Sodyum Buharlı ve Metal Halide lambaların tüketimleri şebeke gerilimi ile direkt ilgilidir. Bu tip lambaların katalog değerlerinde verilen lümen seviyelerini elde etmek için yine katalogda belirtilen gerilim altında ( genellikle 230V) çalıştırmak gereklidir. Bu gerilimin altında çalışan tüm armatürler doğal dim olmuş olur.
OG'de meydana gelen gerilim düşümleri veya yükselmeleri, aydınlatma hatlarındaki gerilim düşümleri bu tip lambaları aslında tam performansında kullanılamamasına yol açar. Zira %10'luk gerilim düşümü parabolik olarak daha fazla ışık kaybına neden olur. Klasik balast ve ateşlemede kalkış akımlarının yüksek olması, güç faktörünün düşük olması ve %30'a yakın kayıplara neden olsada senelerce tüm dünyada kullanıldı ve halen kullanılmaya devam ediyor.
Elektronik balastlar günümüzde 1000W bazı firmalarda 1500W'a kadar üretilmiş durumda. Bunların %10-%100 arasında dim edilebilir versiyonlarıda mevcut. En büyük avantajları şebeke geriliminden etkilenmeden ampüle sabit gerilim vermesi ile katalog değerlerinde sabit olarak çalıştırması, güç faktörünün yüksek olması, kalkış akımlarının olmaması vs.
Diyelimki 400W Sodyum Buharlı bir aydınlatmanız var ve 220V geriliminiz var. Bu durumda zaten lambanız dim edilmiş gibi daha düşük enerji çekecek ve ışık seviyeside buna istinaden ışık seviyenizde düşük olacaktır. Bu noktada mevcut balast ve ateşleme elektronik balast ile değiştirilirse, lamba ışık seviyesi katalog değerine çıkacaktır ancak tüketim yaklaşık %10 daha düşük olacaktır. Eğer mevcut lambanız 230V'ta çalışıyor ise ışık seviyeleri arasındaki fark değişmez iken elektronik balast için tüketim %20-%30 civarında düşük olacaktır. Oluşan bu fark tamamen balast kayıpları üzerindeki farktır.
Dim edilebilir bir elektronik balast kullanılırsa fark dim oranında artacaktır. Pratikte gerilim seviyesi genellikle Türkiye'de 230V olmadığından kullanılan ampulün bir alt seviyesinden ampül kullanarak elektronik balast kullanımı daha mantıklı olmaktadır. Işık seviyesinin %100 gerekmediği durumlarda ise dim edilebilir bir sistem kullanmak enerji tasarrufu yönünden öne çıkacaktır.
LED teknolojisinin her sene gelişmesi ve potansiyel enerji tasarrufunun daha fazla olması bu sistemlerin gelişimini durdurmuş ve adetlerin çok artmamasından dolayı maliyetler şuan halen yüksek olmasından dolayı yaygın olarak sistemler kullanılamamıştır. Ancak LED sistemlerinde doğru projelendirilmediğinde yapılan maliyetin geri dönüşünde, enerji kalitesinde ve kompanzasyonda çok ciddi riskler ihtiva etmekte olduğuda bir gerçektir.