Merhaba.Yüksek frekansın bir yıldırımla nasıl kısmen de oluşabileceğini basit bir benzetme ile açıklamaya çalışayım isterseniz.Bulutlarda biriken + ve - yüklerini,bir kondansatörün karşıt plakaları arasında hazır bekleyen + ve –
Elektrik yüklerine kolayca benzetmemiz çok da yanlış olmaz sanırım.Bu kondansatörün bir bobin üzerine doğrudan etkileşimiyle salınımlar,bu sönümlenmelerle belirli frekanslarda olan bir ac. elektrik yine elde edilebilir.
Bunun en bilinen uygulaması bir MOSFET’le anahtarlanarak sürülen SMPS’lerdir.220 VAC voltajıyla doğrultularak elektrolitik rezervuar kondansatörde hazır bekleyen (Yıldırımı oluşturmak için bulutlarda bekleyen + ve – yüklere doğrudan da benzeterek) dc.elektrik yükleri (310 v.dc.'deki),MOSFET’le anahtarlandığında,asıl mosfet entegresinden gelen PWM sinyali ile tam olarak sürülerek,SMPS trafosunun birincil (Primer) sargılarında ac. akımının yine ayni frekansla oluşabilmesini sağlamış olur.Zaten mosfetten evvel bir osilatör enetegresiyla (555 gibi) bu osilasyon sağlanıp,primerden geçen ve çoklu sekonder sarım uçlarından çıkan akımın bu niteliği deü,ac. ve yüksek frekanslı (26 khz. gibi) olur.Yani akımın ac. olması kondansatör-bobin etkileşimini önceden sağlayan küçük bir entegreyle,çıkıştaki akımın yüksek frekanslı olması da,MOSFET’in bu akımı anahtarlama (Açma-kapama) hızıyla,bu doğru orantısıyla belirlenir.
Bildiğimiz gibi ayni otomobillerdeki ateşleme bobininin çalışma prensibiyle çalışan bir rumkorf bobininde (Otomobillerde platinle,rumkorf bobininde ise bir devre kesiciyle bu anahtarlama sağlanır) dc. elektrik girişinde bir kondansatör (Devre kesicideki küçük değerli,meme oluşmasını ve parazitik etkiyi önleyenin dışında bir başkası bulunmadığından),anahtarlanma sonucunda sekonder ve primer sargılarda oluşan akımın niteliği de sadece kesik ve darbeli olan bir dc. akımı şeklindedir.Zaten bir deşarj lambasındaki anot ve katotdan birinde olan elektrik boşalımından da bu açıkça bellidir.Yani anahtarlama neticesinde sekonderde oluşacak bu akımın niteliği,geride rezervuar şeklinde bekleyen elektrolitik bir kondansatör tarafından sağlanıp tam olarak da şekillendirilmektedir,doğru ve mantıklı şekliyle de eğer düşünürsek.
İşte yıldırımın deşarjı sırasında da,ayni smps trafosundaki bu etkileşimdeki gibi,osilasyon oluşturabilecek türden imkanlar kısmen de olsa ortaya çıkmışsa,kısmen de olsa yüksek frekanslı ve çok yüksek voltajlı salınımlar çok kısa süreliğine de olsa yine doğabilir.Bu benzetimle bunu anlatmaya da çalıştım aslına bakarsanız.Kolay gelsin.