bak benim yeni bir keşfim var ama piyasaya sürmüyorum. acayip bişi, bi tane içiyorsun etkisi 3-4 saat filan sürüyor. beyin frekansınla tv de kanal bile değiştiriyorsun. sen 10 santimden telefona basınç diyorsun, ben 2 metre uzaktaki masan bardağı getirtiyorum. bu arada yüksek sesle bağıramıyorum bardaklar filan kırılıyor. adamın frekansı acayip değişiyor.Yu tub kanalındaki yorumları okudum da.. YAZIK. Çok YAZIK.
Hadi insanlarımız elektromanyetik dalga konusunda bilgili olmayabilirler.
DOĞRULUK DÜRÜSTLÜK kavramı nerelerde kalmış.
Yahu insanları bu tür yalanlarla kandırmanın anlamı nedir ki. Üç beş kuruş reklam parası veya dikkat çekmek için mi yapıyorlar yoksa başka amaçları mı var.
İşin garip tarafı kendisini bilgili sanan insanlarımız da bu videoları seyretmiş ve paylaşım yapıyorlar.
Üle bir insan cep telefonu ile 10cm uzaklıktaki bir cismin üzerine basınç uygulayıp hareket ettirebilirler mi?
Yoh aabi ben gudurdum.
Aabi o da bişii mi.bak benim yeni bir keşfim var ama piyasaya sürmüyorum. acayip bişi, bi tane içiyorsun etkisi 3-4 saat filan sürüyor. beyin frekansınla tv de kanal bile değiştiriyorsun. sen 10 santimden telefona basınç diyorsun, ben 2 metre uzaktaki masan bardağı getirtiyorum. bu arada yüksek sesle bağıramıyorum bardaklar filan kırılıyor. adamın frekansı acayip değişiyor.
nasıl anlattım ama, fena halde inandın dimi angaralı. meydan boş nasıl olsa desteksiz atmak serbest.
Aabi iyi bir proje bulursan arkandayım.yarın hasta abime bakmak için şehir değiştireceğim, bütün projelerimi bir ay ertelemek zorundayım. bak gidip geleyim neler icat edeceğim.
The HAARP projectTom SPENCER (EPP, UK), chair of the Foreign Affairs Committee, said that the United States had been invited to state its viewpoint on this matter to the hearing. Although the US had declined an initial invitation, Mr SPENCER reiterated his offer, saying that the Americans could send a representative to address the committee in future if they wished.Ms Rosalie BERTELL, from Toronto (Canada), is one of the best-informed experts about HAARP (the High Frequency Active Auroral Research Programme), a programme which has been developed by the US military. She described the background to HAARP. The ionosphere is a high-altitude layer of the atmosphere with particles which are highly charged with energy. If radiation is projected into the ionosphere, huge amounts of energy can be generated and used to annihilate a given region. The HAARP project involves the manipulation of the earth's ionosphere, whose natural role is to moderate energy transfer from the sun to the earth and is used as a missile trajectory and as a reflector for radio communication. The aim of HAARP is to control and manipulate the ionosphere so as to enable the manipulator to wipe out communications at will on a global scale, or to make them resilient in the event of a nuclear war. It also enables communications to take place with submerged submarines and can, in theory, create geomagnetic pathways to guide particle beams which could then deposit large amounts of energy anywhere on the globe. In simpler terms, HAARP, with its power of intimidation, of delivery or denial of electrical energy on a global scale and its control of communications, is an element of a system which could control the global village in some frightening ways. According to Dr Nick BEGICH, an expert from Alaska and author of one of the leading publications on the subject*, the HAARP programme would allow such concentrations of energy to be attained that an entire region of the planet could be deprived of water. Electromagnetic waves can cause earthquakes or tidal waves. Mr SPENCER pointed out that, under international conventions, any actions leading to climate change were prohibited. Mr BEGICH said that in his eyes the project was purely and simply "Star Wars technology". Moreover, it was a secret project, as the US Congress had refused to finance Star Wars. The USA, he claimed, had allocated 91 million dollars to the main programme, to which must be added the related programmes. Over the last 50 years, he said, certain levels of security had been developed which were protected from public scrutiny. State secrets were acceptable in themselves but if they involved such major repercussions for human beings and the environment they must be made public. In his view, the international community should be allowed to evaluate the risks of the HAARP programme. Eurico DE MELO (EPP, P) said he regarded the revelations as terrifying and said that there was a need for a campaign to inform the public about it. Winding up, Magda AELVOET (Green, B) told the hearing that there was a saying: "War is too important to be left to the generals". She feared we had forgotten this truth. |
HAARP projesiDışişleri Komitesi başkanı Tom SPENCER (EPP, BK), ABD'nin bu konudaki görüşünü duruşmaya ifade etmesi için davet edildiğini söyledi. ABD ilk daveti reddetmiş olsa da, Bay SPENCER Amerikalıların isterlerse gelecekte komiteye hitap etmesi için bir temsilci gönderebileceklerini söyleyerek teklifini yineledi.Toronto'dan (Kanada) Bayan Rosalie BERTELL, ABD ordusu tarafından geliştirilen bir program olan HAARP ( Yüksek Frekanslı Aktif Auroral Araştırma Programı ) hakkında en bilgili uzmanlardan biridir . Arka planı HAARP'a anlattı. İyonosfer, yüksek enerji yüklü parçacıklara sahip atmosferin yüksek irtifa katmanıdır. Radyasyon iyonosfere yansıtılırsa, büyük miktarlarda enerji üretilebilir ve belirli bir bölgeyi yok etmek için kullanılabilir. HAARP projesi, doğal rolü güneşten dünyaya enerji transferini düzenlemek olan ve bir füze yörüngesi ve radyo iletişimi için bir yansıtıcı olarak kullanılan dünyanın iyonosferinin manipüle edilmesini içerir. HAARP'ın amacı, manipülatörün iletişimleri istediği zaman küresel ölçekte yok etmesini veya bir nükleer savaş durumunda dirençli hale getirmesini sağlamak için iyonosferi kontrol etmek ve manipüle etmektir. Ayrıca, batık denizaltılarla iletişim kurulmasını sağlar ve teorik olarak, daha sonra dünyanın herhangi bir yerinde büyük miktarlarda enerji depolayabilecek parçacık ışınlarını yönlendirmek için jeomanyetik yollar oluşturabilir. Daha basit bir ifadeyle, HAARP, korkutma, elektrik enerjisinin küresel ölçekte iletilmesi veya reddedilmesi ve iletişim kontrolü ile küresel köyü bazı korkutucu şekillerde kontrol edebilecek bir sistemin bir unsurudur. Alaska'dan bir uzman ve konuyla ilgili önde gelen yayınlardan birinin yazarı olan Dr Nick BEGICH'e göre*, HAARP programı, gezegenin tüm bölgesinin sudan mahrum bırakılabileceği kadar yüksek enerji konsantrasyonlarına ulaşılmasını sağlayacaktır. Elektromanyetik dalgalar depremlere veya gelgit dalgalarına neden olabilir. Bay SPENCER, uluslararası sözleşmeler uyarınca iklim değişikliğine yol açan her türlü eylemin yasak olduğuna dikkat çekti. Bay BEGICH, onun gözünde projenin tamamen ve basitçe "Yıldız Savaşları teknolojisi" olduğunu söyledi. Dahası, ABD Kongresi Star Wars'u finanse etmeyi reddettiği için bu gizli bir projeydi. ABD'nin ana programa 91 milyon dolar ayırdığını ve buna ilgili programların eklenmesi gerektiğini iddia etti. Son 50 yılda, kamu denetiminden korunan belirli güvenlik düzeylerinin geliştirildiğini söyledi. Devlet sırları kendi içinde kabul edilebilirdi, ancak insanlar ve çevre için bu kadar büyük yankılar içeriyorsa, kamuya açıklanmaları gerekiyordu. Ona göre, uluslararası toplumun HAARP programının risklerini değerlendirmesine izin verilmelidir. Eurico DE MELO (EPP, P), vahiyleri ürkütücü bulduğunu ve kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek için bir kampanyaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Bitirirken, Magda AELVOET (Yeşil, B) duruşmada bir söz olduğunu söyledi: "Savaş generallere bırakılamayacak kadar önemlidir". Bu gerçeği unuttuğumuzdan korkuyordu. |
aslında kimseye dokunmuyorum, herkesin doğruları kendinedir ama. böyle olabilirliği pek mümkün olmayan şeyleri, yani nasıl anlatsam benim aklımın ayarlarını bozuyor. bazı şeyler yok değil. ve efsanele, her efsanede biraz gerçeklik vardır değil mi. ama günümüz efsaneleri yalanın kuyruklusu. iklim evet kontrol edilebilir. şimdi diyeceksin "lan manyak herif hani yalandı?" efsaneler dedim gerçekliği tartışılabilir. mesela Türk'lüğün tarihini araştırırsan bir "yada taşı" vardır. doğaya hükmetmek insanlık başladığından beri var ve bir şekilde hükmediyoruz. aslıda kendimize göre yönlendirmeye çalışıyoruz. ne kadar başarılıyız tartışılır bir konu. unutulmaması gereken ve nerdeyse hepimizin bildiği atlantis bile batmış. ve daha nice efsaneler. tartışmalar boş vakitlerinizde şu avrupa parlemantosunda başka neler tartışılmış onları da incelemek lazım. her tartışılan şey doğrudur demek ne kadar doğru ben bilemiyorum.@paskomya ustam arada bize de dokundurtmayı ihmal etmemiş.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?