valla arkadaşlar ben 18 yıldır bu sektördeyim ve türkiye ve yurt dışına bile gittim montaja
ama ben bile 18 yıldır akıl erdiremedim çözemedim şu paratoner olayını
Hatta bir sorum oluyor hiç bir paratoner firması cevaplayamıyor. sorum şöyle; Şimdi franklin çubuğu bildiğimiz gibi cami minarelerine kullandığımız tip. ayrıca faraday kafesindede kullanıyoruz.
Bu cubuğu cami minarelerinde en yüksek noktaya koyuyoruz değilmi? Çünkü yıldırım metal en yüksek sivri noktaya düşüyor franklin çubuğuda metal sivri bir çubuk.
Peki gelelim asıl soruya paratonerler de sivri franlin çubuğu var değilmi? en uç noktalarında veya yok olmayan paratonerlerden örnek verelim..
Madem paratonerin çekiş özelliği var yarı çapı bilmem kaç metredir diye satılıyor peki neden yapının en yüksek noktasına 5mt yukaruında olması gerekli çünkü yıldırım en yüksek sivri metal uca düştüğü için ee paratonerler böle montaj yapılınca çalışmayan hiç bir paratoner yok demektir..
İkincisi ise madem çekiş özelliği var bu paratonerlerin neden örneğin 5 katlı binanın bahçesine yapılmıyor? yada çatıda normal bir yere koy neden 5 mt yukarı kaldırıyorsun paratoneri?
Bu yüzden arkadaşlar hiç tereddütünüz olmasın şartnamede en yükseğe yapıldığı için calışmayan paratoner yoktur değilmi??))
İşte net bir cevap alamadığım soru bu arkadaşlar. fikri olan varsa yazsın lütfen
Pardon ama burası paylaşım sitesi değilmi? Ben öyle biliyordum ama?
Neyse cevabınıza istinaden bir cevabım olacak.
Koruma çapı yükselince artar olayı yerli paratonerlerde yoktur. Örneğin 6 ülkede onaylı bi paratoner var bunu çalışma prensibi o şekilde yerli imalatlarda yoktur. Ayrıca Paratonerler ODTÜ de Prof.dr Mirzahan Bey tarafından deney yapılıyor ve sunu unutmayalımki ODTÜ de yapılan hiç bir test veya deneyde bu çalışıyor yada çalışmıyor ibaresi yoktur.
Sadece ve sadece deney yapılmıştır İbaresi yazıyor.
Dunyanın hiçbir ülkesinde kabul görmeyen aktif-radyoaktif paratonerleri on yıllardır ülkemde pazarlayan zihniyeti cok üzülerek izliyorum.
En son yurtdışında egitim almış ve kendini Yıldırım uzmanı olarak tanıtan bir meslektasla cok önemli bir projede (150m yüksekliğinde bir bina) yollarımız kesişti. Google da ararsanız sitesini bulabilirsiniz. Müşterimizi ikna etmiş, beni çağırdılar, bu bina da niye aktif paratoner kullanmıyoruz diye sordular. Bana yaklaşık bir saat aktif paratonerin özelliklerini, güzelliklerini anlattı. En son Ürünlerini getirdiği Avrupa firmasının ülkesinde tek basına herhangi bir binada bu ürünü takip takamayacaklarini sordum.
Cevap:
Tabii ki sadece aktif paratoner kullanamayız, yönetmeliklere uygun faraday kafesini yaptıktan sonra ilave koruma olarak kullanılabiliriz, dedi.
Müşteriye dondüm, faraday kafesi yaptıktan sonra hala 1500�harcamak istiyorsanız aktif paratoner koyalım dedim. Bana güldü.
Sayın Aumat,
Açık alan korumasında Avrupa ve ABD şartnamelerine göre kullanabileceğiniz iki yöntem bulunmaktadır. Bunlar Franklin çubukları ve/veya direkler arasında yapılacak havai Faraday kafesleridir. Uluslararası havaalanlarında apronda uçakların korunması icin Franklin çubukları kullanılmaktadır. Rafinerilerde petrol dolu tank alanlarının korunması icin de izole direkler üzerinde tesis edilmiş Faraday kafesleri kullanılmaktadır. Bu tür hiçbir uygulamada tek bir aktif paratoner konulup gecilmemektedir.
Pahalılık ve görsel kirlilik tartismaları ile sonu gelmez bir tartışmaya girebiliriz. EN 62305-2 de bir risk analizi bulunmaktadır. Standardı online satın alirsaniz bir de software geliyor. Burada gerekli parametreleri girdiğinizde size nasıl önlemler alırsanız standardın gereklerini karsilayabildiginizi hesapliyor. Çıkan sonuc, teknik bir hesap olup bunu pahalılık ve görsellik acısından değerlendirmek imkanı yoktur. (240mm2 pahalı diye 300amperi taşımak icin 16 mm2 kablo kullanır mısınız?)
Ancak bu hesapta yoruma açık bir nokta vardır. Bu da riskin yaşamsal ve mali kayıplar olarak nelere yol actigidir. Kır düğünü yapacağınız alanda veya bir golf sahasında muhtemelen bir yağmur anında kimse durmayacağı icin yaşamsal risk sıfırdır. Dolayısıyla hesap sonucunda koruma gerekmedigini göreceksiniz. Ama bunun yerine hesapta yaşamsal risk var parametresini işaretlerseniz size cok pahalı bir koruma sistemi onerecektir. Bunu etüd edip doğru parametreleri secmek ise bir mühendislik yaklasimidir.
Ayrıca standartta bir takım Risk azaltma (mitigation) metodları da tariflenmektedir. Ornegin çatısına da park yapilabilen cok katlı otopark yapılarında çatı katı çıkışlarında tesis edilecek uyarıcı levhalar ile yağmurlu bir günde Yıldırım düşme riski bulunduğu ve bu nedenle çatı katının bu zamanlarda kullanılmaması konusunda uyarı yapılması bir yöntem olarak onerilmektedir. Bunun da uygulanip uygulanamayacagi bir isletme/Muhendislik kararıdir.
Bence paratorler sadece yıldırım icin ksa yol gosterr. eğer yukun olustugu noktaya yakınsa oraya cekilir. Arkadaslarin dedigi gibi yuksekte olması direncle alakalı. Hava direnci ve malzemelerin direnci.
Neden olustugu noktaya yakında dedim, çünki lisedeyken futbol musabakasina gitmistik. Spor komplesine yanın amator okular arası macdı. yakınlarda paratonerde vardi ama sahaya yildirim dustu ve karsi takmdaki bi arkadasmz rahmetli oldu bi kac kiside yaralandi.
Yani bence paratonerler eger cekim alanın icinde olusursa en zayif direnc orasi olsun ve guvenle topraga aksin diye.
Fabrikamzda da cesitli yerlerde (silolar, siklon binaları vs.) aktif paratoner vardı, hepsi sokuldu. riskli ve gereksiz bencede.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?