse dahi, esasen bitkilerin olmamasından dolayı o bölgedeki hava sıcaklığının aşırı yüksek olması, dolayısı ile o bölgedeki havanın hızla yükselmesi ve dolayısı ile yağışın olabilmesi için havanın daha soğuk olmamasından dolayıdır.
https://www.google.com/search?q=fra...ved=0ahUKEwj_8YSrze-GAxWPR_EDHbp9B8QQ_AUIBigB
Fransız guyanası ekvator çizgisine çok yakın olduğu halde oldukça yeşil bir doğaya sahiptir. Halbuki aynı çizgide olan büyük sahra çölü sadece kum bölgesidir.
Kum sıcaklığı ekvator üzerinde gündüz 70'C veya daha fazla olabilmektedir. Ama kum üzeri bitkiler sık olabilseydi kum yani toprak sıcaklığı daha düşük sıcaklıklarda olacaktı.
Bir çölde günümüzde bile mutlaka bir eko sistem vardır. Yani insanların yaşayamadığı o yerde bazı hayvanlar hali hazırda yaşayabilmektedir.
Çöldeki eko sistemin gelişip çeşitlenebilmesi için ise önce bitkilerin çeşitliğinin artması, bu bitkilerin türevleri doğrultusunda önce küçük canlıların (mikrop bakteri böcek türleri) artması, akabinde ise kuş türleri , av hayvanları gibi yaşamların kendilerine yer bulması normal bir durumdur.
Peki bir çölde eko sistemin oluşabilmesi için ne gereklidir?
Benim kanaatime göre b.k yani organik atıkların çöle atılması yeterli olacaktır.
DİKKAT:
Kimyasal atıklar geri dönülemez çölleşme yaratacaktır. Organik gübre yerine kimyasal gübre kullanımı bile toprağı öldürmektedir.


Bu cihetle, konu başlığına istinaden diyebilirim ki kimyasal atıklar en büyük tehlikedir. Havaya yayılan karbon gazları az da olsa bitkilerle, doğal hava olayları ile nispeten elimine edilmektedir.
Biz bu durumda küresel olarak ısınma sürecinin başlangıcındayız.
Ancak toprağı zehirler de verimsiz hale getirirsek asla geri dönüşü olmayacaktır.

ÖZEL NOT:
Basın ve yayın organlarında ifade edilen bazı sansasyonel iddialar, ve insanların yönlendirilmeleri bilimden ziyade sadece dedikodudur.
Günümüzde tüm bilim adamları bilirler ki doğada suyun bir dolaşımı bulunmaktadır. Bu dolaşımın insan faktörü ile değiştirilebilmesi mümkün değildir. Örneğin susuzluk susuzluk diye yırtınan insanlar aslında yağmurun yağmamasını dile getirip, artan nüfus doğrultusunca uygun yapıların yapılmaması ve politikacıların genel olarak başka alanlarda faaliyet göstermesinden dolayıdır.
Konumuzla ilgili olarak ifade edecek olursak, pil vb gibi kimyasal atıkların yok edilebilmesi bir yana, dayanıksız ve kısa sürede bitip atık haline gelen bu tür ürünlerin daha fazla satılması için uğraşmaktadırlar.
 
Yeraltından çıkarılan her varil hidrokarbon (petrol, doğal gaz) atmosfere karbondioksit/CO₂ olarak yayılacak ve hem geleceğimizi yok edecek hem de çocuklarımıza bırakacak yaşanabilecek bir dünya kalmayacak. Gerçi bunu görmek istemeyen tekeller suçu büyük baş hayvanlara atmışlardı, metan gazı/CH₄ ile sıcaklığı artırıyorlar diye. Belki de mesele fabrikasyon et üretimine kapı açmaktı!?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha fazla bilgi edin…