Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına yönelik ülkemizde müthiş bir eğilim vardır. Aslına bakılırsa olması da gereklidir. Türkiye olarak gecikmiş olduğumuz bir atılım enerji konusu, yeni çağın enerji çağı olduğu düşünülürse bırakın tarımı enerjide liderseniz her platformda lidersiniz demektir. Önceliğimiz her zaman enerji olmalıdır. Enerji ve uzay sanayi günümüz lider ülkelerinin en ileri olduğu konulardan olmasıyla da önemi geyet iyi bir şekilde anlaşılmaktadır.
Bazılarımız nükleer enerji tesisleri kurulmasın diyerek kendini parçalarken ülkenin gerilemesine sebep olan zihniyetlerden olduğunu anlayamamaktadır. Bulgaristan' dan biz elektrik satın alıyorsak büyüklüğümüz konusunda oturup yeniden düşünmemiz gerekmektedir. Zaten bizlere de nükleer enerji santralleri kurmayın diyen ülkelerin sınırları içerisine baktığınızda dünyanın en çok nükleer enerji santralleri olan ülkeler olduğunu da görürsünüz.
Şimdi bu yazıma bazılarınız diyecekki risklidir. Emniyet tedbirlerinin iyi alındığı tesislerde en küçük bir risk olasılığı bile yoktur. Japonyada depremle birlikte sızıntı yapan ünitenin kapatılması gündemdeyken o sızıntıyı yapmış olması o yüzdendir. Veya şöyle bakalım konuya;
Bulgaristan - Türkiye sınırına 40 Km mesafe de Bulgaristan nükleer santrali var. Sızıntı yaparsa eğer Ankara' ya kadar etki alanı var. Ayrıca Ermenistan - Türkiye sınırında Türkiye' ye 60 km. mesafede yine bir nükleer santral var, orası da yine sızıntı yaparsa Ankara etki alanına girmektedir.
Kısaca zengin refah düzeyi yüksek ülkeler arasına gireceksek enerjide en ileri düzey ülkelerarasında olmamız gerekmektedir.