mstyalvac
Üye
- Katılım
- 12 Ara 2008
- Mesajlar
- 428
- Puanları
- 1
GÜVENLİK SİSTEMLERİ HAKKINDA GENEL BİLGİLENDİRME
KAMERA SİSTEMLERİ
Belirli noktaların görüntüsünün alınarak kapalı bir hat aracılığı ile bir başka noktadan izlenebilmesi olarak tanımlanabilir. Kamera sistemleri genellikle güvenlik, personel takibi ve kontrol amaçlı uygulamalarda veya geniş kitlelere bir bölgenin görüntüsünün aktarımında kullanılırlar.
Sistemde görüntünün alınarak Elektronik işarete dönüştürülmesini sağlayan kameralar ve bu bilgiyi görüntüye dönüştüren monitörler sistemin temel iki ünitesidir.
Bir kamera sistemi temel olarak;
20. v Kameralar,
21. v Monitörler,
22. v Video Kaydedicileri,
23. v Anahtarlama Birimleri ve
24. v Multiplexer'lardan oluşur.
Kameralar
Kontrol edilmesi istenilen bölgenin konumuna göre farklı teknik özelliklerde seçilen kameralar üretim ve resim toplama özelliklerine göre;
CCD Kamera sistemleri
CMOS Kameralar
IP Kamera sistemleri
gibi isimlerle adlandırılırlar.
Kameralar, görüş açılarını belirleyen ve topladıkları görüntüyü odaklayarak kameranın görüntü toplama ünitesine yansıtan lens¬erle beraber kullanılırlar. Kameraların görüş açıları ve kullanılabileceği mekandaki ışık şiddeti değişimine göre seçilen lensler, bu özelliklerine göre göz önüne alınır.
Kamera Lensinin iris özelliği ( irissiz, manuel iris, otomatik iris) kameranın ışık değişimlerine bağlı olarak aldığı görüntü kalitesini belirler. Işık şiddetinin sabit veya değişken olmasına bağlı olarak manuel iris lens veya otomatik iris lens kullanılmaktadır. Bu sayede kameranın her zaman aynı oranda ışığı görüntü toplama ünitesine alması sağlanmaktadır. Kamera lensi seçimindeki bir diğer kriter ise odak uzaklığıdır. Odak uzaklığı en temel yaklaşımla kameranın alabileceği görüntü açısını belirler. Standart lenslerde bu değer 2,1 mm'den başlayarak 50 mm'ye kadar değişir. Bununla beraber zoom lenslerde bu değer kontrol ünitesi tarafından değiştirilerek 80 mm 120 mm gibi değerlere kadar ulaşabilir.
CCD Kameralar
CCTV teknolojisindeki asıl gelişmeler 1984'de CCD (Charged Co¬upled Device) kameraların geliştirilmesiyle yaşandı. CCD kameralar hem daha uzun ömürlüydüler,hem de daha düşük maliyetliydiler. Bugün artık hareketi algılayan, kendiliğinden harekete geçen ve netlik ayarını yapan, 360 dereceyi 1 saniyede dönen kameralar vardır. Gelişen teknolojiyle birlikte kameralar hızla küçülmektedir. Artık bir elin başparmak tırnağı büyüklüğünde kameralar bulunmaktadır. Dolayısıyla kameraların kalitesi de küçüklüğüyle ölçülmektedir. Yeni nesil kameralar görüntüleri analog form yerine dijital olarak iletebilmektedir. Bu sayede elde edilen görüntülerin netliği artarken en önemlisi, görüntü eş zamanlı (realtime) olarak iletilmektedir. Görüntüyü analog formda gönderen kameralarda, analog/dijital çevriminden dolayı monitördeki görüntüde kesintiler oluşmaktadır. Bu durumun ortadan kaldırılabilmesi güvenliğin daha net bir şekilde sağlanmasına olanak vermiştir.
Kamera Kontrol Sistemleri Dijital Video ( görüntü ) Kayıt Cihazları ve Monitörler
Kameranın görüntüsünün aktarıldığı ve kullanıcı tarafından izlendiği monitörlerde daha çok hassasiyet veya çözünürlülük ( resulation ) ve Monitör büyüklüğü ilk dikkat edilen kriterlerdir. Birden çok kameradan gelen görüntünün aynı anda izlenebilmesi, kayıt edilmesi ve kameraların kontrolü amacıyla switcher, mul¬tiplexer, quad, matrix switcher gibi farklı özelliklerde sistemler kullanılır. Bu sistemlerde amaç bir monitörde birden fazla kameranın görüntüsünü izleyebilmek ve/veya kayıt edebilmektir. Sisteme tesis edilecek bir multiplexer' la geniş bir ekranda 16 kameradan gelen resimleri aynı anda görebilir, istersek kaydedeceğimiz bu resimleri tek tek de değerlendirebiliriz. Bu işlem aynı anda tüm sahanın kontrolü olanağını vermektedir.
Gelişen teknoloji ile beraber monitör olarak PC monitörleri, kayıt üniteleri olarak da video cihazları yerine hard diskler kullanılmaya başlamıştır.
Kameraların sağa/sola ( pan ) ve yukarı/aşağı ( tilt ) hareketleri, zoom özellikleri kamera kontrol merkezinden yönetilir. Hareket özelliği sayesinde kameraların görüş açıları zoom özelliği ile de görüş mesafeleri genişletilmiştir.
Kameralara hareket yeteneği sağlayan mekanizmaların uzaktan kontrolünü sağlayan bu birimlerle, istenilen kameralara tek tek kumanda edilebilmektedir. Tehlike anında alarmın aktive olduğu bölgedeki kameranın çektiği görüntüler ekrana gelebilmekte ya da kamera önceden ayarlanmış konuma kendiliğinden geçerek belirlenen yerin kontrolü sağlanabilmektedir.
Kamera Sistemlerinde Kablolama
Kamera sistemlerinde kablolama giderek basitleşmektedir. Eskiden motor, zoom ve kamera beslemesi için ayrı ayrı kablolar çekilmekteydi. Artık tek bir kabloyla bunla¬rın hepsine bağlantı yapılabilmektedir.
CCTV sistemlerinde, kamera bağlantılarındaki klasik yöntem koaksiel kablolardı. Ancak koaksiel kablolar dış elektromanyetik alanların etkisinde kalabilirler. Ayrıca bu kabloların uzun mesafelerde kullanımı sınırlıdır, bunların yanı sıra ağır ve hantaldırlar.
Bükülmüş ikili kablolar hafif, uzak mesafelere iletimi mümkün olan ve elektromanyetik dalgalar¬da etkilenmeyen kablolardır. 12 özlü bir ikili kablo bir koaksiel kabloyla yaklaşık aynı kesittedir. İkili kablolar bazı aksesuarlar gerektirse de işçilik zamanı, kablo maliyeti ve güvenilirlik açısından daha iyidirler.
HIRSIZ ALARM SİSTEMLERİ
Güvenlik sistemleri kavramının temelini oluşturan gece/gündüz koruma veya hırsız ihbar sistem¬leri günümüzde çok yaygın olarak kullanılmaktadır.
Çevre güvenlik (açık alan koruma) ve iç alan koruma olarak iki ayrı başlıkta toplanabilen gece/gündüz koruma sistemi teknik olarak kablolu veya kablosuz alarm sistemleri olarak iki ayrı yapıda incelenebilir.
Dış alan ve iç alan alarm koruma sistemlerinin yapısı 3 ana gruptan oluşur.
A- Alarm sistemi algılayıcıları ( Dedektörler )
B- Alarm Panelleri
C- Alarm sistemi uyarıcıları
Hırsız alarm sistemlerinde algılayıcılar ya da dedektörler uygulanması düşünülen güvenlik sisteminin niteliğine göre seçilen ve koruma altına alınması istenilen bölgenin, eşyanın veya hacmin özelliğine göre tespit edilen cihazlardır. Özellikle güvenlik esaslı sistemlerde birbirinden farklı özelliklerde çeşitli algılayıcılar kullanılırlar.
Bu algılayıcılar:
* Pasif Kızılötesi Dedektörler (PIR)
* Mikrodalga Dedektörler (MW)
* Dual Teknoloji (PIR + MW) De¬dektörleri
* Cam Kırılma Dedektörleri
* Manyetik Kontaklar
* Darbe, Titreşim Algılayıcıları
* Sismik Dedektörler
* Ultrasonik Dedektörler
* Aktif Kızılötesi Engeller
* Mikrodalga Engeller
* Algılayıcı Kablolar
gibi çeşitli isim ve özellikler altında toplanabilirler.
Hırsız alarm sistemlerinde algılayıcılardan gelen uyarılar bir kontrol panelinde toplanır ve değerlendirilir. Kontrol panelleri algılayıcılar için gerekli enerjiyi üreten (kablolu sistemlerde) ve algılayıcılardan gelen bilgileri değerlendiren cihazlardır. ir hırsız alarm sisteminde kontrol edilmesi istenilen alan büyüdükçe ve algılayıcı sayısı arttıkça kontrol paneli üzerinden bu algılayıcıların takibini kolaylaştıracak zone (bölge) kavramı da karşımıza çıkar.
Hırsız alarm sistemlerinde bölge veya zone, alarm kontrol paneli üzerinden takibi ve kontrolü sağlanabilen " dedektör grupları " olarak adlandırılır. Zone sayesinde kullanıcı her bölgeyi ayrı ayrı takip edebildiği gibi sistemi bölgesel olarak devreye alıp, devreden çıkarabilmektedir.
Hırsız alarm sistemlerinde kontrol panelleri kullanıcı tarafından tuş takımı ( keypad ), uzaktan kumanda, anahtar vb. sistemlerle kontrol edilirler. Kontrol paneli algılayıcılardan gelen bilgileri değerlendirerek, herhangi bir olağanüstü durumun (alarm bilgisinin) dış dünyaya ulaştırılması için uyarıcıları devreye sokar.
Uyarıcılar genellikle alarm siren sesi ile bu durumu dış dünyaya bildirirler. Alarm sirenlerinin yanı sıra ışık, flaşör, vb. üniteler de kontrol panelleri aracılığı ile yönlendirilebilirler.
Gelişen teknoloji ile birlikte alarm kontrol panelleri mikroişlemci destekli veya PC temelli olarak da seçilmektedir. Bu sayede olay anında gerçekleşen alarm bilgisi ( yer ve zaman olarak ) gerek tele¬fon hattı aracılığı ile ses mesajı, gerekse veri haberleşmesi şeklinde istenilen tüm noktalara ulaştı¬rılabilmektedir. Aynı şekilde sistemde oluşabilecek arıza durumları şebeke gerilimi, akü durumu, sabotaj veya kablo kontrolleri de telefon hattı veya kablosuz sinyallerle istenilen merkezlere veya telefon numaralarına ulaştırılabilmektedir.
KAMERA SİSTEMLERİ
Belirli noktaların görüntüsünün alınarak kapalı bir hat aracılığı ile bir başka noktadan izlenebilmesi olarak tanımlanabilir. Kamera sistemleri genellikle güvenlik, personel takibi ve kontrol amaçlı uygulamalarda veya geniş kitlelere bir bölgenin görüntüsünün aktarımında kullanılırlar.
Sistemde görüntünün alınarak Elektronik işarete dönüştürülmesini sağlayan kameralar ve bu bilgiyi görüntüye dönüştüren monitörler sistemin temel iki ünitesidir.
Bir kamera sistemi temel olarak;
20. v Kameralar,
21. v Monitörler,
22. v Video Kaydedicileri,
23. v Anahtarlama Birimleri ve
24. v Multiplexer'lardan oluşur.
Kameralar
Kontrol edilmesi istenilen bölgenin konumuna göre farklı teknik özelliklerde seçilen kameralar üretim ve resim toplama özelliklerine göre;
CCD Kamera sistemleri
CMOS Kameralar
IP Kamera sistemleri
gibi isimlerle adlandırılırlar.
Kameralar, görüş açılarını belirleyen ve topladıkları görüntüyü odaklayarak kameranın görüntü toplama ünitesine yansıtan lens¬erle beraber kullanılırlar. Kameraların görüş açıları ve kullanılabileceği mekandaki ışık şiddeti değişimine göre seçilen lensler, bu özelliklerine göre göz önüne alınır.
Kamera Lensinin iris özelliği ( irissiz, manuel iris, otomatik iris) kameranın ışık değişimlerine bağlı olarak aldığı görüntü kalitesini belirler. Işık şiddetinin sabit veya değişken olmasına bağlı olarak manuel iris lens veya otomatik iris lens kullanılmaktadır. Bu sayede kameranın her zaman aynı oranda ışığı görüntü toplama ünitesine alması sağlanmaktadır. Kamera lensi seçimindeki bir diğer kriter ise odak uzaklığıdır. Odak uzaklığı en temel yaklaşımla kameranın alabileceği görüntü açısını belirler. Standart lenslerde bu değer 2,1 mm'den başlayarak 50 mm'ye kadar değişir. Bununla beraber zoom lenslerde bu değer kontrol ünitesi tarafından değiştirilerek 80 mm 120 mm gibi değerlere kadar ulaşabilir.
CCD Kameralar
CCTV teknolojisindeki asıl gelişmeler 1984'de CCD (Charged Co¬upled Device) kameraların geliştirilmesiyle yaşandı. CCD kameralar hem daha uzun ömürlüydüler,hem de daha düşük maliyetliydiler. Bugün artık hareketi algılayan, kendiliğinden harekete geçen ve netlik ayarını yapan, 360 dereceyi 1 saniyede dönen kameralar vardır. Gelişen teknolojiyle birlikte kameralar hızla küçülmektedir. Artık bir elin başparmak tırnağı büyüklüğünde kameralar bulunmaktadır. Dolayısıyla kameraların kalitesi de küçüklüğüyle ölçülmektedir. Yeni nesil kameralar görüntüleri analog form yerine dijital olarak iletebilmektedir. Bu sayede elde edilen görüntülerin netliği artarken en önemlisi, görüntü eş zamanlı (realtime) olarak iletilmektedir. Görüntüyü analog formda gönderen kameralarda, analog/dijital çevriminden dolayı monitördeki görüntüde kesintiler oluşmaktadır. Bu durumun ortadan kaldırılabilmesi güvenliğin daha net bir şekilde sağlanmasına olanak vermiştir.
Kamera Kontrol Sistemleri Dijital Video ( görüntü ) Kayıt Cihazları ve Monitörler
Kameranın görüntüsünün aktarıldığı ve kullanıcı tarafından izlendiği monitörlerde daha çok hassasiyet veya çözünürlülük ( resulation ) ve Monitör büyüklüğü ilk dikkat edilen kriterlerdir. Birden çok kameradan gelen görüntünün aynı anda izlenebilmesi, kayıt edilmesi ve kameraların kontrolü amacıyla switcher, mul¬tiplexer, quad, matrix switcher gibi farklı özelliklerde sistemler kullanılır. Bu sistemlerde amaç bir monitörde birden fazla kameranın görüntüsünü izleyebilmek ve/veya kayıt edebilmektir. Sisteme tesis edilecek bir multiplexer' la geniş bir ekranda 16 kameradan gelen resimleri aynı anda görebilir, istersek kaydedeceğimiz bu resimleri tek tek de değerlendirebiliriz. Bu işlem aynı anda tüm sahanın kontrolü olanağını vermektedir.
Gelişen teknoloji ile beraber monitör olarak PC monitörleri, kayıt üniteleri olarak da video cihazları yerine hard diskler kullanılmaya başlamıştır.
Kameraların sağa/sola ( pan ) ve yukarı/aşağı ( tilt ) hareketleri, zoom özellikleri kamera kontrol merkezinden yönetilir. Hareket özelliği sayesinde kameraların görüş açıları zoom özelliği ile de görüş mesafeleri genişletilmiştir.
Kameralara hareket yeteneği sağlayan mekanizmaların uzaktan kontrolünü sağlayan bu birimlerle, istenilen kameralara tek tek kumanda edilebilmektedir. Tehlike anında alarmın aktive olduğu bölgedeki kameranın çektiği görüntüler ekrana gelebilmekte ya da kamera önceden ayarlanmış konuma kendiliğinden geçerek belirlenen yerin kontrolü sağlanabilmektedir.
Kamera Sistemlerinde Kablolama
Kamera sistemlerinde kablolama giderek basitleşmektedir. Eskiden motor, zoom ve kamera beslemesi için ayrı ayrı kablolar çekilmekteydi. Artık tek bir kabloyla bunla¬rın hepsine bağlantı yapılabilmektedir.
CCTV sistemlerinde, kamera bağlantılarındaki klasik yöntem koaksiel kablolardı. Ancak koaksiel kablolar dış elektromanyetik alanların etkisinde kalabilirler. Ayrıca bu kabloların uzun mesafelerde kullanımı sınırlıdır, bunların yanı sıra ağır ve hantaldırlar.
Bükülmüş ikili kablolar hafif, uzak mesafelere iletimi mümkün olan ve elektromanyetik dalgalar¬da etkilenmeyen kablolardır. 12 özlü bir ikili kablo bir koaksiel kabloyla yaklaşık aynı kesittedir. İkili kablolar bazı aksesuarlar gerektirse de işçilik zamanı, kablo maliyeti ve güvenilirlik açısından daha iyidirler.
HIRSIZ ALARM SİSTEMLERİ
Güvenlik sistemleri kavramının temelini oluşturan gece/gündüz koruma veya hırsız ihbar sistem¬leri günümüzde çok yaygın olarak kullanılmaktadır.
Çevre güvenlik (açık alan koruma) ve iç alan koruma olarak iki ayrı başlıkta toplanabilen gece/gündüz koruma sistemi teknik olarak kablolu veya kablosuz alarm sistemleri olarak iki ayrı yapıda incelenebilir.
Dış alan ve iç alan alarm koruma sistemlerinin yapısı 3 ana gruptan oluşur.
A- Alarm sistemi algılayıcıları ( Dedektörler )
B- Alarm Panelleri
C- Alarm sistemi uyarıcıları
Hırsız alarm sistemlerinde algılayıcılar ya da dedektörler uygulanması düşünülen güvenlik sisteminin niteliğine göre seçilen ve koruma altına alınması istenilen bölgenin, eşyanın veya hacmin özelliğine göre tespit edilen cihazlardır. Özellikle güvenlik esaslı sistemlerde birbirinden farklı özelliklerde çeşitli algılayıcılar kullanılırlar.
Bu algılayıcılar:
* Pasif Kızılötesi Dedektörler (PIR)
* Mikrodalga Dedektörler (MW)
* Dual Teknoloji (PIR + MW) De¬dektörleri
* Cam Kırılma Dedektörleri
* Manyetik Kontaklar
* Darbe, Titreşim Algılayıcıları
* Sismik Dedektörler
* Ultrasonik Dedektörler
* Aktif Kızılötesi Engeller
* Mikrodalga Engeller
* Algılayıcı Kablolar
gibi çeşitli isim ve özellikler altında toplanabilirler.
Hırsız alarm sistemlerinde algılayıcılardan gelen uyarılar bir kontrol panelinde toplanır ve değerlendirilir. Kontrol panelleri algılayıcılar için gerekli enerjiyi üreten (kablolu sistemlerde) ve algılayıcılardan gelen bilgileri değerlendiren cihazlardır. ir hırsız alarm sisteminde kontrol edilmesi istenilen alan büyüdükçe ve algılayıcı sayısı arttıkça kontrol paneli üzerinden bu algılayıcıların takibini kolaylaştıracak zone (bölge) kavramı da karşımıza çıkar.
Hırsız alarm sistemlerinde bölge veya zone, alarm kontrol paneli üzerinden takibi ve kontrolü sağlanabilen " dedektör grupları " olarak adlandırılır. Zone sayesinde kullanıcı her bölgeyi ayrı ayrı takip edebildiği gibi sistemi bölgesel olarak devreye alıp, devreden çıkarabilmektedir.
Hırsız alarm sistemlerinde kontrol panelleri kullanıcı tarafından tuş takımı ( keypad ), uzaktan kumanda, anahtar vb. sistemlerle kontrol edilirler. Kontrol paneli algılayıcılardan gelen bilgileri değerlendirerek, herhangi bir olağanüstü durumun (alarm bilgisinin) dış dünyaya ulaştırılması için uyarıcıları devreye sokar.
Uyarıcılar genellikle alarm siren sesi ile bu durumu dış dünyaya bildirirler. Alarm sirenlerinin yanı sıra ışık, flaşör, vb. üniteler de kontrol panelleri aracılığı ile yönlendirilebilirler.
Gelişen teknoloji ile birlikte alarm kontrol panelleri mikroişlemci destekli veya PC temelli olarak da seçilmektedir. Bu sayede olay anında gerçekleşen alarm bilgisi ( yer ve zaman olarak ) gerek tele¬fon hattı aracılığı ile ses mesajı, gerekse veri haberleşmesi şeklinde istenilen tüm noktalara ulaştı¬rılabilmektedir. Aynı şekilde sistemde oluşabilecek arıza durumları şebeke gerilimi, akü durumu, sabotaj veya kablo kontrolleri de telefon hattı veya kablosuz sinyallerle istenilen merkezlere veya telefon numaralarına ulaştırılabilmektedir.
Son düzenleme: