Sn.karaapak'a tamamen katılıyorum.Mağnetik kirlenmeden,şehir gürültüsünden,çevre kirlenmesinden uzak,doğal ve temiz havanın bulunduğu ortamlarda uyumak,kendimizin daha zinde ve dinlenmiş olarak uykudan kalkmamızı sağlayacaktır hiç şüphesiz.Uyunulan yatağın kalitesi,sertlik derecesi,düzgünlüğü,uyunulan ortamın sıcaklık derecesi,nemi,karanlık olması (Melatonin salgısı için),vb.birçok etmen,uyku kalitemizi doğrudan etkileyecektir.Avrupa insanı uykudan önce,uykuya çok yakın ağır yemekler yemez,en ağır olabilecek olan yemeğini kahvaltıda,yani besinlerin kalori açısından en büyüğünü kahvaltı yolu ile alır,öğlen yemeğinde de bu geri kalan kalori kısmını tamamlar,akşam yemeğine ise çok hafif kalori değeri olmayan aparatif bir yemek bırakmayı tercih eder veya hiç yemez ki,uyku sağlığı ve beslenme dengesi açısından en sağlıklısı da kanaatimce de bu şekliyle doğrudur.Uykudan önce yenen ağır ve yağlı,kalorisi yüksek yemekler uyku kalitemizi,rahat uykuya dalmayı,RAM (Derin rüya görülen kısmı) uykusunu olumsuz yönde (Karabasan,kabus,v.) etkileyebilir,bu konuda çok dikkatli olunmalıdır.Ram uykusunda vücut kalp atışları hızlanır,olaylar sanki gerçeği yaşıyormuşuz gibi beyinden rasgele gelen dataların rüya şeklinde içinde yaşadığımız gerçek bir film sahnesine dönüşür adeta.
Uyku ihtiyacının süre olarak günlük karşılığı normalde 8 saattir,ama bu süre çocukluktan yetişkinliğe,yaşlılığa doğru gidilince süre olarak da düşebilir.6-7 saat uyku bazılarına 8 saat uyunmuşluk doyumunu da kolaylıkla kazandırabilir.Hatta 6 saat uyuyup normal insanların 7-8 saatteki uyku ihtiyacını ayni şekilde alanlar da bulunabilir,yani kişiden kişiye göre bu süre de değişebilir.Ama sizin vücudunuzun ihtiyacı tam 8 saatse ve vücut bu biyolojik ritim düzenine tam olarak da alışkınsa eğer,bir gece önceden kalan 2 saatlik uyku eksiğinizi,alacağında ısrar eden ısrarcı bir borçlu gibi hemen almaya çalışır.Bu eksikliği kapatmak için bazı uyarılarla (Esneme,göz kapaklarının alçalması,kapanması,vb.) bunu size belli eder.Yani sonuçta bu eksik kalan uyku kısmının bu eksik kalan saatlari,vucudumuz tarafından ısrarla da tahsil edilir,ilave uyunarak eksik kalan bu uyku kısmı da alınmış olur.
Vucut organizmasının 8/24'ünün dışında çalışıp, hem zihnen,hem de bedenen yorulan kısmı,uyku sırasında gündelik hayatta yapılamayan tamiratları,yenilenmeleri,hücre değişiminin yapılmasını,uyku sırasında biz farkında bulunmadan gerçekleştirir.O bakımdan insanın hayatını sağlıklı olarak idame ettirebimesi için çok gerekli olan bir olaydır,bir lüks değildir,bir gerekliliktir.Uyku tam olarak alınmadığında,eksik uyunduğunda o günkü işlerimizden,gireceğimiz sınavlardan,zihin becerisi isteyen faaliyetlerden tam randıman ne yazık ki alınamaz,zihinsel aktivite isteyen işlerdeki başarı oranımız çok düşebilir.(Üniversite giriş sınavı,önemli bir iş mülakatı,çok önemli şirket yönetim kurulu toplantıları,vb.)
Son okuduğum bir yazı,çocukluk ve gençlik çağlarında sağlıksız beslenmeyle fast-food tarzı kolay yemeklerin beslenme tarzı olarak benimsendiği kişlerin,fazla uyumasının da ek bir avantaj getirebileceği,yani obez olma risklerini önemli ölçüde azaltabileceğinden bahsediyordu.Gerçekten de uyku eksikliğinin çok önemli bir başka dezavantajı da,ne yazık ki fazla kilo alımıdır,yetersiz bir uykuda kalorilerin gereğince de yakılamaması şeklinde ortaya çıkabiliyor.Bu durum bilimsel olarak da araştırılıp görülebilmiştir.Kolay gelsin.