Siemens olarak Endüstri 4.0`ı “Yaşam için üretim, gelecek için teknoloji” çerçevesinde değerlendirdiklerini söyleyen Siemens A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy, ” Küresel rekabet, endüstriyel şirketlerde verimlilik, hız ve esneklik gibi faktörlerin sürekli olarak geliştirilmesini gerektiriyor. Bunun yanında, kişiselleştirilmiş ürünlere yönelik talep de giderek artıyor. Bu nedenle olabildiğince esnek ve akıllı üretim süreçlerine ihtiyaç duyuluyor. Endüstri 4.0, bu zorluklara optimum yanıt veren bir girişim” dedi.
Türkiye`de Endüstri 4.0 girişimini geniş çapta ilk kez duyuran firma olan Siemens, bu devrime yönelik vizyonunu ST Otomasyon ile paylaştı. Endüstri 4.0 uygulamasının gerçek anlamda hayata geçirilme sürecinin henüz başlamadığını, bu uygulamanın geliştirilme sürecinin yaklaşık 20 senede tamamlanmasının beklendiğini aktaran Ali Rıza Ersoy, “Bu vizyonun birçok unsuru bugün hazır ama bu unsurların entegre bir bütün olarak birleştirilmesi gerekiyor” diyor.
Ali Rıza bey, Endüstri 4.0 stratejisi ne hedefleniyor?
Endüstri 4.0, terim olarak dördüncü sanayi devrimi olarak kabul ediliyor. İlk sanayi devrimi su ve buhar gücü ile üretim mekanizmasının üzerine kuruluyken, onu ikinci sanayi devrimi olan elektrik enerjisi yardımı izledi. Daha sonrasında ise üçüncü sanayi devrimi olan dijital devrim gerçekleşerek elektronik kullanımı arttı.
Küresel rekabet, endüstriyel şirketlerde verimlilik, hız ve esneklik gibi faktörlerin sürekli olarak geliştirilmesini gerektiriyor. Bunun yanında, kişiselleştirilmiş ürünlere yönelik talep de giderek artıyor. Bu nedenle olabildiğince esnek ve akıllı üretim süreçlerine ihtiyaç duyuluyor. Endüstri 4.0, bu zorluklara optimum yanıt veren bir girişim.
Global anlamda ekonomiler, üretim endüstrilerini güçlendirmek için büyük çaplı girişimlere yatırım yapıyor. Üretim teknolojilerinde gelişen dijitalleşme, endüstriyel girişimlerin gelecekle uyumlu olması için yeni fırsatlar açıyor. Kısacası Endüstri 4.0 kendini hızla gerçekleştiriyor.
Bu stratejide Siemens`in yeri nedir?
Endüstri 4.0 vizyonu, kendi kendini düzenleyebilen, otonom üretim sistemleri ve değer zincirindeki tüm adımlar arasında kapsamlı ağ iletişimi ile desteklenen, bir çözüm yaklaşımı vaat ediyor. Biz de Siemens olarak Endüstri 4.0’ı “Yaşam için üretim, gelecek için teknoloji” çerçevesinde değerlendiriyoruz.
Endüstri 4.0 uygulamasının gerçek anlamda hayata geçirilme süreci henüz başlamadı. Bu uygulamanın geliştirilme sürecinin yaklaşık 20 senede tamamlanması bekleniyor. Bu vizyonun birçok unsuru bugün hazır ama bu unsurların entegre bir bütün olarak birleştirilmesi gerekiyor.
Farklı bileşenlerin iletişimi ve ağı, ürün geliştirme ve üretim sekanslarının veri tutarlılığı, sanal ve gerçek dünyaların entegrasyonu gibi konular da dahil olmak üzere, bu vizyonun birçok unsuru şimdiden mevcut. Örneğin Siemens olarak, Dijital Kurumsal Platform adını verdiğimiz tam entegre Otomasyon ve Sürücü Teknolojisi ve PLM (Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi) yazılımımıza yönelik çok çeşitli bileşenler zaten Endüstri 4.0 girişiminden örnekler veriyor. PLM yazılımımız sayesinde ürün tasarımı ve üretim sekansı planlama gibi fonksiyonların aynı verilere erişmesi mümkün. Dijital Kurumsal Platformumuz çerçevesinde, Endüstri 4.0 ile ilişkili çok çeşitli ürünler sunuyoruz. Ayrıca, kendimizin ve müşterilerimizin tesislerinde halihazırda Endüstri 4.0 uygulamasına ait teknik modüllerin birçoğu kullanılıyor.
Örneğin, NASA’nın Jet Tahrik Laboratuvarı, Mars’a gönderilen Curiosity aracının tasarımında bizim geliştirdiğimiz PLM yazılımını kullandı; böylesine zorlu bir ortamda ancak yoğun ve ileri bir simülasyon teknolojisi sayesinde çalışması mümkün olan benzersiz bir ürün için gerçekleştirilmiş öncü bir çalışmaydı bu. İkinci örnek olarak, VW ile birlikte 17 yıllık bir pres üretim hattını modernize ettik. Yazılımımız, dakikada ilave olarak iki tekerlek göbeğinin üretilmesini sağlayan, kullanım ekipmanlarını da içeren entegre bir simülasyon yaratmak için kullanıldı. Bu sayede, 8 saatlik her bir vardiyada yaklaşık 1.000 adet ilave parçanın üretilmesi mümkün oldu ve aynı zamanda yüzde 40’a varan oranlarda enerji tasarrufu sağlandı. Amberg’deki elektronik fabrikamızda da sanal ve gerçek üretim süreçleri arasındaki entegrasyon, sektörde örnek alınacak bir şekilde tamamlandı. Fabrika, 1989 yılından beri boyutları hiç değişmemiş bir üretim alanında çok az sayıda personel artışıyla üretim hacmini yedi katına çıkarmayı ve bununla birlikte inanılmaz bir kalite sunmayı başardı.
Siemens`te Endüstri 4.0 planlarıyla üretim süreçleri nasıl değişecek?
Siemens, teknolojik inovasyonlar aracılığıyla endüstrinin artan önemine anahtar katkılar sağlıyor. Siemens’in bu konudaki temel yetkinliği endüstriyel girişimleri daha üretken, daha verimli ve böylece uluslararası arenada daha rekabetçi çalışması için desteklemesinde yatıyor. Endüstride toplu üretimin verimliliği önemli, çünkü gelecekte de ölçek ekonomisini gerçekleştirmek için büyük miktarlarda ürün ve platform üretilmesi gerekecek. Ancak kişiselleştirilebilir ürünlerin üretimi de oldukça önem kazanıyor. Daha şimdiden modern üretim ortamlarında, kişiselleştirilebilir toplu ürünleri verimli bir şekilde üretmek mümkün. Otomotiv sanayi buna iyi bir örnek; bir üretim hattından iki aynı araba nadiren çıkıyor. Fabrikaların da esnekliği artıyor, bu durum aynı fabrikada çok sayıda farklı ürünün üretilebileceği anlamına geliyor. Örneğin, Amberg’teki tesisimizde biz de bunu yapıyoruz. Devam etmesini beklediğimiz bu trend, kısa bir süre içinde prensipte tüm üretim süreçleri için geçerli olacak.
Siemens Türkiye olarak Endüstri 4.0 stratejileriniz neler?
Siemens Türkiye olarak, Endüstri 4.0 anlayışı ile, Türkiye’deki endüstri sektöründe daha verimli üretim, pazara çıkış süresinde kısalma ve daha fazla esneklik sağlamak amacıyla çalışıyoruz. Gelişmekte olan bir ülke olarak, verimlilik, kalite ve dijitalizasyonu yükseltmek için endüstriyel üretimi daha da profesyonelleştirmemiz gerekiyor.
Kaynak: Haberortak