alternatif34
Üye
- Katılım
- 27 Mar 2008
- Mesajlar
- 28
- Puanları
- 1
- Yaş
- 39
.
Harmoniklerin alçak gerilim tesislerindeki etkileri bilinen bir gerçektir. Frekans konvertörü, doğrultucu ve diğer tipik harmonik kaynaklarının sistemde operasyonel sorunlar ve hatta ekipman tahribatı gibi sonuçlar yarattığı deneyimlerle kanıtlanmıştır. Bütün bunlara ek olarak kaliteli enerji konusundaki istekler ile şebekeye aktarılacak olan harmonik akımlar konusundaki sınırlamalar da günümüzde önem kazanan konular arasındadır. Bu sınırlamalar enerji santrallerinin diğer müşterilerine daha kaliteli bir enerji sağlamak amacı ile önerdiği ve istediği yaptırımlardır. Bu yaptırımlar bir çok ülkede yürürlüğe girmiştir.
Harmonik konusu artık herkesin kendi sorunu olmaktan çıkmış, enerji üretici kuruluş ve tüm diğer tüketiciler ile ortak olarak ele alınması gereken bir sorun olmuştur.
.
Yüksek mertebedeki harmonikler için şimdiye kadar kullanılan tek çözüm pasif filtredir. Eğer harmonik akımlar çok yüksek mertebede değiller ise en güvenilir ve hesaplı çözüm “de-tuned” (tam odaklanmamış) kompanzasyon sistemleridir.
.
De-Tuned bir filtre ile sorunlar çözülemeyecek miktarda harmonik akımlar mevcut ise çözüm tam odaklanmış (fine-tuned) pasif filtreler ile sağlanmaktadır. Prensip çok basittir. Örnek olarak bir frekans konvertörü tarafından üretilen harmonik akımlar, Şebeke empedansı ile kıyaslandığında belirli bir frekans için çok daha düşük empedans değerine sahip ve şebekeye paralel bir filtre üzerine alınırlar. Filtrenin empedansı birbirine seri bağlı olan reaktör ve kondansatör tarafından elde edilir.
1. Bir filtre sadece tek bir harmonik akımı filtreleyebilmektedir. Filtrelenmek istenen herbir harmonik için ayrı ayrı filtreye ihtiyaç duyulur.
2. Filtrenin filtreleme performansı şebekede bulunan diğer yüklerin ve şebekenin empedansına bağlıdır. Yani filtreleme performansı şebeke empedansının değişmesi ile değişecektir.
3. Filtre üzerine gelecek harmonik akım kontrol edilemez, zira bu akım üretilen toplam harmonik akıma, sistem empedansına ve şebeke kaynaklı harmoniklere bağlıdır.
4. Aynı zamanda bu filtre kapasitif reaktif güç üretecektir.
Tüm bunların pratik anlamı doğru bir filtre dizaynı için çok kapsamlı bir şebeke bilgisinin gerektiğidir. Bundan daha önemlisi; şebekedeki sonradan yapılan tüm değişiklikler filtrenin davranışının değişmesine neden olacaktır. Yeni bir sürücü, aynı şebekeye bağlı yeni bir fabrika veya şebekedeki herhangi bir değişiklik filtrenin aşırı yüklenmesine ve tahrip olmasına neden olabilecektir.
.
Bu değişikliklerin ne olduğunun bilinmesi kaydı ile filtre modifiye edilebilir, ancak pratikte bu işlem genellikle çok zordur.
.
Son yıllara kadar pasif filtrenin reaktif güç üretmesi tam anlamı ile bir dezavantaj sayılamazdı. Çünkü filtrasyon ihtiyacı beraberinde reaktif güç ihtiyacını da gündeme getirmekteydi. Fakat bu durum artık çok geçerli değildir. Günümüzde kullanılan birçok AC sürücü çok az reaktif güç tüketmekte, bu sebeple pasif filtre ile filtrasyon sistem için aşırı kompanzasyon sorununu gündeme getirmektedir.
.
Reaktif güç üretimi ile filtreleme arasındaki ilişki bir kontrol sorunudur. Eğer filtre reaktif güç ihtiyacına göre devreye alınırsa harmonikler filtreyi aşırı yükleyecektir. Eğer devreye alma işlemi harmonik durumuna bağlı yapılır ise yanlış bir kompanzasyon yapılmış olacaktır.
Harmoniklerin alçak gerilim tesislerindeki etkileri bilinen bir gerçektir. Frekans konvertörü, doğrultucu ve diğer tipik harmonik kaynaklarının sistemde operasyonel sorunlar ve hatta ekipman tahribatı gibi sonuçlar yarattığı deneyimlerle kanıtlanmıştır. Bütün bunlara ek olarak kaliteli enerji konusundaki istekler ile şebekeye aktarılacak olan harmonik akımlar konusundaki sınırlamalar da günümüzde önem kazanan konular arasındadır. Bu sınırlamalar enerji santrallerinin diğer müşterilerine daha kaliteli bir enerji sağlamak amacı ile önerdiği ve istediği yaptırımlardır. Bu yaptırımlar bir çok ülkede yürürlüğe girmiştir.
Harmonik konusu artık herkesin kendi sorunu olmaktan çıkmış, enerji üretici kuruluş ve tüm diğer tüketiciler ile ortak olarak ele alınması gereken bir sorun olmuştur.
.
Yüksek mertebedeki harmonikler için şimdiye kadar kullanılan tek çözüm pasif filtredir. Eğer harmonik akımlar çok yüksek mertebede değiller ise en güvenilir ve hesaplı çözüm “de-tuned” (tam odaklanmamış) kompanzasyon sistemleridir.
.
De-Tuned bir filtre ile sorunlar çözülemeyecek miktarda harmonik akımlar mevcut ise çözüm tam odaklanmış (fine-tuned) pasif filtreler ile sağlanmaktadır. Prensip çok basittir. Örnek olarak bir frekans konvertörü tarafından üretilen harmonik akımlar, Şebeke empedansı ile kıyaslandığında belirli bir frekans için çok daha düşük empedans değerine sahip ve şebekeye paralel bir filtre üzerine alınırlar. Filtrenin empedansı birbirine seri bağlı olan reaktör ve kondansatör tarafından elde edilir.
1. Bir filtre sadece tek bir harmonik akımı filtreleyebilmektedir. Filtrelenmek istenen herbir harmonik için ayrı ayrı filtreye ihtiyaç duyulur.
2. Filtrenin filtreleme performansı şebekede bulunan diğer yüklerin ve şebekenin empedansına bağlıdır. Yani filtreleme performansı şebeke empedansının değişmesi ile değişecektir.
3. Filtre üzerine gelecek harmonik akım kontrol edilemez, zira bu akım üretilen toplam harmonik akıma, sistem empedansına ve şebeke kaynaklı harmoniklere bağlıdır.
4. Aynı zamanda bu filtre kapasitif reaktif güç üretecektir.
Tüm bunların pratik anlamı doğru bir filtre dizaynı için çok kapsamlı bir şebeke bilgisinin gerektiğidir. Bundan daha önemlisi; şebekedeki sonradan yapılan tüm değişiklikler filtrenin davranışının değişmesine neden olacaktır. Yeni bir sürücü, aynı şebekeye bağlı yeni bir fabrika veya şebekedeki herhangi bir değişiklik filtrenin aşırı yüklenmesine ve tahrip olmasına neden olabilecektir.
.
Bu değişikliklerin ne olduğunun bilinmesi kaydı ile filtre modifiye edilebilir, ancak pratikte bu işlem genellikle çok zordur.
.
Son yıllara kadar pasif filtrenin reaktif güç üretmesi tam anlamı ile bir dezavantaj sayılamazdı. Çünkü filtrasyon ihtiyacı beraberinde reaktif güç ihtiyacını da gündeme getirmekteydi. Fakat bu durum artık çok geçerli değildir. Günümüzde kullanılan birçok AC sürücü çok az reaktif güç tüketmekte, bu sebeple pasif filtre ile filtrasyon sistem için aşırı kompanzasyon sorununu gündeme getirmektedir.
.
Reaktif güç üretimi ile filtreleme arasındaki ilişki bir kontrol sorunudur. Eğer filtre reaktif güç ihtiyacına göre devreye alınırsa harmonikler filtreyi aşırı yükleyecektir. Eğer devreye alma işlemi harmonik durumuna bağlı yapılır ise yanlış bir kompanzasyon yapılmış olacaktır.
