Trenler ve tramvaylardaki pantograf (elektriği havai hattan alıp ray üzerinde hareket eden taşıta aktaran mekanik sistem) nasıl çalışıyor?
Kıvılcım çoğu zaman oluşmuyor birkaç gün önce akşam saatlerinde epey takip ettim hiç kıvılcım göremedim. O kadar akım geçmesine rağmen nasıl kıvılcım oluşmuyor?
Trenler ve tramvaylardaki pantograf (elektriği havai hattan alıp ray üzerinde hareket eden taşıta aktaran mekanik sistem) nasıl çalışıyor?
Kıvılcım çoğu zaman oluşmuyor birkaç gün önce akşam saatlerinde epey takip ettim hiç kıvılcım göremedim. O kadar akım geçmesine rağmen nasıl kıvılcım oluşmuyor?
Merhaba.Sn.alpernbugra,işin özü yaylı mekanik bir düzenek olan pantografla sağlanmış da oluyor açıkçası.Pantografın tanımı “paralelkenar oluşturacak şekilde menteşelenmiş dört adet çıtadan geometrik bir şekli (Teknik resim çizimlerinde) veya hareketi (Tramvaylarda aşağı yukarı doğru olan) büyültüp küçültmeye yarayan alet,düzenek” olarak sözlük anlamı olarak karşımıza çıkıyor.
Fırçalı dc elektrik motorları veya üniversal (seri) motorlarda komütatör grubunda (Fırça-kollektör) şerare (Kıvılcım) hiç çıkmaması için bildiğimiz gibi yaylı fırçalar (Kömür tozu-bakır tozu preslenmiş olarak bu fırçadan geçen akım şiddetine göre fırça sertlikleri değişebilen) fırça yuvasında yer alıp rotor kolektörleri ile temas halinde iken belirli bir basınçla elektriki teması sağlarlar bildiğimiz gibi.Bu elektriki temasın iyi olması sonucu fırçaların aşınıp bitmeden arkadaki yay basıncıyla onlara yeterli basınç uygulaması sonucu,bu devamlı olarak sağlandığında bu kıvılcımın hiç görülmeyip arkla kolektör yüzeylerinin hiç aşınmaması da sağlanmış olur.
Tramvaylarda,veya eski troleybüslerde de durum çok farklı değildir,ayni prensiple elektriki temasta olan yerler belirli basınç altında düzenli kalıp ark,kıvılcım aralığı oluşturacak kadar birbirlerinden de uzaklaşmazlarsa ki bu düzeneği tramvaylarda katetere direk olarak temas eden yaylı bir pantograf yapabilir,eski troleybüslerde ise yine yaylı çift bir kol (Hatta kateterdeki yerinden çıktığında arkasındaki bağlı olduğu iplerle bu almaç kollar esnetilir ve akım aldığı hatta bu sayede çekilip esnetilerek tekrar troleybüsün şoförü tarafından yerine de konulurdu,eski İstanbul’dan eski kişisel gözlemlerime dayanarak bunu da tam hatırlıyorum.) ile düzenli akım alınması da sağlanmaktaydı.
Yani tramvaylardaki,eski troleybüslerdeki akım alma kollarındaki kıvılcımın çıkmamasındaki sihir basınçla elektriki temas yüzeylerine iyice temas etmesi,aralık kalmasına meydan verilmeden yaylı sistemlerle (Tramvayda yaylı pantograf gibi) bu temasın sürekli ayni fırçalı elektrik motorlarındeki fırça-kolektör grubunda sağlandığı gibi ayni şekliyle de sağlanabilmesidir.Kolay gelsin.Saygılarımla.
Tren rayı gibi, raylar ne kadar düzgün döşenmiş is seyahat o kadar konforlu sessiz olur .
İletim kesintisiz olursa ark görülmez.
Burda anlatımı mevcut, dikkatinizi çektiyse iyileştirmeler gelişmeler var; eskiden sağ sol şeklinde 2 kol şeklinde ayrı ayar yapılır, temas ucu U yapısında idi, günümüzde tek yükseltici kol yapısı ve 1 yerine çift kollektör çubuk var.
Burda da 4 yöne hareketi(oynar başlıklı traş bıçağı) daha net görünmekte;