Bu bahsettiğin Elektronik devreler iletken ve yarı iletkenlerden oluşur. Eğer iletkenleri yalıtkan haline çevirebilirsen dünyada büyük bazı fizik kurallarını değiştirmiş olursun. Ha bu arada fizik kuralları asla değişmez diye bir gerçeklikte yoktur. Fizik kuralları bulunduğun gezegenin koşullarına göre değişiklik gösterebilirler. Fizik kurallarını üzerinde yaşadığın gezegenin kütlesi ve yapı taşları ve atmosferi oluşturur. Fizik kurallarıyla açıklayamayacağımız çok sayıda olay uzay teleskoplarıyla evren incelenirken gözlemlenmiştir. Havasız ortamda gaz halinde olduğu halde ışık saçan devasa ne olduğunu çözemediğimiz şeyler vardır uzayda. Gezegen desen değil yıldız desen değil. Neyse işi çok karıştırmayalımda asıl üzerine yoğunlaştığımız konu yani iletkenleri yalıtkan haline toptan hepsini birden dönüştürmek için nasıl bir şey yapmamız lazım ve yaparsak elimize ne geçer onun üzerinde konuşalım derim.
Elektromanyetik dalgalar örnek olarak radyo ve Televizyon yayını gibi boşlukta Elektrik ve manyetik alanların birbirlerini tetiklemesiyle ışık hızında ilerleyen dalgalardır. Ana kaynağı elektronların titreşmesiyle başlarlar. Elektromanyetik dalgalar bir defa oluştuklarında ölmezler sürekli ilerlerler. Filmlere konu olan seta projesiydi yanlış hatırlamıyosam ABD nin 70-80 li yıllarda üzerinde çalıştığı evrende başka canlı varmı diye uzaya elektromanyetik dalgalar ile iletişime geçme mesajları gönderilmiştir. Fakat bu zaman kadar tek elde edilen birinci dünya savaşı sıralarında Hitlerin yaptırdığı ilk televizyon yayınının yıllar sonra uzayda bir yerlerden yansıyarak geri dönmesi sonucu aynı sinyallerin uzaylılar bizle iletişime geçiyolar zannedilerek büyük bir ilgiyle seyredilmesi olmuştur. Bunlar elektromanyetizmanın şu an çoğu teknolojinin merkezinde olduğunu bize göstermektedir. Tv yayınlarından, wireless internetlere, bluetooth cihazlardan,telsizlere hatta askeri radar sistemlerine kadar herşey elektromanyetizma sayesinde çalışırlar. Elektromanyetik dalgalar çok işimizi görüyor acaba bu dalgaları biraz güçlendirsek yani girişim desenine soksak aynı zamanda bu elektromanyetizmayı normal yollarla değilde farklı bir şekilde üretsek neler olur acaba.
Bir iletkeni bir elektrik alan içerisinde bırakırsan iletken manyetik kutuplanmaya uğrar eğer elektrik alan içerisinde hereket ettirirsen ise üzerinde indüksiyon akımı oluşur. Yani demekki elektrik alana maruz kalan iletkenlerin elektron dağılımlarının bu etkileşmeden etkilenerek elektrik alandan çıkana kadar elektron yapılarının değiştiğini görüyoruz. Peki böyle bişe mümkünse o zaman yapacağımız bir özel elektromanyetik atımında o etki alanında kalan iletkenleri geçici yada kalıcı olarak atomik yapısını değiştirebilmesi pek tabiiki mümkün olabilir.
Düşünsenize elinizde makineli bir tüfek var. Tam karşınızdaki düşmana ateş etmek üzeresiniz ki birde bakıyosunuzki tüfeğin namlusu metalik özelliğini yitirmiş ve kırılgan bir bir yapıya dönmüş sizce ne olur. Bence ilk tetiğe bastığı anda silah elinde patlar. Yani kullanılamaz olur. Bu bahsettiğim öyle böyle bişe değil yani yapılması durumunda dünyadaki güç dengesi değişecektir fakat bu arada bizde konforumuzdan oluruz. Fakat güzel bir şey olur insanlar savaşmak için elindeki çoğu gücü kaybetmiş olur
Yaklaşık yedi yıllık konu hortlamış. Konuyu açan 5 yıldır ortalıkta yok . Bende şimdi görüyorum muhtemelen iletkenin kopukluğunu tespit etmiştir olağan üstü bir durum değildir. Aksini o zamanda düşünmezdim şimdi de düşünmüyorum. Kedidir kedi .
Elektrik alana maruz kalan iletkenin elektronlarının kutuplaşmasını kabul ediyosan eğer o zaman böyle bir işi elin adamı yapar da sana bana uygularsa o zaman kediyi hep beraber görürüz.
Bahsettiğim deneysel uygulama canlıların atomik yapısında metallerde olduğu kadar fazla etki yapmayacağını varsayarsak sadece tüm silahlarımızı yitirmiş olarak ortada kalırız. Ütopik gibi geliyor ama teorik olarak mümkün.
Bir metali -100 C ye kadar soğuttuğunda ne oluyor bi düşünürmüsün. O metali elinden yere düşürdüğünde cam gibi dağılır. Demekki herşey, atomların yapısına elektron dizilimlerine hükmedebilmekte gizli.
Bir metali -100 C ye kadar soğuttuğunda ne oluyor bi düşünürmüsün. O metali elinden yere düşürdüğünde cam gibi dağılır. Demekki herşey, atomların yapısına elektron dizilimlerine hükmedebilmekte gizli.
Çizgi filmi fazla izlemiş birisi sanırım, parmağını da tüfeğe tabancaya koy da hangi dünyanın fizik kuralları işliyormuş gör! Tabi süpermen gibi göğsüne ateş edilmesini de isteyebilirsin ...!
Açıklama mı ütopik detayların mantıksızlığı mı bilemedim namlu hortum gibi hamurlaşacak ama mekanizma mermi ve kovan aynı kalacak .
Kusura bakma arkadaşım ciddiye alacak bir durum yok mesajlarını bundan böyle okumayacağım!
Çizgi filmi fazla izlemiş birisi sanırım, parmağını da tüfeğe tabancaya koy da hangi dünyanın fizik kuralları işliyormuş gör! Tabi süpermen gibi göğsüne ateş edilmesini de isteyebilirsin ...!
Açıklama mı ütopik detayların mantıksızlığı mı bilemedim namlu hortum gibi hamurlaşacak ama mekanizma mermi ve kovan aynı kalacak .
Kusura bakma arkadaşım ciddiye alacak bir durum yok mesajlarını bundan böyle okumayacağım!
Yazılanları okumadan senaryoyu yazmışsın hamurlaşan namlular ateş almayan barutlar felan. Senin okuman için yazmadım sen rahat ol. Ben çizgi filmi fazla izlemişlere yazıyorum. Biz voltranı oluşturacaz.
kabaca kablonun iletkenliği metal içeriğinin kalitesi ile orantılı ve oksitli olup olmaması da etkiliyor...
bazı kabloların iletkeni bakır olmasına ramen siyahlaşabiliyor...
I = V / R
R direnç akımın içerisinden geçmeye çalıştığı iletkenin elektron serbestisine göre büyük yada küçülür.
Yalıtkanlarda atomlardaki elektronlar rahat hareket edemediğinden akım içerisinden geçemez. İletkenlerde ise elektron düzeyleri bir etki vasıtasıyla değiştirilirse iletkenin yapısı bozulup yalıtkan haline gelebilir. Aynı zamanda metallerin mukavemetini de bitirebilir kırılgan hale getirebilir.