Merhaba, sevgili arkadaşım;
İçinde bulunulan bir ortamdan çok yeni ve çok daha değişik bir ortama geçilirken karşılaşılan tüm bu zorluklara biz “ intibak süreci” diyoruz. Bu süreç hayatta yalnızca yeni bir iş ortamına uyum sağlamak şekliyle çok sınırlı değildir.
Yeni bir bebek annesinin karnından ayrılarak ilk defa yabancı bir dış bir ortama “merhaba” dediğinde de ayni süreci hiç şüphesiz yaşar. İlk olarak ilköğretime yeni başlayan bir çocuk için de ayni durum söz konusudur, sınıf ona çekilmez gelebilir, ayni süreç burada da tamamiyle geçerlidir. Yine ilk defa trafiğe çıkacak olan bir sürücü adayı için de ayni tür bir zorluk veya intibak yine söz konusudur. Yani sonuç olarak her şeyin ilkine veya yeni değişiklilerine uyum sağlamak çok güç olabilir. Bu değişim sürecinin sıradanlaşması kişinin gayretine, azmine ve bu uğurdaki kesin kararlılığına direk olarak bağlıdır.
İş ortamında karşılaşılan bir intibak sürecinde, eğer kişi diğer meslek gruplarıyla birebir kıyaslama yaparak kendi meslek seçiminin çok yerinde olmayıp çok yanlış bir seçim yaparak bu mesleği seçtiğini, uyum sürecinde yaşanan bu olumsuzlukların da etkisiyle yanlış olarak düşünebilir, bu normaldir. Ancak ilerleyen zamanda bu yanlış kanısı, iş ortamına olan olumlu intibakı, kendini daha değerli görebilmesi, yüceltebilmesi ve kendi ağırlığını da iş ortamında tam olarak ortaya koyabilmesiyle kendi lehine değişebilir, yani çok olumlu yönde evrilebilir.
Hayatta karşılaşılan tüm zorluklar zaman içinde aşılmadan içinde bulunulan ortamın insanı mutlu edebilmesi imkansızdır, çünkü bu bocalama devresini yılmadan ve pes etmeden devam ettirmeden mutlu sonuca veya bir yumruğu masaya vuracak kadar olan self (öz) güvene kavuşabilmek hiç mümkün olamaz. Hayatın iş ortamına alışma dönemi denilen bu zor döneminde kişinin sebat gösterip bu yeni ortama alışabilmesi, iş ortamında ilk defa kuracağı ilişkilere de dolaylı olarak bağlıdır. Bu ilişkiler ne kadar kısa sürede ve olumlu şekliyle tamamlanırsa bu intibak sürecinin olumlu ve daha kısa sürede tamamlanması o kadar kolaylaşmış olur.
Bazı büyük kurumlarda yeni mezun olarak gelen kişilerin, bu kuruma ilk defa intibakında bu zorlukları kolay aşabilmesi amacıyla “oryantasyon” süreçli eğitimi verilebilmektedir. Bu sınırlı süreli süreçten sonra kişi bu kuruma daha iyi intibak edebilmektedir. İş ortamına uyumda yaşanan bazı deneyimler ve yaşanan bazı olumsuzluklardan alınan kesin sonuçlar bu “oryantasyon” eğitim sürecini yeni işe başlayanlara koymayı zaruri hale getirebilmiştir. Örneğin Hava İkmal Bakım Komutanlıkları'nda sivil mühendislikten muvazzaf hava subayı olarak mesleğe geçiş yapabilenlere bir “oryantasyon” eğitimi çok zorunlu olarak verilir ki fabrika veya karargah ortamına uyumda yaşanacak tüm olası olumsuzluklar tam olarak ortadan kaldırılıp bertaraf edilebilmiş olsun.
Seçmiş olduğuuz bu meslek dalı bana göre en ideal mesleklerden biridir, bu branşa eğer hiç hevesiniz olmasaydı zaten bu dalı baştan seçemezdiniz diye düşünüyorum, kendim mak. müh.liğini çok sevrek bitirmeme rağmen iş hayatıyla tam olarak yüzleşince bazı zorluklarını görerek çok geçici süreliğine “şok” olmadığımı da söyleyemem. İlk defa asıl yapılan işle karşılaşıldığında yaşanılan bu durumlar normaldir, ancak bu dönemin çok uzun sürmemesi gereklidir. Bu biraz da sizin kendi çabanıza ve istemenize bağlıdır.
Bakım/onarım müh.liği kısmında sürekli bulunmak durumunda sürekli olmayabilirsiniz, örneğin üretim, planlama, kalte kontrol, işletme, vb. ilginizi daha çok çekip sizi daha çok cezbedecek bölümlere ilerleyen zamanlarda geçebilirsiniz. Ancak iş bulmak gibi önemli bir fırsatı yakalayıp sevmediğiniz bölümlerde bile olsa buna katlanarak, yani asıl önemli olanı bu alışma dönemini başarıyla atlatıp geçebilmek asıl hedefiniz olabilmelidir, kendi görüşüme göre. Kolay gelsin.