Hipotermi,soğuk ısırığı nedir?

binbaşı

Onursal Üye
Onursal Üye
Katılım
1 Eyl 2011
Mesajlar
6,270
Puanları
3,256
Konum
BURSA

HİPOTERMİ

Vücut sıcaklığının 35 derece santigratın altuna düşmesine hipotermi denir.Kış aylarında uzun süre soğuk su veya havayla temas edenler hipotermi riski altındadır.soğukla temas etme süresi uzadıkça vücut farklı mekanizmalarla ısı kaybetmeye başlar.Vücudun doğrudan çevereye ısı yayaması,yani radyasyon yolu en sık karşılaşılan ısı kaybetme mekanizmasıdır.Dış ortam soğudukça ve dış ortamla doğrudan temas eden vücut yüzeyi ne kadar genişse,radyasyonla kaybedilen ısı da o kadar artar.hareket etmek de bu yolla kaybedilen ısının miktarını önemli ölçüde arttırır.Vücut yüzeyiyle temas eden hava da ısı kaybına yol açar.Doğada rastlanan hipotermi vakalarının büyük kısmına sebep olan bu tür ısı kaybına konveksiyon denir.Bu mekanizmayla kaybedilen ısı miktarı vücut yüzeyindeki hava hareketinin hızına bağlı olarak artar.Vücut yüzeyinin büyük kısmını kaplayan ve rüzgar geçirmez giysiler bu tür ısı kaybını önler.Vücuda temas eden,vücuttan daha soğuk bir iletken yoluyla da önemli ölçüde ısı kaybedilebilir.Örneğin su içinde veya ıslak giysilerle kondüksiyon(İletim) mekanizması yoluyla ısı kaybedilir.Vücut sıcaklığını en fazla düşüren mekanizma kondüksiyon yoluyla olanıdır.Terleme veya nefes alıp verme sırasında oluşan buharlaşma da önemli miktarda ısı kaybettirir.Günlük hayatta vücut ısısının yaklaşık yüzde 30'u buharlaşmayla kaybedilir.Soğuk havalarda,nefesle alınan havanın ısıtılması ve nemli duruma getirilmesi için buharlaşma artar;bunun sonucunda da buharlaşma yoluyla kaybedilen ısı miktarı artar.

Hipoterminin ilk belirtisi üşümedir.Hafif hipotermi üşüme ve titremeye,ellerde ve ayaklarda acıya yol açar.Vücut sıcaklığı düştükçe kasları kullanmak güçleşir,harketler yavaşlar,yazı yazmak,çatal tutmak gibi "ince" hareketler zorlaşır.Vücut sıcaklığı 34-35 derece C civarına gelince kaslar arasındaki uyum azalır,vücut dengesi bozulur,konuşma güçlüğü çekilir ve duyarsızlaşma başlar.Hipotermi derinleşip vücut sıcaklığı 32-34 derece C arasına düştüğünde bilinç de bu durumdan etkilenmeye başlar,düşünce yavaşlar ve hafıza kaybı oluşur.Bu aşamada hipotermiye müdahele edilmemesi,tabloyu daha da ağırlaştırarak geri dönüşü olmayan,hayati sorunlara yol açabilir.Vücut sıcaklığı 32 derece C'nin altına düştüğünde üşüme hissi ve titreme kaybolur.Bu durum orta ve şiddetli hipotermiye gidişin ilk belirtisidir.Artık kaslar arasındaki uyum tamamen bozulmuştur,kaslar sertleşmiştir ve kişi artık ayakta dahi duramaz.Bu aşamada bilinç bulanıklığı en üst düzeydedir,kişi mantıksız davranışlar sergilemeye başlar.Hipotermi ilerledikçe bilinç tamamen kapanır,solunum hafifler,nabız zayıflar ve hızlanır.(Filiform nabız)Şiddetli hipotermi vücut sıcaklığı 28 derece C'nin altına düştüğünde görülür.Kişi baygındır,kalp kası hızlı ve düzensiz olarak kasılmaya (Ventriküler fibrasyon) başlar.Vücut sıcaklığı 20 derece C'ye geldiğinde kalp durur,beyin ölümü gerçekleşir.Şiddetli hipotermiye girmiş bir kişinin nabzı ve solunumu o kadar zayıf olabilir ki,ilk muayenesinde öldüğü düşünülebilir.Bu nedenle karar vermeden önce kişinin mutlaka ısıtılması gerekir.

Hipotermiden korunmanın en iyi yolu ısı kaybını en aza indirecek gysiler giyilmesi ve başın mutlaka kapatılmasıdır.Hipoterminin erken safhada fark edilerek ilk müdahelenin erken başlatılabilmesi için dağcılık ve tırmanma gibi doğa sporlarının kış aylarında mutlaka grup halinde yapılması gerekir.Uzun süre soğukta kalınması durumunda vücut hareketlerinin devamlılığını sağlamak,suyla mümkün olduğu kadar temas etmemek,rüzgardan korunmak ve sıcak içecekler içmek önemlidir.Hipotermiye girmiş bir kişiye tıbbi müdahele başlatılana kadar,üzerineki dar ve ıslak giysilerin çıkartılarak sıcak ve kuru giysiler giydirilmesi,kalın battaniyelerle sarılması ve özellikle gövde kısmının ısıtılması gerekir.Bilinç yerindeyse ılık içecekler verilmesi iç organların ısıtılması açısından faydalıdır.Hipotermiye girmiş bir bir insanın kademeli olarak ısıtılması önemlidir.Yaklaşık 40 derece C civarında ılık suyla,15-20 dakika içinde ısıtmak en uygunudur.Çok sıcak banyo veya benzeri uygulamalar kalp ve beyin üzerinde olumsuz etkilere yol açar.Alınan ilk önlemlerden sonra kişi en kısa sürede sağlık kuruluşuna taşınmalıdır.Hipotermiye giren kişiye sağlık kuruluşunda yapılacak ilk tıbbi müdahele,damardan 40-45 derece C sıcaklıkta serum verilmesidir.İnce sonda araclığıyla midenin ılık suyla yıkanması da vücudu ısıtmanın bir diğer yoludur.

SOĞUK ISIRIĞI

Dokuların belirli bir sıcaklığın altına dümesi ve donmasıyla meydana gelen hasara soğuk ısırığı denir.Vücudun soğuğa verdiği ilk yanıt damarların büzüşmesi yani vazokonstrüksiyondur.Vücut sıcaklığının düşmesiyle kılcal kan damarlarında hücre hasarı oluşur,buna bağlı olarak da kan akımı bozulur.Dokuya giden kanın azalmasına yol açan bu durum donmayı kolaylaştıran etkenlerin başında gelir.Hayati organların sıcaklığını korumak için vücut diğer bölgelere giden kanın dolaşımını neredeyse durdurur.Bu nedenle,soğuk ısırığının en sık görüldüğü bölgeler,vücudun uç kısımları olan eller,ayaklar,kulaklar ve burun ucudur.Kan akımı azaldıkça dokular soğumaya başlar.Hücrelerdeki olumsuz değişiklikler doku sıacaklığı 15 derece C'nin altına düştüğünde başlar.Sıcaklık -6 derece C'nin altına düşünce hücrenin dışında buz kristalleri oluşur,hücre içindeki sıvı dışarıya çıkar ve hücre donar.Hücrenin donması hücreyi öldürmeyebilir,ancak donana dokular tekrar ısıtıldığında,kan damarlarında oluşan hasarın ve pıhtıların dolaşımı engellemesi nedeniyle uzuv canlılığını yeniden kazanamaz.

Soğuk ısırığı belirli bir süre donma noktasının altındaki hava koşullarında kalınmasıyla,vücudun soğukla temas eden herhangi bir bölgesinde oluşabilir.Hareketsizlik kan dolaşımını azaltacağı için buna zemin hazırlar.Soğuk ısırığından etkilenen bölge acımaya başlar ve o bölgede cilt kırmızı-mavi bir renk alabilir.Donan cildin yüzeyinde,içi sıvı dolu kabarcıklar(Büller) oluşur.Soğukla daha fazla temas edilmesi durumunda o bölgedeki kan dolaşımı durur,cilt mor-siyah renk alır,yani doku kangrenleşir.Bu aşamada müdahele edilemezse derin doku ve organlar da donmaya başlar.

Donmuş bir organı "eritmek" için yaklaşık 40 derece C civarında suyla yıkamak gerekir.Eritme işlemi sırasında suyun sıcaklığının sabit tutulması gerekir.Eritme işlemi organ tamamen eriyip pembe bir görünüm kazanana,yani kan dolaşımı tekrar başlayana kadar devam ettirilir.Eritilen organın tekrar donma riski varsa,kişi sıcak ortama alınana kadar bu işlem ertelenmelidir.Eritme işlemi sırasında ve sonrasında donmuş olan uzvun hareket ettirilmesi de dolaşımı hızlandırması açısından önemlidir.Uzuv eritildikten sonra,enfeksiyondan korunmak için mikroptan arındırılmış sargılarla sarılmalı ve kişiye tetanos aşısı yapılmalıdır.Soğuk ısırığından korunmanın en önemli yolu,donma derecesinin altındaki hava koşullarında,vücut yüzeylerinin havayla doğrudan temasını önleyen kalın giysiler giyilmesi ve vücudun hiçbir bölgesinin ıslak tutulmamasıdır.Kemer tokası gibi metal giysi kısımları,kolye veya çakı gibi metal aletlerin vücuda doğrudan temas etmemesi de hayli önemlidir.

Alıntıdır.Kaynak:

Bilim ve Teknik Dergisi, Aralık 2012, Yıl 46, Sayı 541, Sayfa 80, Sağlık, Doç Dr. Ferda Şenol
 

Yeni mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
129,803
Mesajlar
930,243
Kullanıcılar
452,605
Son üye
mehmet-azaplar

Yeni konular

Geri
Üst