Kabul etmek gerekir ki durum pek iyi sayılmaz. 2001'deki gibi olmasa da, kötü. Fakat olaya izole olmuş bir ülke olarak bakmamak lazım. Etrafımız ateş çemberi! Dünyanın neresinde böyle bir durum var? Üstelik batılı dostlarımızın(!) baskıları, ambargoları ve aleneb söylemleri ortada. Sırf onlar mı sebep? İktidarda olanların da yanlış politikaları buna yol açmıştır.
Hiç olmayan durumumuz (şahsi olarak), 34-35 yaşında kiradayken araba sahibi, bundan 3-4 sene sonra da içini sonradan peyderpey yapacağım, dıştan bitmiş bir ev/daire alarak yükseldi. Ondan sonra ek ş yaparak başka bir yatırımım daha oldu. O zamanlar şimdiki gibi tüketim çılgınlığı da yoktu. Aradan geçen 20-25 senede ek iş yapamayınca ekonomik durumum üzerine ilave edemeyecek hale geldi. Yine de olduğuna şükür. Sırf maaşla bunları yapmak günümüzde zor. Normalin üzerinde gelir olmalı. Ev sahibi olmak için TOKİ'nin daha çok konut üretmesi gerekir.
Neticede yaşadığım yerde dışarıda sıradan bir çay ocağında 10 TL'ye çay içebiliyorum da, bir arkadaşın davetiyle ikişer çay birer sütlaç yediğimiz kafede 550 TL hesap ödeyemem! Böyle bir yere ancak ayda yılda bir gidebilirim. Yine de bu tür kafelerde yer bulmanın zor olmasını yaman bir çelişki olarak görüyorum! Mesai saatleri içinde gençlerin aylakça sokakta olmasını da anlamış değilim? Evet, ekonomi kötü, geçim zor. Ama önce her birey kendi ekonomisinden başlamalı, en azından gelirini artıramıyorsa giderlerini kısmalı! Özel okullar, markadan başka giyilmeyen giyecekler! Bunlar da bu ülkede oluyor.