İş Dünyası Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0’ı Değerlendirdi
Rockwell Automation’ın Connected Enterprise vizyonu endüstri 4.0’ı hayata geçirmenizi sağlıyor
İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ)’nin bu sene ilk defa düzenlediği İş Dünyası Zirvesi, 12 Nisan Salı günü iş dünyasından önemli isimlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Her sene farklı konularla iş dünyasını bir araya getirmeyi hedefleyen zirvede bu yıl, “Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0” konuları ele alındı.
“Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0” konulu İTÜ İş Dünyası Zirvesi’ne iş dünyasının profesyonellerinden orta ve üst düzey yöneticiler katıldı. Dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0’ın geleceğinin tartışıldığı etkinlik İTÜ Ayazağa Yerleşkesi’nde gerçekleşti.
Türkiye’de Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0 panelinde konuşmacı olarak yer alan Rockwell Automation Türkiye Genel Müdürü Cenk Ceylan, Endüstri 4.0’ın bir ürün olmadığını belirterek sözlerine şu şekilde devam etti; “Endüstri 4.0 bir ürün değil, konsepttir. Dijital dönüşüm sürecinde öncelikli olarak bunun ayrımını yapmak gerekiyor. Bu konsept aslında lokasyondan bağımsız tüm üretim süreçlerini üretim aşamasında görüp izleyebilmenizi, analizini yapabilmenizi ve bu analizin sonucunda yapabileceğiniz iyileştirmeleri iş emri olarak sahaya belli sistemler üzerinden otomatik göndermenize yarıyor. Endüstri 4.0, fabrika verilerini tek bir noktada ve gerçek zamanlı olarak görmenizi ve bu verilerin işlenerek karar mekanizmalarında değerlendirilmelerini sağlıyor.”
Rockwell Automation’ın modern üretime çok büyük potansiyel sunan The Connected Enterprise metodolojisini de anlatan Ceylan; “Connected Enterprise dediğimiz felsefe aslında lokasyondan bağımsız tüm üretim süreçlerinizi üretim aşamasında görebilmek, izleyebilmek analizini yapabilmek ve bu analizin sonucunda yapabileceğiniz iyileştirmeleri iş emri olarak sahaya belli sistemler üzerinden otomatik göndermek. Önceden üretiminizin kalitesini performansını ve üretim planlamasını yapmak oldukça zordu. Örneklendirmek gerekirse, bir fabrikanız var ve ne kadar üretim yaptığınızı bilmiyorsunuz, hangi kalitede üretim yaptığınızı bilmiyorsunuz elinize verilen bir takım raporlar ile bunu kontrol etmeye çalışıyorsunuz. İşte Connected Enterprise bu noktada fabrika verilerini tek bir noktada ve gerçek zamanlı görmenizi sağlayacak ve Endüstri 4.0’a geçişte sürdürülebilir bir faaliyet göstermenize olanak sağlayacak” dedi.
“Sanayi ve tedarikçi tarafında bütünlüğü sağlamalıyız”
Nesnelerin interneti, akıllı makineler, yeni iş modelleri, Türkiye’nin dijital dönüşümü ve fırsatlar konularının da konuşulduğu zirvede konuşmacılar farklı sektörlere göre Endüstri 4.0’ı ele alarak değerlendirdi.
Zirvede, Endüstri 4.0’ın saha tarafında olduğunu ifade eden Ceylan, “Rockwell Automation olarak üretmiş olduğumuz ürün ve sistemler 100 yılın üzerinde. Biz global bir markayız ve Amerika’da da şu an Endüstri 4.0 sürecini global müşterilerimizde yaşıyoruz. Türkiye’de otomasyon sistemleri dünyaya göre geç bir zamanlamayla 80’li yıllarda kullanılmaya başlandı buna rağmen çok çabuk uyum sağladık. Türkiye olarak teknolojiye çok kolay adapte oluyoruz. CISCO ile birlikteliğimiz Endüstri 4.0 ve Connected Enterprise vizyonunu hayata geçirmemize büyük katkı sağladı. Bizim gibi otomasyon tarafını çözen diğer tedarikçiler ise başka IT partnerler ile işbirliği yapıyor. Çalışmalarımızda daha başarılı olmak için sanayiyle tedarikçi tarafında da bu bütünlüğü sağlamalıyız. Yani sanayicilerimizin artık OT tarafını kiminle IT tarafını kiminle çözeceğiz düşüncesine girmelerine gerek kalmadı. Rockwell Automation’a endüstri 4.0 için başvuracak sanayicilerimize hem OT hem de IT entegrasyonu tarafında tek adresten destek olacağız.” dedi.
“Türk sanayicileri bu süreçte tedarikçilerini uzun vadeli olarak belirlemeli”
Türk sanayicilerinin tedarikçilerle olan iş birliğine de değinen Ceylan, “Çoğunuzun fabrikasında akıllı makineler var. İlk aşama olarak bunların birbirine entegrasyonunu sağlamalıyız. Yapılacak yatırımlar çok da büyük değil çok uzun süreçler de değil. Fakat sürecin toplamı sürekliliği getirir. Bir an önce türk sanayicileri bu yola gireceği tedarikçileri uzun vadeli olarak belirlemeli. Bu dönüşümün içinde çok farklı modüller ve ihtiyaçlar olacak. Ama bunların uygulanmasında belli standardizasyon ve entegrasyon olmadığı sürece daha önceki anlık ve hızlı yatırımlar gibi olacak ve yeterli verim alınamayacak” dedi.