Merhaba.Sn.by lent;sözünü edip de şahit olduğunuz bu duruma ben de kuru pillerde değil,elimde fazla sayıda bulunup da uzun zaman şarjsız bıraktığım 36 adet "suzuki" marka (1000 mA,1.2 V) NiCd (Rechargeable) pillerin bir iki tanesinde bu ters kutuplanma (Reverse of the polarity) olayına avometre ile kırmızı kablo ile + kutuba,siyah kablo ile de - kutuba değmiş iken rastlamıştım.Ancak ölçüm yaptığım piller tamamıyle de deşarj olmuş,yani 0.00 volt seviyesinde uzunca bir periyot da bekletilmiş olan şarjlı kalem piller (AA boyutunda) idi.
Sizin testini yaparken sürpriz kutup değişimiyle karşılaştığınız piller löklanşe pillerinin kutuplanmayı (Hidrojen gazının elektrik geçişine,bu frenleme (Direnç) etkisinin MnO2 (mangandioksit) ile giderildiği) bilinen Zn-C (Çinko-karbon) kuru pilleridir.Pil oluşumunda asidik veya bazik ortamda,yani elektrolitik bir elektrik iletkeni ortamında,erime hızları farklı olan 2 farklı metal özellikle de seçilir.Örneğin bakır-çinko,bakır-grafit(Karbon) gibi.Bu elementlerin pil oluşturması için kendi aralarında,hidrojen elementi baz alınrak,birbirlerine göre + veya - polaritede elektromotor potansiyel farkları mevcut (Doğal haliyle) olarak bulunur.tur.Çinko ile karbon arasında bu fark 1.50 Volt kadardır.Değişik element (Metal) çiftlerinin elektrolit eşliğinde verecekleri volt değerleri de birbirlerinden çok farklıdır.
Kuru pilin + kutuplu grafit elektrodunu - kutuplu olan iletken bir telle (Kablo) birleştirdiğimizde,çinko kutup ve pilin dış kabı olan metal,ZnCl2 şeklinde eriyerek NH4Cl2 (Nişadır) çözeltisine karışır ve çinko kap giderek incelir,grafit(Kömür) elektroda ise birşey olmaz,ayni kalır.Çinko kap tamamen eridiğinde,MnO2 de H2 gazı ile tamamen kimyasal reaksiyonlara girip kutuplaşmayı önlediğinde pilin voltajı 0.00 volt olur,bu noktadan sonra hiçbir kimyasal reaksiyonun da süremeyeceği mantıken hep düşünülür.Ama tamamen bitmiş piller,kimyasak reaksiyonun devamı için uygun bir ortam olan ev sıcaklığında saklanırken,iç yapılarında istenmeden de olsa bazı kimyasal reaksiyonlar yine de oluşabilir.oluşan bu reksiyonlar pilerin normalde + olan kutbunu - ye çok genel olacak tarzda olamasa da yine de oluşturabilmektedir.Bir defa çinko tamamen eriyip çözeltiye geçmiş olur,mantıken de bunun hidrojen elementine göre baz alınmış olan bu voltaj farkı devreden tümüyle çıkmış olur.Garfit çubuğun,amonyum klorür (Nişadır) çözeltisi,kutuplanma önleyici MnO2 (Mangandioksit) bileşiğinin hidrojenle doyarak ortaya çıkardığı bu yeni duruma göre ve çinko kabın tamamen eriyip veya çok az bir miktarda kalmasıyla oluşan bu yeni duruma göre pil kutupları arasında çok düşük bir voltaj farkı,ters kutuplardan da alışılmışın dışında okunabilir.Siz kuru pillerden bunu okumuşsunuz,ben de şarjlı kalem pillerde 3-4 yıl öncesinde bunu okumuştum,yani çok anormal bir durum değildir.Ancak kimyasal olarak ifadesi bir o kadar da zor olacak özel bir durumdur.
Buradan aklıma gelen bir başka ilginç deneyimi size yeri gelmişken de anlatayım.Edirne'de öğrenciyken sinemadan yanarak kısalmış film makinesinin grafit elekrotlarını (Üzerleri ince bakırla kaplı) çamaşır suyu yapmak için toplamıştım.50 tane çubuğu grup yaparak 25'erli 2'li demet halinde,büyük bir kavanozdaki tuzlu suya daldırıp 12 volt dc.yi de verdim.İş bitip de koyu yeşil-siyah bir su (Çamaşır suyu) oluştuğunda elektriği kesip,bu açıkta kalan kablo uçlarına 2.5 voltluk bir cep feneri ampülü bağladığımda,3-5 saniye süreyle yanıp ışıldadığını gördüm.Şaşırmıştım,çünkü bu düzenek bir elektroliz düzeneğiydi,bir yakıt pili düzeneği de değildi.Çok kısa bir süreliğine elektrik üreten bir tersinir pil (akü) gibi de davranmıştı aslına bakılırsa,ama o da değildi.Tek açıklaması olabilirdi,açığa çıkan atomik hidrojen, hidrojen gazına dönüşüyor,NaClO (Hipoklorit) +NaCl (Yemek tuzu) ile reaksiyona girmiyordu,ama elektrotlara tutunup kısa süreliğine çözelti ve diğer elektrotla arasına 2-3 volt kadar vir voltaj farkı olan,tıpkı bir küçük pil gibi bir elektrik akımını da kolayca üretiyordu.Diğer elektrotta atomik olarak çıkan klor,klor gazı şeklinde,yine kısa bir süreliğine grafit elektrotlara tutunuyordu.Bu farklı gazların,sıcak çözelti içindeyken (Tıpkı yakıt pilindeki istenen şartlar gibi)elektrotların bir telle (Bir ampüle bağlanarak) birleştirilmesinde,tıpkı bir yakıt pilindeki gibi,bu gazların eriyip atomal yapıya geçerek reaksiyona girmeleri de sağlanmış oluyordu.Ben o zamanlar oluşan bu olayı,bu şekliyle yorumlamıştım.Bundan çok farklı yorumlara da saygım olacaktır.Kolay gelsin.Saygılarımla.
Sizin testini yaparken sürpriz kutup değişimiyle karşılaştığınız piller löklanşe pillerinin kutuplanmayı (Hidrojen gazının elektrik geçişine,bu frenleme (Direnç) etkisinin MnO2 (mangandioksit) ile giderildiği) bilinen Zn-C (Çinko-karbon) kuru pilleridir.Pil oluşumunda asidik veya bazik ortamda,yani elektrolitik bir elektrik iletkeni ortamında,erime hızları farklı olan 2 farklı metal özellikle de seçilir.Örneğin bakır-çinko,bakır-grafit(Karbon) gibi.Bu elementlerin pil oluşturması için kendi aralarında,hidrojen elementi baz alınrak,birbirlerine göre + veya - polaritede elektromotor potansiyel farkları mevcut (Doğal haliyle) olarak bulunur.tur.Çinko ile karbon arasında bu fark 1.50 Volt kadardır.Değişik element (Metal) çiftlerinin elektrolit eşliğinde verecekleri volt değerleri de birbirlerinden çok farklıdır.
Kuru pilin + kutuplu grafit elektrodunu - kutuplu olan iletken bir telle (Kablo) birleştirdiğimizde,çinko kutup ve pilin dış kabı olan metal,ZnCl2 şeklinde eriyerek NH4Cl2 (Nişadır) çözeltisine karışır ve çinko kap giderek incelir,grafit(Kömür) elektroda ise birşey olmaz,ayni kalır.Çinko kap tamamen eridiğinde,MnO2 de H2 gazı ile tamamen kimyasal reaksiyonlara girip kutuplaşmayı önlediğinde pilin voltajı 0.00 volt olur,bu noktadan sonra hiçbir kimyasal reaksiyonun da süremeyeceği mantıken hep düşünülür.Ama tamamen bitmiş piller,kimyasak reaksiyonun devamı için uygun bir ortam olan ev sıcaklığında saklanırken,iç yapılarında istenmeden de olsa bazı kimyasal reaksiyonlar yine de oluşabilir.oluşan bu reksiyonlar pilerin normalde + olan kutbunu - ye çok genel olacak tarzda olamasa da yine de oluşturabilmektedir.Bir defa çinko tamamen eriyip çözeltiye geçmiş olur,mantıken de bunun hidrojen elementine göre baz alınmış olan bu voltaj farkı devreden tümüyle çıkmış olur.Garfit çubuğun,amonyum klorür (Nişadır) çözeltisi,kutuplanma önleyici MnO2 (Mangandioksit) bileşiğinin hidrojenle doyarak ortaya çıkardığı bu yeni duruma göre ve çinko kabın tamamen eriyip veya çok az bir miktarda kalmasıyla oluşan bu yeni duruma göre pil kutupları arasında çok düşük bir voltaj farkı,ters kutuplardan da alışılmışın dışında okunabilir.Siz kuru pillerden bunu okumuşsunuz,ben de şarjlı kalem pillerde 3-4 yıl öncesinde bunu okumuştum,yani çok anormal bir durum değildir.Ancak kimyasal olarak ifadesi bir o kadar da zor olacak özel bir durumdur.
Buradan aklıma gelen bir başka ilginç deneyimi size yeri gelmişken de anlatayım.Edirne'de öğrenciyken sinemadan yanarak kısalmış film makinesinin grafit elekrotlarını (Üzerleri ince bakırla kaplı) çamaşır suyu yapmak için toplamıştım.50 tane çubuğu grup yaparak 25'erli 2'li demet halinde,büyük bir kavanozdaki tuzlu suya daldırıp 12 volt dc.yi de verdim.İş bitip de koyu yeşil-siyah bir su (Çamaşır suyu) oluştuğunda elektriği kesip,bu açıkta kalan kablo uçlarına 2.5 voltluk bir cep feneri ampülü bağladığımda,3-5 saniye süreyle yanıp ışıldadığını gördüm.Şaşırmıştım,çünkü bu düzenek bir elektroliz düzeneğiydi,bir yakıt pili düzeneği de değildi.Çok kısa bir süreliğine elektrik üreten bir tersinir pil (akü) gibi de davranmıştı aslına bakılırsa,ama o da değildi.Tek açıklaması olabilirdi,açığa çıkan atomik hidrojen, hidrojen gazına dönüşüyor,NaClO (Hipoklorit) +NaCl (Yemek tuzu) ile reaksiyona girmiyordu,ama elektrotlara tutunup kısa süreliğine çözelti ve diğer elektrotla arasına 2-3 volt kadar vir voltaj farkı olan,tıpkı bir küçük pil gibi bir elektrik akımını da kolayca üretiyordu.Diğer elektrotta atomik olarak çıkan klor,klor gazı şeklinde,yine kısa bir süreliğine grafit elektrotlara tutunuyordu.Bu farklı gazların,sıcak çözelti içindeyken (Tıpkı yakıt pilindeki istenen şartlar gibi)elektrotların bir telle (Bir ampüle bağlanarak) birleştirilmesinde,tıpkı bir yakıt pilindeki gibi,bu gazların eriyip atomal yapıya geçerek reaksiyona girmeleri de sağlanmış oluyordu.Ben o zamanlar oluşan bu olayı,bu şekliyle yorumlamıştım.Bundan çok farklı yorumlara da saygım olacaktır.Kolay gelsin.Saygılarımla.