Merhaba.Bunun cevabı aslında uluslararası politika ile tam olarak belki açıklanabilir.
İlk uçak yapma girişimimiz "Siz uçak yapmayın pancar motoru yapın,size hazır uçağı biz satalım" diyen gözü açık uluslararası arena girişimcileri (!) tarafından doğrudan doğruya da örselenmiştir.
Devrim arabasının sözde benzin yokluğu (!) ile yolda kalması ve basındaki manşetlere yansıması ile cazibesini veya talebini kaybetmesi de büyük bir talihsizlik olarak görünüp aslında görünen şekli,bu buz dağının bize yalnızca görünen bir kısmıdır.
Aselsan'da beyin güçleri olarak çalışan ve çok zeki,çalışkan,başarılı olan ve çok gizli uçak kodlarını çözmeyi ve uygulamayı başarıyla elde eden,yani F-16'ların düşman uçaklarını tanıyıp ayırt edebilmeyi sağlayan elektronik kontrol sisteminin mimarı olan bu müh.lerimizin çok hazin şekliyle,sanki bir intihar süsü verilerek kuvvetle muhtemel dış güçlerce hain ve hunharca katledilmesi bir başka bir örselenme şeklidir ne yazık ki.
Ne zaman Türkiye zirve yapıp gelişmiş ülke konumundan farklı bir çıkış yakalasa ve göze batsa hemen dış güçlerce veya faili meçhul dış mihraklarca bu başarısında devamı ve uluslararası arenada satış & pazarlama yönünden sürekli örselenmiştir.Tübitak üzerine düşen görevi kanımca eğer idari politikadan çok uzak kalabilmişse başarılı ve çok serbest şekliyle yapabilmiş olması da lazımdır diye düşünüyorum.
Bir diğer önemli ve en can alıcı sebep silikon vadilerinin tasarımı ve kurulması biraz geç olabilmiş,diğer devletlere göre daha geriden, bunların tam hayata geçebilmesi mümkün olabilmiştir.Bunun en önemli sonucu ve karşılığı da entegre (Chip) teknolojisinin yapılan en basitinden en karmaşığına kadar tüm elektronik cihazlarda, bunların dışa bağımlı olarak hazır monte edilip kullanılabilmesidir,üzücü bir sonucu olarak.Bunları dışarıdan ithal edip,siz şemasına göre tam yerine monte ettikten sonra dış ülkelerle rekabet gücünün olabilmesi için bunların satış fiyatının da çok cazip olabilmesi gerekir (!) ucuz olamayan işçilik ve enerji girdileri (Çin başta olmak üzere diğer ülkelere kıyasla),elektrik,doğalgaz ve petrol nakliye giderleri de bizde çok düşük maliyetlerle parça (Ürün) bazında bu imalini tam olarak da sağlayamadığı (!) tam göz önüne alınarak.
Tablo ne yazık ki bu bağlamda pek iç açıcı yönde Türkiye lehine de işleyememiş ve mevcut şartların ağırlığı yüzünden bu rekabet ortamında veya uluslararası arenada elektronik alanında,bu istenen veya umut edilen rekabet ortamı veya istenen satış sürümü ne yazık ki yakalanamamıştır.
Bundan sonra bu kulvarlarda ibrenin bizden yöne dönebilmesi için bu tür olumsuzlukların tam olarak da bertaraf edilebilmesi acilen icap etmektedir,çok haklı olarak.
Ancak bardağa bir de dolu olan yanından tam bakarsak eğer ASELSAN;TUBİTAK;ASPİLSAN,vb. iç kurumların,aslında dış rekabet gücü boyutunda da tam olmasa da iç piyasada,yani kendi ihtiyaçlarımızın doğrultusunda, çok başarılı cihazları,modernize edilen birçok uçak veya tankları,telsizleri,insansız uçakları,vb.tüm bu yapılanları (Dış parça desteği olsun veya olmasın) bir övünç sayarak,bunlarla tam olarak da övünmemek veya bunları tam yok saymak çok haksızlık olur.
Yani hiç olmazsa bu konularda çok boş durmadığımızı ve kayda geçecek başarılı ürünleri çok istersek de yapabileceğimizi de göstermiş bulunuyoruz.Çünkü kayda geçen bazı çok başarılı ürünler bunun açık bir göstergesidir.Bu nedenle tüm bu ortaya konulanları yok saymamız,bunları yadsımamız (Yok saymamız) hiç mümkün değildir.Saygılarımla.