Merhaba. "Az yaşa, öz yaşa, ama yaşarken ve öldüğünde hiç ama hiç unutulma!" Bazı örnekleri; ebediyen unutulmayacak olan gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, mRNA BionTech aşılarını geliştiren Türk karı-koca olan bilim insanları, bu çalışmayla Nobel'i malesef ki alamadılar, ancak dünya insanının gönlünü hiç şüphesiz ki derinden fethettiler, bu onur onlara fazlasıyla yeter, Nobel' e de hiç gerek yok, ellerine, kollarına, yüreklerine sağlık diyelim.
Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret (yarın) için çalış (Hadis-i Şerif'ler)
Dünya üzerinde yarın öleceğini bilen tek canlı insandır, bunu bildiği halde kemal sahibi bir insan hiç ölmeyecekmiş gibi çalışır, yarın ölecekmiş gibi tüm günahlardan sakınır, yaslnız dünya hayatı için değil ahiret hayatı için de çalışır.
Üst üste geçen 2 günü birbirinden hiç farklı olmayan bir kul Allah için bu 2 gün hiç bir şey yapmamış demektir.
Tıp açısından insanın ölmesi: Kalbin ve yaşamsal fonksiyonların durmasıdır, kalbi (nabzı) dinlenip o anda hiç atmayan bir insan ölüdür, tıp dilinde de resmen ölmüştür.
Felsefi açıdan ölmek: Bir yaşam şeklinden (modundan) başka bir yaşam şekline (moduna) otomatik olarak da geçebilmektir.
Dinen bir insanın ölmesi: Ruh ve bedenin toplam karışımından ruhun ayrışıp (başka bir bedenle birleşip bu cezayı çekebilmesi kutsal kitabımızda derilerin eriyip yeniden yerine gelmesi şekliyle anlatıldığı için kuvvetle muhtemel) öteki dünyada ya cennet ya da cehennem azabı açısından bir mükafat veya büyük bir azabı çekebilmesidir. Dinen inançlı bir insan öldüğünde bu hayatın bitmeyeceğini, öbür dünyada başka bir hayatın kendisini beklemekte olduğunu idrak eder ve ona göre davranır, hayat tarzını veya yaşam felsefesini buna uygun olarak yürütür.
Vatanseverlik (milliyetçilik) açısından insanın şehit olarak ölmesi: "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" söylemi bedenen ölmemek şeklinde değil, ama insanlığa kattığı ayrı onur, şeref, ahirette peygamberimizle yakın komşu olabilmesi açısından ruhen ve ismen hiç ölmediği açısından kabul görüp böyle kabul edilir. 15 temmuz şehidi olan astsubay Ömer Halis Demir en başta olmak üzere 251 sivil ve asker kahraman şehitlerimizi buna en güzel bir örnektir.
Cenap-ı Allah herkesi unutulmazlık veya en büyük mertebe olan şehitlik mertebesine ulaşabilmeyi nasip eylesin inşAllah. Ne yüce ve ne büyük bir onurdur bu ki hiç unutulmayacak, sonsuza kadar herkesin gönlünde sürekli yaşamış, rahmet ve minnetle anılmış olabileceksiniz. Kolay gelsin. Saygılarımla.