Arkadaşlar,
bu şekilde bizide destekleyen milletvekillerini görmek bazı şeylerin değişeceği konosundaki inancımı kuvvetlendiriyor. Bu miiletvekilimize bizde destek olmalıyız, bizde muhakak sesimizi daha fazla duyurmalıyız. Bence bu konuyu tv de tartışılmasını sağlamalıyız, bu iş için Abbas GÜÇLÜ'nün programını öneriyorum ve Abbas GÜÇLÜ'yü mail bombardımanına tutmayı öneriyorum.
hocam biz bi işlei yaptık herkese mail de attık abbas güçlü hiç bişey yapmıyo konuya siyasi açıdan bakarak köşesinde yazmış al işte yazısıda bu...
YÖK ne yapmaya çalışıyor?
YÖK’ün teknik ve mesleki eğitim fakültelerine yönelik kapatma kararını daha önce sizlerle paylaşmış ve tartışmaları da beraberinde getireceğini söylemiştik. Aynen öyle oldu. Son bir haftada aşağıdakine benzer binlerce mail geldi. Hemen hepsinde de YÖK’ün aldığı karar eleştiriliyor. Önce mektubu okuyalım. Sonra da kim haklı, kim haksız ona bakalım. İşte mektup:
“Teknik öğretmenler olarak 15 yıldır mücadelesini verdiğimiz unvan hakkımızı istiyoruz.
YÖK teknoloji fakültelerini kurmak amacıyla teknik eğitim fakültelerini kapatma kararı almıştır. Bu fakültelerin teknik eğitim fakültelerine eş olmadığını açıklamış ve okuyan öğrencilerin girdikleri şartlarda ve unvanlarda kalacaklarını ilan etmiştir.
Mühendisliğe geçme ihtimallerinin ise ek yönetmeliklerle belirleneceğini açıklayıp topu Meclis’e atmıştır. Türkiye’de mezun durumdaki on binlerce teknik öğretmenin tekrardan en az 1 yıl gibi bir sürede eğitime alınamayacağı, böyle bir yöntemi ne üniversitelerin kaldırabileceği ne de teknik öğretmenlerin oturmuş sosyal yaşamlarının kaldıramayacağı bariz ortadadır.
Bizler unvan sıkıntımızı gidereceği umuduyla medet umarken, tasarı mühendislerin tamamına öğretmenlik yolunu açmış, bizleri de kapatılmış fakültelerin mezunları haline getirmiştir.
Teknoloji fakültelerinin gerekliliğini anlayışla karşılıyoruz. Ancak tasarıyı şekillendirecek olanlardan, aldığı dersler ve süresiyle mühendislerden hiçbir eksiği olmayan eski mezun ve okuyan öğrencilerin mağduriyetlerini giderecek şekilde düzenlemeler yapmalarını bekliyoruz. Bu konuda da sizden bizim bu haklı çabalarımızı kamuoyuna duyurmamıza yardım etmenizi ve gerekli yerlerin dikkatini çekmek istiyoruz.”
Teknik eğitim ölüyor
YÖK’ün meslek liselerinden üniversiteye sınavsız geçişi kaldırıp üstüne üstlük bir de teknik eğitim, mesleki eğitim ve benzeri fakülteleri kapatıp yerine farklı fakülteler kurması, mesleki eğitime vurulmuş en büyük darbelerden biri olacaktır.
YÖK, mesleki eğitim fakültelerinin tabelalarını kaldırıp yerine teknoloji fakülteleri kurmakla sanki çağı yakalayacak! Bu yaptıkları, her ile bir üniversite açacağız diyen iktidarın peşine takılıp, bir rektör ve bir tabelayla üniversite kurmaktan başka bir şey değil.
Teknik eğitim fakülteleri, ülkemizin en donanımlı fakülteleriydi. Meslek liselerine öğretmen yetiştiriyordu. Ama diğer pek çok öğretim kurumu gibi şimdi yok olup gidiyorlar. Nedenini anlayana aşk olsun!
Meslek liselerine baktığınızda da durum aynı. Eskisinden öyle farklı ki, pratik eğitimin yerini ağırlıklı olarak teorik eğitim almış. Öğrencilerin meslek adamı olmaya yönelik motivasyonları yok olup gitmiş. Hemen hemen hepsinin aklında üniversiteye yönelmek var. Oysa bu okullar üniversiteye öğrenci yetiştirmek için değil ara insan gücü yetiştirmek için kurulmuştu!..
Şimdi yeni uygulamayla, teknik öğretmen olmak için yola çıkan gençlerin de kafası allak bullak edildi. Aynı fakülteden eskiden mezun olanlar ve mevcut öğrenciler mühendis olamayacak ama yeni girenler olacakmış. Böyle garip bir uygulama olur mu?
Yeni mezun mühendisler öğretmenlik yapabilecek de eski mezun öğretmenler neden mühendis olamıyor sorusu da zaten bu yüzden söyleniyor.
Türkiye’nin ciddi anlamda genel eğitim politikası olmadığı gibi, elle tutulur bir mesleki eğitim politikası da yok. Son düzenleme bunun en açık örneği. İnsanların kafasını daha bir karıştırıp meslek lisesi öğrencilerini dershaneye daha fazla yönlendirmenin ötesinde bir işe yaramaz. Teknoloji eğitim fakültesi mezunlarını da öğretmenlik ile mühendislik arasında bir tercihe zorlar.
Eğitimde köklü kararlar alınırken, enine boyuna düşünmek gerekir. Kredili sistemden taşımalı eğitime 8 yıllık kesintisiz eğitimden anadolu liselerindeki yabancı dil eğitimine kadar, ne yeterince tartışıldı ki? Ne dün atılan adımlar, reform palavraları yeterince sorgulandı ki!..
Özetin özeti: Yeterliliği ve donanımı olmayanlar her şey olabilir, her şey yapabilirler. Ama eğitime yön veremezler. Veriyoruz ya da verdik derlerse de yanlış yaparlar. Tarih bunun örnekleriyle dolu...
kaynak:
Milliyet İnternet haber, finans, spor, astroloji, sağlık, hava durumu, sinema, televizyon, video, tatil, galeri, emlak, araba, seri ilan sitesi