Sayın amasyalı öyle bir anlatıyorsunuz ki, patronların adına üzüleceğim şimdi.
Bağkur primini bile yatıramayan patron kapatsın dükkanını maaşlı çalışsın, özel sektör fırsat değil mi? Ne güzel sgk sı yatar paşalar gibi tedavisinide olur. Yo olmaz çünkü elalemin kahrını çekmez, patronluluğu tadı güzeldir. Elemanlarının ona gösterdiği saygı varken, elemanlarını istediği gibi itin deliğine sokup çıkarabilirken, başkasının emir altına girebilir mi? Hani derler memurluk yapan özelde artık çalışamaz, bence patronluk yapan kişide çalışamaz. Onca batan adam gördüm hep tekrar iş yeri açma fikrindeler. Bunun adıda özgüven girişimcilik oluyor, ben daha netini söyleyim gözü maaşlı çalışmayı yemiyor. 42 yaşında göbekli
Elektrik mühendisi olan patronum vardı, hayt huytla iş yönetirdi, şimdi bu dükkanı kapatsa kim onu elektrik mühendisi diye çalıştırır. Ne autocad i biliyor, ne programlama ama girişimçi
Konumuza dönersek;
1. Derece sorumlu devlettir. O hükümet bu hükümet demiyorum, hepsi küçük esnafı korumak bahanesi ile bilerek ve isteyerek bu rezilleğe göz yumdular. Sonuç ortada. Devlet başta ototriteyi kursaydı, şu an böyle bir problememiz olmazdı.
2. Derece sorumlu iş verendir. Devletin göz yummasını son derece işçi aleyhine kullanıp, kendilerin oluşturduğu çalışana zerre önem vermeyen piyasa kurallarını oluşturdular. Bu yarattıkları piyasa canavarının onlarıda bir gün yok edeceğini düşünemeden.
3. Derece sorumlu işçi sınıfıdır. İlk öncelikle birlik olup işçiliği kabul edip reaksiyon oluştursalardı şu an devlet bu problemi çoktan çözmüş olurdu. Yani kendi işimin patronu olup kurtulmak yerine benim ve bütün çalışanların insanca çalışıp kazanmasını istemek diye bişey olmadığı için, bu düzen devam etmiştir. İkinci olarak sayın amasyalın verdiği örneklerde olduğu gibi çok küçük düşünen sadece günü düşünüp, yarını hesaplamayan çalışanlarda bu sömürüyü devam ettirmişlerdir.
İşin açıkçasını söyleyim benim bu düzenin yakın zamanda kırılacağını düşünmüyorum. Sosyal uyanış önce kişinin kendi beyninde başlaması lazımdır.