Güzel bir konu daha açılmış. Analitik düşünme demek, sadece problemlere çözüm üretmek değil, karşılaşılan problemlerle süreci geliştirmek ve daha ileriye götürmektir. Çok yönlü olabilmektir. Biz teknik adamlar çoğunlukla problemlere dar bir perspektifte bakarız. Bu forumu bile bu güne kadar hiç görmemiş, adını duymamış teknik adamların görenlerden çok daha fazla olduğunu çevreme baktığımda görebiliyorum. Bu forumda olmak bile bize biraz analitiksel düşünme yeteneği kazandırıyor. Sorarım size google gibi bir büyük bilgi okyanusunu kaç kişi düzenli olarak kullanıyor. Kaç kişi kişisel gelişim kitapları okuyarak hayatına yön veriyor. Bu sorulara verilecek yanıtlarda bile kullanmayanlar kullananlardan, okumayanlar okuyanlardan kat be kat fazladır. Çoğu arkadaş analitik olmak çok kolaymış gibi, olalım ama bunun sonunda kazancımız ne olacak, işimiz gücümüz artacak düşüncesinde. Arkadaşlar bir vasat teknik adam olmak var, birde sıradışı olmak var. Kim sıradışı olmak istemez ki? Teknik adam çok yönlü olmalıdır. Hayatta hiç hata yapmayan insanlar hiç bir iş yapmayan insanlardır. Hepimizin çok iyi tanıdığı Edison bile ampulü icat ederken 1000 kez hata yaptığını itiraf etmiştir. Peki sonuçta Edison 1000 kez hata yaptığı için başarısız olmuştur, diyebilirmiyiz? Sonuçta herkesin günümüzde de kullandığı ve ilelebet kullanacağı ampulü icat etmiştir. Eğer umutsuzluğa kapılıp 999.ncu denemede pes etmiş olsaydı bu gün ampulümüz olmaz ve karanlık bir devirde yaşamaya devam etmiş olurduk. Kendinizi sınırlamayın. İyinin daha iyisi, doğrunun daha doğrusu var. Bir tarafta sorumluluk almayan, hata yapmaktan korkan, çalışmayı sevmeyen ve çalışmayı kazanç/yorgunluk bağıntısına indirgemiş, basit bir teknik adam olmak var; bir tarafta da analitiksel düşünebilen, doğru ve hızlı kararlar alabilen, sorumluluk alabilen, ben yapabilirim diyen, kendine güveni fazla, ampulü icat etmiş herkesin tanıdığı Edison gibi bir teknik adam var. Sizce hangisi olmak daha iyi? Seçim sizin.
