120nm boyutundaki bir iletken üzerinde yüksek seviye FUKO akımları oluşturabilmek için elektromanyetik dalganın dalga boyunun çok daha küçük olması gereklidir.
Bir mikro dalga fırın aynı prensiple çalışmaktadır.
Yüksek frekanslı radyo dalgaları ısıtılmak istenilen yiyeceğin içerisinde yüksek oranda fuko akımları oluşturur. Bu akımlar dalga boyunun kısa olmasından ötürü yine kendi içerisinde kısa devre olarak akımın direnç üzerinden geçme prensibi doğrultusunda bir ısınmaya sebep olur.
Yani dalgalar, bir iletken üzerinde (bünyesinde su barındıran canlılar da iletkendir) elektromanyetik akı oluşturarak bu akım yine o madde içerisinde kısa devre olur ve bildiğimiz Elektrik akımı oluşur.
Dalga boyu, cismin boyutundan yüksek olursa ne olur.
İndüklenen gerilim dalga boyu doğrultusunda cisim üzerinde kısa devreye sebep olamayacağı için, o cisim üzerinde toprağa göre bir miktar EMK (Gerilim) meydana getirir ve bu gerilim dış etkenlerin de etkisi ile çok küçük kalarak çok küçük akımlar akıtabilir.
Antenler bir örnektir.
Bunu örnekle anlatalım.
Eskiden uzun dalga radyo vericileri vardı. Eskiler bilirler.
Uzun dalga radyo frekansı 250kHe kadardır. Ama verici gücü 100KW ve hatta 500kW kadar olabilmekte idi.
Radyo verici istasyonlarının çok yakınında bakım ve işletme birimleri bulunur, burada benim gibi yamyamlar çalışırlardı.
Eğer bu radyo vericileri 250kHz lerde değil de 2.4GHz ler mertebesinde çalıştırılıyor olsa idi, vericide çalışanlar kızartma olurlardı
Özetle belirtmek gerekirse 120nm boyutundaki bir virüs böcüğünü öldürebilmek için elektromanyetik dalgaların kullanılabilmesi pek olası değildir.
Ancak çok daha küçük dalga boylarındaki frekanslar kullanılabilir ki, bu dalgalar doğada zaten KIZILÖTESİ veya MORÖTESİ gibi isimlerle literatürde yer etmişlerdir.
Ancak bu tür ışınların bu virüsleri öldürüp öldüremediğine dair şimdiye kadar kesin bilimsel bir açıklama yapılmamış olup, sadece virüslerin güneş ışığı altında yarım saat kadar yaşayabildikleri bildirilmiştir.