Nur içinde yatsın kayinpederim çok iyi bir kaynakciydi. İş yerinde de posta başıydı. İş yerinde eş zamanlı yaslandirma hakkında baya bilgi edinmiş. Emekli olduğunda evde koltukların yerlerini değiştirirdi. Bütün koltuklar aynı yıpransın diye. Aklıma o geldi siz planlı eskitme deyince.
Nur içinde yatsın kayinpederim çok iyi bir kaynakciydi. İş yerinde de posta başıydı. İş yerinde eş zamanlı yaslandirma hakkında baya bilgi edinmiş. Emekli olduğunda evde koltukların yerlerini değiştirirdi. Bütün koltuklar aynı yıpransın diye. Aklıma o geldi siz planlı eskitme deyince.
Nur içinde yatsın kayinpederim çok iyi bir kaynakciydi. İş yerinde de posta başıydı. İş yerinde eş zamanlı yaslandirma hakkında baya bilgi edinmiş. Emekli olduğunda evde koltukların yerlerini değiştirirdi. Bütün koltuklar aynı yıpransın diye. Aklıma o geldi siz planlı eskitme deyince.
Ben harley davidson fat boy ya da V8 bir chevy nin yanında oturup saatlerce dinleyebilirim hayranlıkla
trol teknesinde çalışırken, beni hep makinist yaparlardı ve benim yatak makine dairesi oluyordu. ağır devir dizel makinenin yanında, mışıl mışıl uyuyorsun ama en ufak devir değişikliğinde uyanıyorsun. 650 devri kaptan bir tık kıpırdatsın hemen uyanıyorsun.
trol teknesinde çalışırken, beni hep makinist yaparlardı ve benim yatak makine dairesi oluyordu. ağır devir dizel makinenin yanında, mışıl mışıl uyuyorsun ama en ufak devir değişikliğinde uyanıyorsun. 650 devri kaptan bir tık kıpırdatsın hemen uyanıyorsun.
Vardiyada nöbetçi olduğumuz zamanlarda yeraltında trafo dairesinde çok uyudum. Zaten bir arıza haberi geleceksede arızanın müdahaleye başlama yeri direk orası olurdu. Kuru yağsız tip trafo olduğundan ve her tarafı insan temasına karşı kapalı ve muhafazalı olduğundan yanında kalorifer dibinde yatar gibi uyurduk ( Islanınca da elbiselerimizi üstünde kuruturduk ) . Ama zarıltısı çok kafa ütülerdi. Kulaklık takar, telsizi de yanıma koyar, trafonun yanına kıvrilir uyurdum. Ertesi günde kuru tahtanın üstünde uyumaktan her tarafım ağrırdı.
Vardiyada nöbetçi olduğumuz zamanlarda yeraltında trafo dairesinde çok uyudum. Zaten bir arıza haberi geleceksede arızanın müdahaleye başlama yeri direk orası olurdu. Kuru yağsız tip trafo olduğundan ve her tarafı insan temasına karşı kapalı ve muhafazalı olduğundan yanında kalorifer dibinde yatar gibi uyurduk. Ama zarıltısı çok kafa ütülerdi. Kulaklık takar, telsizi de yanıma koyar, trafonun yanına kıvrilir uyurdum. Ertesi günde kuru tahtanın üstünde uyumaktan her tarafım ağrırdı.
yok benim ranzam vardı. ama elim anahtar tutuyor diye makinist yapmaları zoruma gidiyordu. elim iğne tuttuğu için zaten yarım reistim. yani angarya. limana gidersin makinenin bakımını yaparsın, sonra ağ tamir edersin. adamlar oturur çayını içer sen çalışırsın. ağ tamir etmeye karadenizde "merhamet etmek" derlermiş. sabır işidir. öyle herkes yapamaz. matematiğin, mantığın ve geometri bilgin iyi olmalı.
yok benim ranzam vardı. ama elim anahtar tutuyor diye makinist yapmaları zoruma gidiyordu. elim iğne tuttuğu için zaten yarım reistim. yani angarya. limana gidersin makinenin bakımını yaparsın, sonra ağ tamir edersin. adamlar oturur çayını içer sen çalışırsın. ağ tamir etmeye karadenizde "merhamet etmek" derlermiş. sabır işidir. öyle herkes yapamaz. matematiğin, mantığın ve geometri bilgin iyi olmalı.
Ülke zihniyetinin tespitini resmeden bir çalışma hayatınız olmuş.. Bu ülkede büyük ekseriyetle "Çok bilen çalışır-yapar, az bilen öğretir, hiç bilmeyen yönetir."