Mikro elektromekanik sistemler (MEMS) IMOD Reflektif paneli oluşturuyor
Öyle sanıyoruz ki sıçrayarak ilerleyen yonga teknolojisi karşısında adeta emekleyerek yol alan panel teknolojisi hak ettiği ilgiyi çok yakında görecek. MWC 2012 etkinliğinde belirgin biçimde kendini gösteren bu fark, mobil işlemcilerin önlenemez yükselişi ve hızlı evrimleriyle panellerin gitgide kısırlaşan öznitelikleri çerçevesinde akıllara şu soruyu getiriyor: “Neden ekranlar hala aynı?”
Qualcomm, Nvidia, Texas Instruments, Samsung ve Huawei kendi SoC tasarımları ile övünürken her bir akıllı telefon devre tasarımı kapsamında sıra ekrana geldiğinde ya IPS LCD, Super PLS ya da AMOLED ekranları görmekten başka seçeneğimiz olmadı. Artık markalara yaygınlaşan bu ortak kısırlık sorunu göz ardı edilemez noktaya geldi hatta panel teknolojisiyle adından sık sık söz ettiren Samsung bile resmen işlemci fabrikasına dönüşüverdi.
Tam da resim iç karartıcı bir hal alırken sevindirici haber Qualcomm’dan geldi. Bir süredir Interferometric modulator display: İnterferometrik modülatör ekran teknolojisi üzerinde çalıştığını duyuran firma sonunda inovatif icadına bir isim buldu; Mirasol. Mikro elektromekanik sistem temelinde inşa edilen mekanizmalar bir araya gelerek (MEMS) IMOD Reflektif paneli oluşturuyor. Qualcomm bu alanda bir ilki gerçekleştirerek MEMS tabanlı bir ekranın, endüstriyel ölçekte uygulamasını gerçekleştiren ilk firma oluyor.
Mirasol teknolojisinin en dikkat çekici özelliği, yoğun güneş ışığı altında bile görüş kalitesinin değişmemesi, renklerin ve görsellerin normal ışık şartları altındaki canlılığını korumasıdır. Hatta daha çok ışık, ekranın görüntü kalitesini artırmaktadır çünkü panel bünyesindeki elektromekanik parçacıklar (mikroskobik boyutta) üzerlerine gelen ışığı, bir kelebeğin güneş ışığı altındaki kanat ışıltılarına benzer bir yöntemle yansıtmaktadır.
Mikroskobik ölçekte teknolojiye yakından bakarsak Mirasol tasarımının temelinde ışığın yalnızca bir dalga boyunu ( bir tane kırmızı, bir tane yeşil ve mavi) yansıtan altpiksel (subpiksel) hücrelerinin, ana pikseli oluşturduğunu görüyoruz. Her bir renge ait çoklu elementler, yansıyan renklerin farklı oranlarını, renk kombinasyonlarını oluşturmak ve yine her bir pikselin genel parlaklık düzeyini dengelemek üzere kullanılırlar.
Olayı güç perspektifinden değerlendirecek olursak; her yansıtıcı altpikselin için iki durum söz konusu. İlk durum güç gerektirmiyor ve ekranın imajı/görseli yansıtmasını sağlarken altpiksele voltaj uygulanmasıyla birlikte, yansıtıcı elementlerin (elektromekanik parçacıklar) yeni bir imaj yaratması veya ekranda yer alan görsellerin temizlenme işlemi gerçekleştiriliyor.
Mirasol panel teknolojisi nasıl çalışıyor?
Teorik olarak Mirasol Display, enerji verimliliği sekmesinde bu konuda ilk sırada yer alan e-ink tabanlı çözümlerden bile daha verimli üstelik capcanlı renklerin çekiciliğinden de mahrum kalmıyorsunuz. Ayrıca bu teknolojinin, e-mürekkep tabanlı panel çözümlerinde bir türlü –çözülemeyen- video oynatma sorunu gibi teknik sıkıntıları yok.
Buraya kadar her şey harika, peki o halde biz neden hala bu panelleri kullanan akıllı telefonları ya da tabletleri göremiyoruz? Cevabı düşündüğünüz gibi; en önemli sorunu, maliyetinin oldukça yüksek oluşudur. Mirasol Display’e sahip ilk aygıt, sadece Kore marketinde “sınırlı olarak” bulunabilen Kyobo adlı e-reader çözümüdür. 5.7inç’lik XGA panelli ekranda 1024×768 piksel bulunmakta, işler Qualcomm’un 1GHz’lik Snapdragon S2 sınıfı işlemcisi tarafından görülmektedir.
Dokunmatik arayüze sahip bu minicik e-reader türevinin fiyatı tam 310$ düzeyinde. Qualcomm, Mirasol mucizesini akıllı telefonlara taşımak niyetinde fakat firma yenilikçi teknolojisini AMOLED ve IPS LCD panellerle her açıdan yarışabilecek duruma getirene kadar beklemeyi yeğliyor.
Kaynak: hARDWAREMANIA