Derde
Üye
- Katılım
- 27 Tem 2011
- Mesajlar
- 41
- Puanları
- 1
- Yaş
- 35
ROBOT NEDİR?
Robotların şimdiye kadar bir çok farklı tanımı yapılmıştır. Webster sözlüğünde robot, "genellikle insanların gerçekleştirdikleri işlevleri yerine getiren otomatik araçlar" olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu tanıma göre mesela bir çamaşır makinesi de robot sayılabilmektedir.
Robotun, Amerikan Robot Enstitüsü tarafından yapılan tanımı ise, "malzemelerin, parçaların ve araçların hareket ettirilebilmesi için tasarlanmış olan çok fonksiyonlu ve programlanabilir manipülatör veya farklı görevleri yerine getirebilmek için değişken programlı hareketleri gerçekleştirebilen özel araç" şeklindedir.
Robot bir kaide üzerinde en az bir kol, tutma organları(genellikle pensler, vantuzlar, veya elektromıknatıslar), pnomatik, hidrolik veya elektriksel sensörler ile konumu ve basınç algılayıcılarıyla , bilgi işlem organlarıyla donatılmış kontrollü-mekanik manipülatörlerdir.
Sanayi robotunun en kapsamlı tanımı ve robot tiplerinin sınıflandırılması ISO 8373 standardında belirlenmiştir. Bu standarda göre bir robot şöyle tanımlanır:"Endüstriyel uygulamalarda kullanılan, üç veya daha fazla programlanabilir ekseni olan, otomatik kontrollü, yeniden programlanabilir, çok amaçlı, bir yerde sabit duran veya hareket edebilen manipülatör."
Yukarıdaki tanımlarda da görüldüğü gibi robot; canlılara benzer işlevleri olan ve davranış biçimleri sergileyen makinelerdir. Temel olarak bir robotun aşağıdaki özelliklerinin olması gerekir:
İşlem Yapma Yetisi: Bir işlemi fiziksel yada farazi olarak yerine getirebilmelidir, yoksa robot olmaz sadece bir madde olur.
İşlemin Sonucunu Belirleme Yetisi: İşlemi yaptıktan sonra mutlak olarak işlemin sonucunu belirlemelidir ki işlem tam olarak yapılmış olsun.
Karar Verme Yetisi: İşlem sonucuna göre yada dış etmenlere göre mutlaka bir yargı kurabilmelidir.
Bu yapıları bünyesinde barındıran bir sisteme genel olarak ROBOT adını verebiliriz.
Fakat asıl robot kavramı bu yapıların çok daha ilerisine giderek doğada en karmaşık olan insanoğlunun yetilerini taklit etmek amacıyla yapılan makinelerdir. Robot kavramı da onlar üzerine kurulmuş olmasına rağmen tanım genel olarak takdire dayanan yapıları da içermektedir.
Çeşitli ileri gelen dünya ülkeleri tarafından robot, çeşitli şekilde tanımlanmış olmakla beraber hepsinin buluştuğu nokta; robotların yeniden programlanabilen mekanik aksamlar olduklarıdır. Bu kurumların ayrıldığı nokta ise; algılama ve sonuca varma yetisidir. Japon konseyi bu konuda algılama ve karar verme mekanizması olmayan robot kavramını kabul ederken, İngiliz ve Amerikan Enstitüleri buna karşı çıkmaktadırlar.
ROBOT KAVRAMININ TARİHTEKİ GELİŞİMİ
800 MÖ Homeros Ilyada adlı eserinde hareketli üçayaklılardan bahseder.
350 MÖ Aristo insanların isteklerini anlayıp itaat eden mekanizmalar öngörür.
1350 Mekanik bir horoz Fransa’daki Strazburg Katedralinin tepesine yerleştirilir.
1801 Joseph-Marie Jacquard delikli kartlarla kontrol edilen otomatik dokuma tezgahını icat eder.
1921 “Robot” sözcüğü ilk defa Çekoslavak oyun yazarı Capek tarafından kullanılır.
1938 Willard Pollard ve Harold Roselund sprey boya yapan otomatik bir makine için eklemleri olan bir kol icat ederler.
1939 Westinghouse şirketi New York Dünya Fuarı’nda sergilenmek üzere mekanik bir insan ve köpek tasarlar.
1942 Isaac Asimov “Runaround” adlı kitabında robotların üç kanununu ortaya koyar.
1- Bir robot bir insana zarar veremez, veya kayıtsız kalarak bir insanın zarar görmesine neden olamaz.
2- Birinci yasa ile çatışmamak şartı ile bir robot insanlar tarafından verilen emirlere uymak zorundadır.
3- Birinci ve İkinci yasa ile çatışmamak şartı ile bir robot kendi varlığını korumalıdır.
1951 Raymond Goertz radyoaktif maddelerle ilgili çalışmalarda kullanılmak üzere uzaktan kumandalı bir kol tasarlar.
1954 Devol programlanabilen fabrika robotunu tasarlar: Unimation.
1960 AMF firması Harry Johnson ve Veljko Milenkovic tarafından geliştirilen Versatran endüstriyel tasarımını dünyaya sunar.
1967 Ralph Moser, General Electric şirketinde yürüyen robotu tasarlar.
1967 Japonya ilk endüstriyel robotunu ithal eder.
1968 Görme organına ve yapay zekaya sahip ilk robot, Shakey, Stanford Araştırma Enstitüsünde geliştirilir.
1971 Cincinnati Milacron firması bilgisayar kontrollü robotunu piyasaya sürer.
1972 Shigeo Hirose , Tokyo Teknoloji Enstitüsünde bir öğrenci , yılan benzeri bir robot yapar.
1976 NASA Mars’a gidecek olan uzay araçlarına robot kollar yerleştirir.
1977 Asea Brown Boveri Ltd. şirketi mikrobilgisayar kontrollü robotları piyasaya sürer.
1979 Yamanashi Üniversitesi fabrikalardaki montaj hatlarında kullanılmak üzere Scara Kolu’nu tasarlar.
1983 Odetics şirketi , 6 bacaklı, yürüyen robotu piyasaya sürer.
1984 Waseda Üniversitesi’nde Wabot-2 adlı nota okuyup,Elektronik org çalabilen robot yapılır.
1986 Honda Motor Corporation İnsansı bir robot geliştirmek amacı ile gizli bir proje başlatır.
1988 Danbury Hastanesi’nde ilk yardımcı robot göreve başlar.
1993 MIT’den Rodney A. Brooks bir insan gibi yetiştirilen ve eğitilen robot Cob’u yapmaya başlar.
1994 Dante II, Carnigie Mellon Üniversitesi’nde geliştirilen yürüyen robot Alaska’da aktif bir volkana keşif gezisi yapar ve volkanik gaz örnekleri toplar.
1996 Honda , P2(prototype 2) , yürüyen insansı robot dünyaya tanıtılır.
1997 İlk yıllık robotlar arası futbol turnuvası éRobocup” Japonya’da düzenlenir.
1997 NASA’nın Pathfinder uzay aracı Mars’a iner ve “Sojourner” robotu Mars yüzeyinde keşif gezisi yapar.
2000 RoboCup 2000’de üç insansı robot ilk defa karşılaşırlar: Batı Avustralya Üniversitesi’nden Johnny Walker , Japonya’da Aoyama Gakuin Üniversitesi’nden Mk-II ve Pino.[8,9,10,11,12]
2004 NASA Mars’da hayat izi aramak görevi ile iki robot göndermiştir. (Spirit ve Opportunity)
2005 Türkiye Florence Nightingale Hastanesinde kullanılan dört kollu cerrah robot Da Vinci ile %100 başarılı ameliyatlar yapılmaktadır.
Alıntıdır.
Robotların şimdiye kadar bir çok farklı tanımı yapılmıştır. Webster sözlüğünde robot, "genellikle insanların gerçekleştirdikleri işlevleri yerine getiren otomatik araçlar" olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu tanıma göre mesela bir çamaşır makinesi de robot sayılabilmektedir.
Robotun, Amerikan Robot Enstitüsü tarafından yapılan tanımı ise, "malzemelerin, parçaların ve araçların hareket ettirilebilmesi için tasarlanmış olan çok fonksiyonlu ve programlanabilir manipülatör veya farklı görevleri yerine getirebilmek için değişken programlı hareketleri gerçekleştirebilen özel araç" şeklindedir.
Robot bir kaide üzerinde en az bir kol, tutma organları(genellikle pensler, vantuzlar, veya elektromıknatıslar), pnomatik, hidrolik veya elektriksel sensörler ile konumu ve basınç algılayıcılarıyla , bilgi işlem organlarıyla donatılmış kontrollü-mekanik manipülatörlerdir.
Sanayi robotunun en kapsamlı tanımı ve robot tiplerinin sınıflandırılması ISO 8373 standardında belirlenmiştir. Bu standarda göre bir robot şöyle tanımlanır:"Endüstriyel uygulamalarda kullanılan, üç veya daha fazla programlanabilir ekseni olan, otomatik kontrollü, yeniden programlanabilir, çok amaçlı, bir yerde sabit duran veya hareket edebilen manipülatör."
Yukarıdaki tanımlarda da görüldüğü gibi robot; canlılara benzer işlevleri olan ve davranış biçimleri sergileyen makinelerdir. Temel olarak bir robotun aşağıdaki özelliklerinin olması gerekir:
İşlem Yapma Yetisi: Bir işlemi fiziksel yada farazi olarak yerine getirebilmelidir, yoksa robot olmaz sadece bir madde olur.
İşlemin Sonucunu Belirleme Yetisi: İşlemi yaptıktan sonra mutlak olarak işlemin sonucunu belirlemelidir ki işlem tam olarak yapılmış olsun.
Karar Verme Yetisi: İşlem sonucuna göre yada dış etmenlere göre mutlaka bir yargı kurabilmelidir.
Bu yapıları bünyesinde barındıran bir sisteme genel olarak ROBOT adını verebiliriz.
Fakat asıl robot kavramı bu yapıların çok daha ilerisine giderek doğada en karmaşık olan insanoğlunun yetilerini taklit etmek amacıyla yapılan makinelerdir. Robot kavramı da onlar üzerine kurulmuş olmasına rağmen tanım genel olarak takdire dayanan yapıları da içermektedir.
Çeşitli ileri gelen dünya ülkeleri tarafından robot, çeşitli şekilde tanımlanmış olmakla beraber hepsinin buluştuğu nokta; robotların yeniden programlanabilen mekanik aksamlar olduklarıdır. Bu kurumların ayrıldığı nokta ise; algılama ve sonuca varma yetisidir. Japon konseyi bu konuda algılama ve karar verme mekanizması olmayan robot kavramını kabul ederken, İngiliz ve Amerikan Enstitüleri buna karşı çıkmaktadırlar.
ROBOT KAVRAMININ TARİHTEKİ GELİŞİMİ
800 MÖ Homeros Ilyada adlı eserinde hareketli üçayaklılardan bahseder.
350 MÖ Aristo insanların isteklerini anlayıp itaat eden mekanizmalar öngörür.
1350 Mekanik bir horoz Fransa’daki Strazburg Katedralinin tepesine yerleştirilir.
1801 Joseph-Marie Jacquard delikli kartlarla kontrol edilen otomatik dokuma tezgahını icat eder.
1921 “Robot” sözcüğü ilk defa Çekoslavak oyun yazarı Capek tarafından kullanılır.
1938 Willard Pollard ve Harold Roselund sprey boya yapan otomatik bir makine için eklemleri olan bir kol icat ederler.
1939 Westinghouse şirketi New York Dünya Fuarı’nda sergilenmek üzere mekanik bir insan ve köpek tasarlar.
1942 Isaac Asimov “Runaround” adlı kitabında robotların üç kanununu ortaya koyar.
1- Bir robot bir insana zarar veremez, veya kayıtsız kalarak bir insanın zarar görmesine neden olamaz.
2- Birinci yasa ile çatışmamak şartı ile bir robot insanlar tarafından verilen emirlere uymak zorundadır.
3- Birinci ve İkinci yasa ile çatışmamak şartı ile bir robot kendi varlığını korumalıdır.
1951 Raymond Goertz radyoaktif maddelerle ilgili çalışmalarda kullanılmak üzere uzaktan kumandalı bir kol tasarlar.
1954 Devol programlanabilen fabrika robotunu tasarlar: Unimation.
1960 AMF firması Harry Johnson ve Veljko Milenkovic tarafından geliştirilen Versatran endüstriyel tasarımını dünyaya sunar.
1967 Ralph Moser, General Electric şirketinde yürüyen robotu tasarlar.
1967 Japonya ilk endüstriyel robotunu ithal eder.
1968 Görme organına ve yapay zekaya sahip ilk robot, Shakey, Stanford Araştırma Enstitüsünde geliştirilir.
1971 Cincinnati Milacron firması bilgisayar kontrollü robotunu piyasaya sürer.
1972 Shigeo Hirose , Tokyo Teknoloji Enstitüsünde bir öğrenci , yılan benzeri bir robot yapar.
1976 NASA Mars’a gidecek olan uzay araçlarına robot kollar yerleştirir.
1977 Asea Brown Boveri Ltd. şirketi mikrobilgisayar kontrollü robotları piyasaya sürer.
1979 Yamanashi Üniversitesi fabrikalardaki montaj hatlarında kullanılmak üzere Scara Kolu’nu tasarlar.
1983 Odetics şirketi , 6 bacaklı, yürüyen robotu piyasaya sürer.
1984 Waseda Üniversitesi’nde Wabot-2 adlı nota okuyup,Elektronik org çalabilen robot yapılır.
1986 Honda Motor Corporation İnsansı bir robot geliştirmek amacı ile gizli bir proje başlatır.
1988 Danbury Hastanesi’nde ilk yardımcı robot göreve başlar.
1993 MIT’den Rodney A. Brooks bir insan gibi yetiştirilen ve eğitilen robot Cob’u yapmaya başlar.
1994 Dante II, Carnigie Mellon Üniversitesi’nde geliştirilen yürüyen robot Alaska’da aktif bir volkana keşif gezisi yapar ve volkanik gaz örnekleri toplar.
1996 Honda , P2(prototype 2) , yürüyen insansı robot dünyaya tanıtılır.
1997 İlk yıllık robotlar arası futbol turnuvası éRobocup” Japonya’da düzenlenir.
1997 NASA’nın Pathfinder uzay aracı Mars’a iner ve “Sojourner” robotu Mars yüzeyinde keşif gezisi yapar.
2000 RoboCup 2000’de üç insansı robot ilk defa karşılaşırlar: Batı Avustralya Üniversitesi’nden Johnny Walker , Japonya’da Aoyama Gakuin Üniversitesi’nden Mk-II ve Pino.[8,9,10,11,12]
2004 NASA Mars’da hayat izi aramak görevi ile iki robot göndermiştir. (Spirit ve Opportunity)
2005 Türkiye Florence Nightingale Hastanesinde kullanılan dört kollu cerrah robot Da Vinci ile %100 başarılı ameliyatlar yapılmaktadır.
Alıntıdır.