Paratoner etki alanı?

ebukas' Alıntı:

iyi günler, sizlerden bir konu hakkında soru sormak ve fikir almak istiyorum.
Açık alanda bulunan boru hatlarını yıldırımdan korumak için radyoaktif paratonerlerimiz var, biz bunları söküp yerine radyoaktif olmayan paratonerler koymak istiyoruz. Elektrik müh. odasının aktif paratonerlerin açık alanda sağlıklı koruma yapmadığını söylüyorlar. Bu konu hakkında bi çözüm var mıdır? radyoaktiflerin yerine sağlıklı koruma yapmak için ne tür bir paratoner veya paratoner sistemi kurmamızı önerirsiniz?
şimdiden teşekkürler.

Genişletmek için tıkla ...

Yukarıda da açıkladığım gibi, TS EN 62305 standartlarında yer alan; ağ sistemi, germe hat, yakalama ucu veya bunları ikisi bir arada şeklinde bir sistem tesis edilebilir.

aumat' Alıntı:

Yukarıda da açıkladığım gibi, TS EN 62305 standartlarında yer alan; ağ sistemi, germe hat, yakalama ucu veya bunları ikisi bir arada şeklinde bir sistem tesis edilebilir.

Genişletmek için tıkla ...

şu problem nasıl ortadan kalkacak?
yakalama cubugunu yapan firma 20 metre alanı olduğunu söylüyor. yani 40 metreye bir kurmak gerekecek.
bir parkın içine ya da bir fabrikanın boş alanına ağaç diker gibi yakalama çubuğu mu dikeceğiz?

redskymuscular' Alıntı:

şu problem nasıl ortadan kalkacak?
yakalama cubugunu yapan firma 20 metre alanı olduğunu söylüyor. yani 40 metreye bir kurmak gerekecek.
bir parkın içine ya da bir fabrikanın boş alanına ağaç diker gibi yakalama çubuğu mu dikeceğiz?

Genişletmek için tıkla ...

Boş alanlarda aydınlatma direkleri veya başka yapılar da bunlara temel olarak kullanılabilir. Boş alanın belirli bir kısmını doğal koruma alanı içine alan bir veya birden fazla yapı da olabilir zaten.

aumat' Alıntı:

Boş alanın belirli bir kısmını doğal koruma alanı içine alan bir veya birden fazla yapı da olabilir zaten.

Genişletmek için tıkla ...

futbol sahasası başlama vuruşu noktasını nasıl koruyacağız? tesis üstü açık isteniyorsa

aumat' Alıntı:

Paratonerin hiçbir şekilde, normal bir iletken çubuktan fazla koruma sağlamadığını yazmıştım. Oluşacak hasarda bence, projeyi hazırlayan firma ve onaylayanların ve de denetleyenlerin sorumluluğu vardır. Hepsinin yani.

Fakat, projeyi hazırlatanlar bir teknik istek sunmuşlarsa, Sağlık Bakanlığı mesela sanırım aktif paratoner sistemi istiyor, o zaman istekte bulunanın sorumluğunda olur ya da en büyük sorumluluk sahibidir bence.

Genişletmek için tıkla ...

Sn.aumat.Faraday kafesi dışında,önerdiğiniz bir sistem varmı ?

redskymuscular' Alıntı:

futbol sahasası başlama vuruşu noktasını nasıl koruyacağız? tesis üstü açık isteniyorsa

Genişletmek için tıkla ...

Ya üstü kapalı bir stadyum ise, bunun üst kısmının metalik gövde yapısının topraklanması ile doğal bir yıldırımdan koruma sistemi tasarlamış olursunuz; üstü açık ise, yukarıda bahsettiğim gibi, stadyum aydınlatma direkleri ve ayrıca stadyumun bir ucundan diğer ucuna kadar uzanan, iletken ağ sistem ile de açık alanın yıldırımdan korunma sistemi tamamlanabilir.

Burada sismik analiz (yani mekanik zorlanma) analizi iyi yapılmalı. Stadyumun dış cephe duvar alanı boyunca ve de aydınlatma direklerine yakalama uçları, üzerine de iletken ağ sistemi veya germe iletken sistemlerinden de birini tercih ederek kullanabilirsiniz.

İnsan yoğunluğunun olduğu seyirci kısmı ve de maddi değer bakımından yoğun alanı teşkil eden (milyonlarca, on milyonlarca dolar değerindeki futbolcuların bulunduğu) saha alanın olası ekonomik, sağlık ve can kayıplarını göz önüne alırsak; bunlara kıyasla, hiç de büyük bir maliyeti olmayan bir önlem alınmış olacak.

Park gibi yerlerde ise, aydınlatma direkleri yakalama uçlarına temel edecek şekilde tasarım yaparsınız. Tabî ki, adım gerilimini gerekli seviyelerde tutacak şekilde, topraklama tasarımı da yapılmalı. Eğer aydınlatma diğerinin yanına bir topraklama çubuğu, yakalama ucunu da buna bir iletken ile bağlarsanız; yıldırıma doğrudan maruz kalmayanlar, adım gerilimi sebebiyle yaralanma yaşayabilir veya canlarından olabilirler.

sami inci' Alıntı:

Sn.aumat.Faraday kafesi dışında,önerdiğiniz bir sistem varmı ?

Genişletmek için tıkla ...

Yukarıdaki cevabımda da yazdığım gibi, faraday kafesi (yani iletken ağ sistemi) TS EN 62305'teki 3 yöntemdenm biridir. Diğerleri yakalama ucu ve de germe (ağ şeklinde değil, bir hat boyunca uzanan ve de altında kalan kısmı piramit şeklinde, açısal olarak koruyan) iletkendir.

Sn. aumat.Anladığım kadarı ile,konu hakkında oldukça bilgilisiniz.Bilginiz dahilinde ise,Avrupa ( Fransa,İngiltere,Almanya,İtalya,İspanya,Yunanistan ) ülkelerindeki uygulamalar hakkında bilgilendirebilirmisiniz.

sami inci' Alıntı:

Sn. aumat.Anladığım kadarı ile,konu hakkında oldukça bilgilisiniz.Bilginiz dahilinde ise,Avrupa ( Fransa,İngiltere,Almanya,İtalya,İspanya,Yunanistan ) ülkelerindeki uygulamalar hakkında bilgilendirebilirmisiniz.

Genişletmek için tıkla ...

İngiltere, Almanya, ABD, Hindistan, vb. dünyanın tamamında TS EN 62305 'teki yöntemler kullanılır. Fransa ve İspanya'da (ki sanırım aktif paratoner de Fransız icadı) aktif paratoner adı verilen sistemler için yerel bir iki standart var; ama bu ülkeler HD/EN standartlarını üst standart ailesi olarak da kabul ediyorlar. O yüzden bu iki ülkede yasa bir çatışma var bence; kabul ettikleri uluslararası standartlara aykırı, kendi kabul ettikleri bir iki yerel standarda uygun olması sebebiyle.

Amerika'da da aynı Türkiye'de olduğu gibi, aktif paratoner adı verilen sistemler için, ne yerel ne de kabul edilen uluslararası herhangi bir standart olmamasına rağmen, bazı şirketler bu ürünü satmışlardır. Fakat, bu ürünle ilgili herhangi bir standart olmaması ve de bununla birlikte, bir standart oluşturacak herhangi bir bilimsel teste de tabi tutulmadıkları için, ABD'deki bir üniversitenin yüksek gerilim laboratuvarlarında yakalama uçları (sade çubuk) ile aktif paratoner ("yüklü" çubuk) karşılaştırılmasını kapsayan bilimsel bir araştırma yapılmıştır. Sonuç olarak yayınlanan makale ile de, aktif paratonerlerin, basit bir yakalama ucundan daha fazla herhangi bir koruyuculuğunun olmadığının tespit edildiği dillendirilmiştir. Bunun ardından da, ABD'de aktif paratoner satışı yapan şirketler bu araştırmaya karşı dava açmışlar; ama tabî ki de kaybetmişlerdir.

Kısacası, aktif paratonerlerin bilimsel hiçbir dayanağı, standardı, vb. yoktur; laboratuvar ortamında gerçekleştirilmiş bilimsel testlerde de, iddia edilen koruyuculuklarının bulunmadığı ortaya konulmuş; bu veriler de ABD mahkemelerinde kabul edilmiştir.

Yani, Türkiye'deki gibi, ABD'de de bu ürünü satan, projesini yapan, onayını veren, denetimini yapan, vb. herkes de bu sonuçlar çerçevesinde, meydana gelebilecek zararlardan sorumlu hâle gelmiştir artık.

Bunun dışında zaten dünyada bildiğiniz gibi iki ana standart ekolü var; ABD ve AB'ninkiler. Bunlarda da yukarıda bahsettiğim 3 yöntem geçerli olarak kabul ediliyor.

http://www.yilkomer.com/wp-content/uploads/2016/02/yildırımdan-korunma-standartı.pdf
bu açıklar mı?
oku oku bitmeyenlerden...