Benim fikirlerime katılmayabilirsiniz. Ama yinede akım harmoniği kaynaktan çekilen yükün akım karakteristiği ile ilgilidir. Bu arada gerilim harmoniği bozuk olan bir sistemde tabiki akımlarda bozulacaktır. ancak burada bahsettiğim konu kaynağın ideal şartlarda olduğudur. THDI 0 olan yük resiztif yüktür (lineer yükte denir) ve UPS lerin Harmonikleri bu şekilde test edilir.
Tosun Bey,
Teknik olarak yukardaki söyleminizi yanlış bulduğumu belirtmek isterim. Akım harmoniği kaynaktan çekilen yükün akım karakteristiği ile alakalıdır kısmını ise anlayamadım.
Elektrik ile çalışan bir cihazın temel prensibi bu cihaza bir gerilim vermenizdir. Bu gerilim sayesinde cihaz işlevini yerine getirmek için bir akım çeker. Dolayısıyla verdiğiniz gerilim kaynakla alakalı iken akım cihazla alakalıdır. İste bu cihaz lineer bir akım çekmiyor ise, başka bir değişle akımın dalga sekli sinüs değilse bu cihaz kaynağa 50Hz olmayan akımlar gönderir. Bu akımlar örneğin 150Hz, 250Hz, 350Hz ... gibi olacaktır ki bunlara 3-5-7... harmonikler denir. Akım yönleri ise 50Hz akım şebekeden cihaza doğru harmonikler ise kaynaktan şebekeye doğrudur. Bunu daha iyi açıklamak için şu örnek daha iyi olabilir. Bir havuz düşünün ve havuzun bir tarafında bir dalga yaratıyorsunuz ve dalgayı sinus şeklinde ilerlediğini görüyorsunuz ancak bu dalganın önüne bir set çektiğinizde bazı dalgaların geri geldiğini ve ilk yarattığınız dalganın şeklinin bozulduğunu göreceksiniz. Dolayısıyla siz bir ölçü aleti ile akım dalga formuna baktığınızda ölçü aleti bu dalgayı görüntüleyecektir.
Şebekeye geri dönen harmonik akımların birçok önemli etkisi olabilir ancak en önemli olanları .
1- Harmonik akımlar deri etkisinden dolayı kablo kesitlerini %100 olarak kullanmazlar ve akımın frekansı yükseldikçe kablo iletkeninin dış yüzeylerinden geçerler. Bu kablonun direncinin artmasına yol açacağından kablolarda ısınmaya dolayısıyla kayıplara neden olacaktır. Kayıplar dışındaki en önemli etkisi ise gerilimde bozulmadır. Zira örneğin kısa devre reaktans değeri örneğin tüm kesit kullanıldığında 1 ise kesidin dış kesimi kullanıldığında 2 olabilir. Bu elektriğin temel formulu V=IR üzerinden bir gerilim oluşturur. Ancak oluşan gerilimin frekansı akım frekansı ile aynıdır ve buda gerilim dalga formu üzerinde etkisi olacaktır.
2- İkinci en önemli etki kaynakta meydana gelmektedir. Kaynak trafo, jenerator ve UPS olabilir. Konumuz UPS olduğundan dolayı kaynaktan UPS'e doğru gelen akımlar bu sefer UPS'in kısa devre reaktans değeri üzerinden bir gerilim endükler ve gerilimin bozulmasına sebeb olur.
İşte bu noktada UPS'lerin gerilim testlerinin sadece lineer yükler üzerinden yapılması yanlıştır. UPS'in esas performansı lineer olmayan yükte test edildiğinde ortaya çıkar. Dolayısıyla UPS'in örneğin krest faktörü (akım tepe değeri) 3:1 olan bir yük altında tam kVA yükünde gerilim distorsiyon değerinin ne olduğunun testini yapması şarttır.
Size marka vermeden bir örnek vereyim. 1600kVA trafosu olan bir fabrikada makinaların kontrol devrelerini ve PC'leri korumak üzere 40kVA'lık bir UPS sistemi bağlanıyor. UPS devreye alınmadan ve bypass'ta ilen gerilim distorisyon değeri yaklaşık %1,5 ve en uzak yükteki gerilim distorsiyon değeri %3. UPS devreye girdiği anda PC yükleri ve fabrikadaki motor kontrol devreleri UPS'ten besleniyor ve UPS'in çıkış panosundaki gerilim distorsiyon değeri %4,5 oluyor. (UPS yaklaşık %80 yükle çalışıyor). En uzak yükten ölçülen gerilim distorsiyonu ise %8,5.
Maalesef temel yanılgı UPS'leri sadece elektrik kesintileri için satın almak ancak UPS'in daha önemli bir görevi var oda enerji kalitesi. İşte bu noktaya dikkat edilmez ise kullanıcı bu kartların neden devamlı arızalandığı konusunu anlamakta güçlük çekecektir.