Mutlu olmanın altın kuralları

binbaşı

Onursal Üye
Onursal Üye
Katılım
1 Eyl 2011
Mesajlar
6,269
Puanları
3,256
Konum
BURSA
mutluluk.jpg


Bilimsel araştırmalar
baz alınarak mutlu olmanın basit ve etkili 6 yolu açıklandı.



Listede kahve içmekten acı biber yemeğe kadar birbirinden ilginç yöntemler yer alıyor

ABD’de çeşitli üniversitelerde yapılan “mutluluk” konulu araştırmalar sonucunda insanların mutlu hissetmesine neden olan yollar açıklandı.

ABD’de bulunan Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre gecede 7 saat veya daha fazla uyuyanlar mutlu olmaya daha yatkın.

Araştırmayı yürüten psikoloji profesörü Norbert Schwarz, “6 saat veya daha az uyumak bazı kişilerde psikolojik, zihinsel ve duygusal olarak kötü etkilere yol açıyor” diyor.

Harvard Üniversitesi’nden araştırmacı Matthew Killingsworth’e göre zihni meşgul tutmak olumsuz düşüncelere kapılmayı önlüyor.

Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre günde 2 veya daha fazla fincan kahve içen kadınların depresyona yakalanma riskleri diğerlerine göre yüzde 15 oranında daha az.4 fincan bu oranın yüzde 20 olmasını sağlıyor.

Milliyet gazetesinde yer alan haberde Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre birine teşekkür etmek veya iyi göründüğünü söylemek kişinin kendisinin de mutlu olmasını sağlıyor.(Bu forumda birebir ilşikilerde çok önemli)

“Mutluluk Projesi” adlı kitabın yazarı Gretchen Rubin sabahları yatak toplamanın kişiyi birşey başardığı hissini vereceği için mutlu edeceğini söylüyor.Uzmanlar yatak toplamak gibi günlük basit işlerin mutlu ettiğini belirtiyor.

New York State Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre acı biber yemek beyinde endorfin salgılanmasına neden olduğu için kişiyi mutlu ediyor.

Güncelleme:12 Ağustos 2012,04:19

Alıntıdır.Kaynak:

Mutlu olmanın altın kuralları | Mynet Haber
 
Binbaşı hocam yazı magazin dergisinden çıkma haberlere benziyor. Bilgiler teknik değil magazinsel görünüyor.
Uzun uykular kişileri mutlu eder ancak herzaman bukadar uzun uyuma fırsatı bulunmuyor, şehir hayatında mutluluk için az uyumak çok çalışmak gerekiyor.
Kahve rahatlatır ancak herkes iş saatinde kahve içemiyor.
Herkeze iyi göründüğünü söylemek yalandan mutluluk oyunları oynamak geçici çözümler.
Mutlu olmak için çok acı biber yersek sonra bideyi bozarız ve daha mutsuz oluruz.

Mutlu olmak için mutsuzluğu yaratacak şeylerden uzak durmalıyız.

İşinizin anlamlı olduğunu düşünün. İşimizi seve seve yapmaya mecburuz işini sevmeyen mutlu olamaz. İş hayatınızda çok büyük hedefler seçmeyin, basit işlerle ve bol başarıyla daha çok mutlu olunur.

Bardağın boş kısmına takılı kalmayı. Herkeze birşekilde tam dolu olmayan bardak uzatılır. Başkaların bardaklarıda boş, onlarada bakın ve kendi bardağınızın dolu kısmınada bakın.

Sessiz ortamları daha çok tercih edin. İnsanlar sannederki çok konuşulunca daha rahat olunuyor. Sessiz ortamlar huzur ve mutluluk verir.

Dini ortamlar huzurlu ortamlardır. Dini ortamlarda durmak huzurlu ve mutlu eder.
 
Evet,sn.yetenek,bu konunun ana hatlarında bazı eksiklikler ve magazinsel bakış açısı yok da değil,direk olarak da medyaya hitap ettiğinden dolayı,sizin de ifade ettiğiniz gibi.Bu konuyu biraz açıp genişletmek istiyorum eğer müsade ederseniz.

Bakın sözü edilenlerin maddelerin tümü kanımca geçici mutluluk sağlar.Sürekli mutluluk kişinin yine kendisindedir,kendisini çok iyi tanıyıp da evreni,varoluş amacını çok iyi değerlendirmesiyle,inançlarıyla da ilişkilidir.Sizin her türlü imkanınız,her şeyiniz var,sahipsiniz diyelim,ama bir eksik var!Gönül huzuru yoksa örneğin,bir eliniz yağda,diğeri balda bile olsa,tüm dünya nimetleri ayağınızın altında olsa dahi,tabiki mutlu da olamazsınız,bu açıktır.Yani bardağın dolu yanını ve her zaman dolu olduğunu gözümüzle görsek de,gönül gözümüzle görmedikçe inanamayız.Gönül gözü,manevi huzurla,belirli şeylere şüphe etmeden inanmakla,inançla gerçekleşir bundan hiç şüphe yok ki,insanı sevmekle,doğayı,atomun en küçük olan,gözle,duyularımızla görünmeyen parçasını,protonu,elektronu,nötronu,nano yapıdaki parçasını sevmekle,hissedebilmekle olur.

Dünyaya geliş amacımızı,misyonumuzu,görevlerimizin bilincinde kalıp,birşeyleri başarmanın,sonuca başarıyla varmanın güzel bir hazzıdır bu aslında.Bu haz kendi içimizdeki inançla olabilir.Şöyle düşünün kanser hastalığına yakalanan pekçok kimse bunu başarıyla yeniyor?Acaba bunu nasıl yapıyorlar hiç düşündünüz mü?Sadece kemoterapi(İlaç tedavisi ile) ve doktorunun psikolojik desteği ile mi?Elbette değildir,tamamen kendi iyileşeceklerine olan tam inançları,duaları ile bu tamamıyle mümkün oluyor.İnançsız ve kendini tamamen bırakmış,koyuvermiş olanları,bu asrın en öldürücü,korkunç hastalığından kurtulamıyor ne yazık ki.Doktorların çoğu yalnızca ilaç kullanımının,kendi inancı,duası olamayan insanlar üzerinde hiç bir etkisinin olamayacağını bilimsel olarak da açıklamışlardır,siz de tıbbi konuşmalarda pekçok kere bunu duymuşsunuzdur sanırım.Dua,bir şeye inanma,insanlar için çok ama çok önemli gerçekten de.

Şöyle bir deney yapmış doktorlar.Tıbben hiçbir işe yaramayan bir ilaçla,çok etkili başka bir ilacı denekler üzerinde denemişler.İnançlı olanı,etkisiz,bozuk ilacın iyi geleceğine sırf inandığı için iyileşmiş,ayağa kalkmış,diğeri ise,sağlam,etkili ilacı almasına rağmen inanmadığı için ayağa kalkamamış ve bir süre sonra yaşama da veda etmiş.Buradan ne olursa olsun,bir şeyin doğru olarak kabul edilmesi ve ona tam inanılmasıyla da,pek çok şeyin belki de mucizevi şekilde iyileştiğini,düzeldiğini görebilmekteyiz.Söylediklerim bir safsata veya kendi görüşüm de asla değil,medyadan öğrenebildiğim acizane bazı edinimlerdir,sonuçlardır emin olun.Dua,inanç,bir şeye körü körüne tam olarak inanma hayatımızda çok fazla önem taşımakta.Kendi iç gücünüz,yaptırıcı kozmik gücünüz,yani herşeyinizdir aslında bu.

Sportif açıdan da bakarsanız,bir futbol takımımızın 2000'li yıllarda kazandığı uefa kupası,milli futbol takımımızın aldığı dünya 3.lüğü,milli atletlerimizin kazandığı kupalar bir tesadüf eseri olamaz.Bir inancın,çalışmanın eseridir hepsi de.Neticesi de milletçe duyulan milli bir mutluluktur,bu başarıları rastlantıyla değerlendirip de göz ardı edemeyiz.Büyük bir inancın eseri olmuşlardır hepsi de.Milletçe daha nice başarılara hasretliğimiz mevcuttur ve çok iyi bir inançla bunları başaracağımıza olan özgüvenimiz de,damarlarımızdaki asil Türk kanında da her zaman vardır.Saygılarımla.
 
Son düzenleme:

Forum istatistikleri

Konular
129,776
Mesajlar
930,001
Kullanıcılar
452,545
Son üye
Derebey_37

Yeni konular

Geri
Üst