bir sanatkarı en çok kahreden




aynen öyle abi katılıyorum ....
 

Bizim geleneklerimizde AHİLİK uygulaması vardır... Usta-kalfa-çırak ilişkisi vardır... Meslekler bu şekilde gelişmiştir. Gerçek ustalar bu şekilde yetişmiştir. Bence hiçte GÜLÜNÇ sıfatlar değiller...

Hiç kimse doğuştan Elektrik ustası, teknisyeni, teknikeri veya mühendisi olamayacağı için; mecburen EĞİTİMLE bu vasıflara ulaşılabiliyor.

Deseydiniz ki, "eğitim sistemimiz yeterli olmadığı için, MEB tarafından verilen ünvanlar, tek başına bir şey ifade etmiyor" size katılırdım.
Bizler uygulamacıyız. Bilim adamı değil... Bizim işimiz "Elektrik Bilimine" hizmet etmek değil !
Bu ünvanlar, uygulamacıların teknik yeterliliklerini göstermek için varedilmiş seviye göstergeleridir. Genel anlamda bakıldığında, amacına ulaşamamış olduğunu söyleyebilsekte... Hak verirsiniz ki, mühendisten çırağa uygulayıcılar olmasaydı, şu anda okuduklarınızı görmenizi sağlayan, elektrik enerjisine ulaşamayacaktınız...

Bilmem anlatabildim mi ?
 
Ajdar arık konusuna değinen arkadaşı tebrik ederim. Çok güzel özetlemiş
 
Yorumunuza katılıyorum.ÖSYS ile üniversitelere girişten sonra intibak eğitimi olsa veya Uçak Elektrik-Elektronik Fakültesinde olduğu gibi lisans diplomasını bitirince değil 2 yıl tecrübe kazandıktan sonra vermeleri.Böyle uygulamalarla daha sorumlu bireyler olur düşüncesindeyim.
 
Yüksekte ve düşme tehlikesi olan yerlerde Voltmetreyle ölçüm yapmak gerek. Kontrol kalemi yanlış seçim bence.


En son kofreya bıçaklı buşonları eliyle takanı gördüm. Naapıyorsun arkadaş dedim. Biz işin ustasıyız dedi
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha fazla bilgi edin…