murat cengiz
Üye
- Katılım
- 1 Tem 2009
- Mesajlar
- 217
- Puanları
- 1
Bu konu hakkında çok uzun yazılabilir, herkes fikrini ve deneyimlerini anlatsa roman olur. Ben her zamanki gibi biraz karamsar bir açıdan bakıcam bu konuya, takdir edersiniz ki şu an yaşadığımız koşullarda iyimser bakabilecek kadar polyannacı değilim.
-İnşaat mühendisi ve mimar için şantiye deneyimi şarttır ama bir Elektrik mühendisi için aynsını diyemem. (Elektrik taahhütte çalışacaksa durum farklı)
-Genellikle yeni mezunlar, başaka alanda iş bulamadığı yada yeterince vakit kaybetmeden işe başlamak için şantiyelerde çalışırlar.
-Ne kadar özverili mühendis olursan ol, sen o inşaat projesinde yönetmelik şartı ve imzan için tutulduğun gerçeğini bileceksin.
-Şantiyede kazandın parayı, başka yerde bulamazsın denir. Bu yine inşaat mühendisleri için geçerli olabilir ama elektrik mühendisi için oldukça dar bir vizyon görüşüdür.
-Şantiyecilik o...pulağa benzer, bir kere verdin mi kurtulamazsın derler. Kısmen doğrudur. Çünkü özgeçmişine şantiyeler girdikten sonra başka bir sektöre girme şansın yoktur. Ama son yıllarda 1-2 sene çalışıp ayrılan çok olmuştur. Yaş gençken şantiyeciliği gören başka alanları geçmeye bakıyor.
-İnşaat mühendisleri şantiyede amirdirler. Sen belli bir yaşa gelmiş tecrübeli elektrik mühendisi olarak şantiyede yeni çömez bir şantiye şefi görünümlü inşaat mühendisin bu iş niye olmadı, falan gibi saçma sapan diyolaglarına maruz kalabilirsin. Cevabın verirsin ama canında sıkılır. İnşaat mühendislerinde, elektrik mühendisleri kadar sayısal zeka ve kapasite beklememelisin.
-Elektrik işleri hakedişlerde düşük değerli olduğu için yapılan iş pek önemsenmez, küçük görülür.
-Proje müdürleri genellikle komplekslidir, küfür dahil her şeyi söyleyebilirler, şantiyeyyi ceheneme çevirebilirler. Eskiden bayağı kallavi müdürler patronlara bile posta koyabilirdi ama değişen patron tipi sayesinde ( ilkokul terk, mafya bağlantılı) artık patrona karşı kedi gibi olan tırsak proje müdürleri piyasada çoktur. Yani şantiye içinde aslan, dışarıda kedi.
-Şantiyelerde çalışanların tamamına yakını evliliklerinde problemi vardır. Evliliğim çok iyi diyen bir arkadaşım 8 aydır eşinin yüzünü görmemişti.
-Şantiyelerde mühendisler genelikle 30-35 yaş arası evlenebilirler, evlenebilmek için bile vakit gerektiğinden bunu da şantiyede bulamadığından zor evlenirler.
-Şantiyelerde dedikodu (herkes için rüşvet yer dedikodusu çok yaygındır), küfür, toz kir , düzensizlik dağınıklık her daim vardır. Şantiyelerde sesi en çok çıkan kişi en çok kaytaran kişidir. Her zaman programın gerisinde kalınmıştır, işler hep hayali ve yetişmeyen sürelere göre proglamlanır, her severinde revize edilir. Hep bir telaş vardır.
-Şantiyelerde hayatın ne kadar pislik olduğunu, insanların 3 kuruş çıkar uğrana birbirini sattıklarını görebilirsin.
-Taşeron müteahhitlere asla güvenmemelisin, tamamına yakını sahtekar ve her türlü kirli işe müsait yapıları vardır. Hakedişlerde ister patronun olsun ister kontrol yaptığın alt taşeronun olsun, doğru bildiğinden başka bir şey yapma. (yani şantiyede olmayan malzemeyi, çekilmeyen kabloyu taşeronun sözüne güvenip hakedişe koyma)
-Cumartesi günleri unut. Artık senin için tatil değildir, sıradan bir iş günüdür. Yani haftasonları şuraya giderim buraya giderim, hafatasonu turları , cuma akşamı anlamı diye bişey yoktur senin için. Takvimlerde haftasonları kırmızı olmasının senin için bir değeri yoktur.
-Cumartesi yok olduğu gibi pazarında gitmektedir. Çoğu şantiyede iki haftada 1 gün izin vardır.
-Günde kaç saat çalışacağın hiç belli olmaz, bazı günler 10 saat bazı günler 14 saatte olabilir. Yani cumartesi saat 22 te şantiyede olduğunu hayal edebilirsin.
-Yani haftanın 5 günü çalışan, makul saate evine gelen , haftasonları tatil işler senin için ütopyadır.
-İşin bitmesine yakın, yavaş yavaş işten çıkarmalar başlar. Herkes proje müdürün bir referansını almak için resmen köle durumuna düşer.
-İş bittimi, yeni şantiyeler arasın, ilk zamanlar kendi şehrinde ve yakınlarda yerler arasın sonra parası az gelir, şehir dışı işlere bakarsın, sonra oda az gelir yurt dışına çıkarsın.
-Yurt dışına çıktın mı, 3 ay maaşın geç ödenir yada hiç ödenmez bu arada sigortan yapılmaz. Yurt içinde de büyük bir inşaat firmasında değilsen sigortan asgariden yatar. Hele taşeron firmalarda çalışanlarda Sigorta düzgünde ödenmez. Amelede değil mühendisten bahsediyoruz.
-Tabii artık iyi bir küfürbaz olmak ve boş vaktin olmadığı için arkadaşlarının seni aramayı unutuğunu ve sensiz programlar yapmaya başladığı görmek gibi kazanımlarında olacaktır.
-Daha önceki kuşaklar 40 yaşında emekliyken sen 65 yaşında emekli olacağını düşünüp, her sabah küfürle yataktan çıkacaksın.
uzar gider böyle.... yukarda anlattıklarıma inanmayabilirsin , denemek bedava
Bence bu sektöre girmeden önce bu şartları bilerek girin, başka alanda iş yok diye buraya girmeyin. Memnuniyetsizlik garantidir o zaman.
-İnşaat mühendisi ve mimar için şantiye deneyimi şarttır ama bir Elektrik mühendisi için aynsını diyemem. (Elektrik taahhütte çalışacaksa durum farklı)
-Genellikle yeni mezunlar, başaka alanda iş bulamadığı yada yeterince vakit kaybetmeden işe başlamak için şantiyelerde çalışırlar.
-Ne kadar özverili mühendis olursan ol, sen o inşaat projesinde yönetmelik şartı ve imzan için tutulduğun gerçeğini bileceksin.
-Şantiyede kazandın parayı, başka yerde bulamazsın denir. Bu yine inşaat mühendisleri için geçerli olabilir ama elektrik mühendisi için oldukça dar bir vizyon görüşüdür.
-Şantiyecilik o...pulağa benzer, bir kere verdin mi kurtulamazsın derler. Kısmen doğrudur. Çünkü özgeçmişine şantiyeler girdikten sonra başka bir sektöre girme şansın yoktur. Ama son yıllarda 1-2 sene çalışıp ayrılan çok olmuştur. Yaş gençken şantiyeciliği gören başka alanları geçmeye bakıyor.
-İnşaat mühendisleri şantiyede amirdirler. Sen belli bir yaşa gelmiş tecrübeli elektrik mühendisi olarak şantiyede yeni çömez bir şantiye şefi görünümlü inşaat mühendisin bu iş niye olmadı, falan gibi saçma sapan diyolaglarına maruz kalabilirsin. Cevabın verirsin ama canında sıkılır. İnşaat mühendislerinde, elektrik mühendisleri kadar sayısal zeka ve kapasite beklememelisin.
-Elektrik işleri hakedişlerde düşük değerli olduğu için yapılan iş pek önemsenmez, küçük görülür.
-Proje müdürleri genellikle komplekslidir, küfür dahil her şeyi söyleyebilirler, şantiyeyyi ceheneme çevirebilirler. Eskiden bayağı kallavi müdürler patronlara bile posta koyabilirdi ama değişen patron tipi sayesinde ( ilkokul terk, mafya bağlantılı) artık patrona karşı kedi gibi olan tırsak proje müdürleri piyasada çoktur. Yani şantiye içinde aslan, dışarıda kedi.
-Şantiyelerde çalışanların tamamına yakını evliliklerinde problemi vardır. Evliliğim çok iyi diyen bir arkadaşım 8 aydır eşinin yüzünü görmemişti.
-Şantiyelerde mühendisler genelikle 30-35 yaş arası evlenebilirler, evlenebilmek için bile vakit gerektiğinden bunu da şantiyede bulamadığından zor evlenirler.
-Şantiyelerde dedikodu (herkes için rüşvet yer dedikodusu çok yaygındır), küfür, toz kir , düzensizlik dağınıklık her daim vardır. Şantiyelerde sesi en çok çıkan kişi en çok kaytaran kişidir. Her zaman programın gerisinde kalınmıştır, işler hep hayali ve yetişmeyen sürelere göre proglamlanır, her severinde revize edilir. Hep bir telaş vardır.
-Şantiyelerde hayatın ne kadar pislik olduğunu, insanların 3 kuruş çıkar uğrana birbirini sattıklarını görebilirsin.
-Taşeron müteahhitlere asla güvenmemelisin, tamamına yakını sahtekar ve her türlü kirli işe müsait yapıları vardır. Hakedişlerde ister patronun olsun ister kontrol yaptığın alt taşeronun olsun, doğru bildiğinden başka bir şey yapma. (yani şantiyede olmayan malzemeyi, çekilmeyen kabloyu taşeronun sözüne güvenip hakedişe koyma)
-Cumartesi günleri unut. Artık senin için tatil değildir, sıradan bir iş günüdür. Yani haftasonları şuraya giderim buraya giderim, hafatasonu turları , cuma akşamı anlamı diye bişey yoktur senin için. Takvimlerde haftasonları kırmızı olmasının senin için bir değeri yoktur.
-Cumartesi yok olduğu gibi pazarında gitmektedir. Çoğu şantiyede iki haftada 1 gün izin vardır.
-Günde kaç saat çalışacağın hiç belli olmaz, bazı günler 10 saat bazı günler 14 saatte olabilir. Yani cumartesi saat 22 te şantiyede olduğunu hayal edebilirsin.
-Yani haftanın 5 günü çalışan, makul saate evine gelen , haftasonları tatil işler senin için ütopyadır.
-İşin bitmesine yakın, yavaş yavaş işten çıkarmalar başlar. Herkes proje müdürün bir referansını almak için resmen köle durumuna düşer.
-İş bittimi, yeni şantiyeler arasın, ilk zamanlar kendi şehrinde ve yakınlarda yerler arasın sonra parası az gelir, şehir dışı işlere bakarsın, sonra oda az gelir yurt dışına çıkarsın.
-Yurt dışına çıktın mı, 3 ay maaşın geç ödenir yada hiç ödenmez bu arada sigortan yapılmaz. Yurt içinde de büyük bir inşaat firmasında değilsen sigortan asgariden yatar. Hele taşeron firmalarda çalışanlarda Sigorta düzgünde ödenmez. Amelede değil mühendisten bahsediyoruz.
-Tabii artık iyi bir küfürbaz olmak ve boş vaktin olmadığı için arkadaşlarının seni aramayı unutuğunu ve sensiz programlar yapmaya başladığı görmek gibi kazanımlarında olacaktır.
-Daha önceki kuşaklar 40 yaşında emekliyken sen 65 yaşında emekli olacağını düşünüp, her sabah küfürle yataktan çıkacaksın.
uzar gider böyle.... yukarda anlattıklarıma inanmayabilirsin , denemek bedava
Bence bu sektöre girmeden önce bu şartları bilerek girin, başka alanda iş yok diye buraya girmeyin. Memnuniyetsizlik garantidir o zaman.
Son düzenleme: