Arkadaşlar,
Tesislerde bulunan panolarda bağlantı noktasında ısınma sorunları olmakta.
Bahsedilen sorunun ana nedeni, bağlantı noktalarındaki temas direncinin büyük olmasından kaynaklanmaktadır. Temas direnci aşağıdaki hususlara bağlıdır.
1. Kullanılan bakırın kalitesi,
2. Kullanılan cıvata kalitesi(6.8-8.8)
3. Aynı eksende kaç adet cıvata kullanılmış.
4. Civatalar uygun momentte sıkılmış mı?
5. Bakırlarda kirlilik ve koruzyon var mı?
6. Panoların bulunduğu ortam tozlu mu? Toz parçacıklarının ara yüzeye girmesi durumunda bu parçacıklarının iletken olmaması sebebiyle ekstra direnç yaratır. Bu da bağlantı verimliliğini olumsuz yönde etkiler
Piyasada yapılan panolarda 80x10 veya 100x10 bakırlarda aynı eksende 2 adet cıvata kullanılarak bağlantı yapılmaktadır. Fakat profesyonel olarak çalışan firmalar öncelikli olarak bağlantı noktalarındaki temas direncini matematiksel olarak hesaplar.(Temas alanı , cıvata adeti , cıvataların sıkma torku ) Daha sonra yapmış olduğu uygulamayı labratuarlarda test ederek. Sonuçlarını bir klavuz kitapta toplayarak partnerlerinin hizmetine sunar.
Bunların haricinde bağlantı noktalarındaki direncin dahada düşürülmesini arzu ederseniz. Çözüm olarak, bakırların kaplanması olacaktır.
Bir malzemenin yüzeyi hiçbir zaman mükemmel şekilde düz değildir. Yüzey üzerinde mikroskobik düzeyde girintiler ve çıkıntılar mevcuttur. Yüzey örtüşmesinde iki malzemenin birleşmesi için uygulanan kuvvet önemlidir. Az kuvvet uygulanırsa yeterli temas yüzeyi oluşmaz, akım verimli bir şekilde iletilmez. Fazla kuvvet uygulanırsa bu durum mikroskobik düzeyde çıkıntıların kırılmasına sebep olur. Bu yüzden optimum bir kuvvet ile düşük temas direnci sağlanarak, temas noktalarını maksimize edecek şekilde uygulanmalıdır.
Hem oksitlenmeye önlem olarak, hem de temas direncini azaltmak adına, bakır yüzeylerde kalay, nikel ve gümüş kaplama malzemesi olarak piyasada yaygın olarak kullanılır.
IEC 62271-1’de ısınma testi bölümünde de değinildiği üzere kaplamalı bakır bağlantılarında müsaade edilen maksimum sıcaklık değeri kaplama ile birlikte artmaktadır. Örnek olarak civatalı çıplak bakır-bakır bağlantısında atmosfere açık ortamda müsaade edilen maksimum sıcaklık 90°C iken kalay kaplamalı bakır ile 105°C’ye, gümüş ve nikel kaplamalı bakır ile 115°C’ye kadar müsaade edilmiştir.
Burada dikkat çeken malzeme kalaydır. Yumuşak bir metal olması sebebiyle temas noktasında boşlukları daha rahat doldurması ile 105° C altında daha az temas direnci oluşmasını sağlamaktadır.
Kaplamaları mekanik açıdan incelemek gerekirse, kalay kaplama yumuşak bir malzeme olmasından ötürü hareketli yüzeylerde(ayrılabilir kontakt noktalarında) tercih edilmez. Kalay kaplama hareket ile birlikte bir süre sonra aşınıp bakır yüzeyden sıyrılacaktır. Bu yüzden hareketli yüzeylerde kalay kaplama yerine gümüş ve nikel kaplamalar tercih edilmelidir.
Saygılarımla,
C. ÇALIK