Gençler alın size mis gibi meslek, resim öğretmenliği

Arkadaşlar bunlar boş tartışmalar...Kim hangi mesleğin şartlarını seviyorsa o mesleği yapsın...Tabiki de resim öğretmenliği yeteneği sizde mevcutsa...saygılar...

Tabii resim öğretmeni olmak için müthiş yetenek gerekir , doğruları söylenince eşitsizlikler göz önüne konunca durum bu olur. Biraz olayları iyi süzebilmeyi yaparsanız, bu piyasada köle olmazsınız, sadece bir yerde dur demek lazım, o cesaret yeter. Çünkü siz ne kadar emek versenizde bir yerlerde sınır olucak, o zaman orda zaman kaybetmeyin. Alın bu konuda her şey anlatıldı.

5 parmağının beşi bir değil..Her kişinin kendine göre ilgi, yetenek ve geliştirebileceği alanlar var..İnsanın yapısı da bunu gerektirir..Ben resim öğretmeni olamam belki ama elektrikçi olabilirim....Her şey bu kadar...saygılar...

İş hayatı haksızlıklarla dolu, benim üniversite+yedek subayllık+12 yıldan fazla iş deneyimimde gördüğüm durum budur. Daha önce bahsetmiştim , burda biraz daha detaylı anlatayım.

Yıllar evvel taahhüt sektöründe patron ölçekli firmada çalışırken, İstanbul erenköy deki bir okul kampusunun elektrik işlerini takip ediyorum. Bir cumartesi sabahı , yağmurlu bir günde sabah saat 8.10 gibi şantiyeye yetişiyorum, o sırada o saatlerde hiç şantiyeye uğramayan patronun gelmesi tutmuş ve ben sadece 10 dakika geç kalmama rağmen bana üstü kapalı laflar söylemesine sebep olmuştu. Öyle ki ben cuma akşamı 19.30 civarı şantiyeden ayrılmış , işe yetişmek için cumartesi sabahı 7 den önce yola çıkmıştım. Canım çok sıkılmıştı. Arkasından zaman geçti kamuya girdim, bir gün cumartesi günü sheraton hotelde karbon salınımı konusunda bir panele gitmem gerekti. Müdürümün işi olduğu için benimde bir iş arkadaşımla birlikte katılmam gerekti. Panel saat 10 da başlıyacaktı. ilk konuşmacı gelen kişilere teşekkür etti ve bir kaç kez cumartesi tatil gününüzü bize ayırdığınız için şükranlarını sundu. O sırada benimle oraya beraber gelen iş arkadaşım ise sinirden köpürüyor, haftasonumuzu bu panel mahvetti diyordu. O an aklıma yukarıda ilk bahsettiğim olay geldi. Sadece cumartesi günü için 3 saat süren bir panele katılmak için teşekkür edilen mühendis murat, cumartesi sabahı 10 dakika geç kaldığı için patron tarafından laflar söylenen şantiyeci mühendis murat. İkiside aynı benim. Ama çalıştığım sektörler farklı. Karşılaştığım tutum farklı. Bir yerde cumartesi akşam 19-20 ye kadar çalışsan da yaranamayacağın yapı, bir yanda göstermelik bir panele katılmak büyük fedakarlık....

Benimle panele gelen iş arkadaşımı, şantiye sahasında düşünüyorum. 3 saatlik panele isyan eden kişi, o haftasonu full çalışırsa ne yapar?

Aynı mühendis ünvanına rağmen yaşadığım farkı, hem meslek hem sektör olarak farklı alanları düşününce kıyaslanması imkansızdır. Hangi mesleğin hangi şartların iyi olduğunu artık insanlar bilişim çağında öğrenebiliyorlar. Önemli olan hayatta ki beklentilerine göre kendine uygun mesleği seçmektir. O zaman o mis gibi işi bulmuş olursun...

Benimde dediğim olay bu, sadece kestirmeden söylüyorum, mühendislerin %80 ni abuk sabuk şartlarda çalışıyor. Büyük çoğunluğu memnun değil. Benim gözünde sunduğu imkanlar (sadece maaş olarak düşünme) öğretmenlik mühendisliğin önünde. Şaka falan değil. Haftada 3 günü boş olmak, yazları tatil olması ne demek. Öğlen civarı işten çıkmak ne demek. Kamuya geçtim cumartesi-pazar tatil olmasının ne kadar önemli olduğunu bizzat yaşayarak gördüm. Buna hafta içi tatili de düşün. Sorun şurda öğretmenliği seçenlerde bilinçli seçmiyor, gözünde mühendislik , tıp yada başka meslekler varken öğretmen oluyor. Aklında hep o meslekler kalıyor. Çalışma şartlarını bilmediği içinde kendi işinin hakkını veremiyor. Bana göre abim ve çevresinden biliyorum, en fazla 2 sene öğretmenlik yapan biri bir daha başka meslek yapamaz. Düşün öğretmenlikten al adamı şantiye ye koy, dünyası kararır adamın.

Benim demek istediğim teknik elemanlar bu ülkede en zor şartlarda çalışıp en az ücreti alıyor. Bunuda ister istemez diğer mesleklerle kıyaslıyoruz, çünkü aynı toplum içinde yaşıyoruz. Mühendis konusuna gelirsek mezun sayısı bir o kadar artacağına göre, yakın sürede öğretmen bayanlar mühendis beyleri beğenmeyecektir. Mühendisliğin statüsü iyice düşmeye başladı. Geçen hafta eczacılık okuyan bir adamın elektrik-elektronik mühendisliğini küçümsediğini gözlerimle gördüm. Sonra bu ülke süper güç olacak, eh babam olacak.

Valla ben de heveslendim..kırkından sonra memur olabilirmiyim