bunun bodrum ile alakası yok ki, genel kültür ve okumakla ilgili. bir gün kızımın annesi ile marketteyim, hep bana sorardı ingilizcen nasıl diye bende berbat derdim. ingiliz bir kadın (şansıma yaşlıydı) tereyağı almak istemiş ve elinde peynir paketi vardı. kadına durumu anlattım ve peynir çeşitlerini saydım, tereyağının hangisi olduğunu gösterdim ve evde kızımın annesinden bir yığın fırça yedim. bilmediğin ingilizce buysa, diye.
bunun bodrum ile alakası yok ki, genel kültür ve okumakla ilgili. bir gün kızımın annesi ile marketteyim, hep bana sorardı ingilizcen nasıl diye bende berbat derdim. ingiliz bir kadın (şansıma yaşlıydı) tereyağı almak istemiş ve elinde peynir paketi vardı. kadına durumu anlattım ve peynir çeşitlerini saydım, tereyağının hangisi olduğunu gösterdim ve evde kızımın annesinden bir yığın fırça yedim. bilmediğin ingilizce buysa, diye.
evden dışarı sadece mazot ve ekmek almak için çıkıyorum. hayatım boyunca sporla hiç ilgim olmadı. hatta kızımın annesi" insan biraz futbol hastası filan olur" diye fırça çekti, gittim tvyi 55 Ekran aldım o dönem.
evden dışarı sadece mazot ve ekmek almak için çıkıyorum. hayatım boyunca sporla hiç ilgim olmadı. hatta kızımın annesi" insan biraz futbol hastası filan olur" diye fırça çekti, gittim tvyi 55 Ekran aldım o dönem.