- Katılım
- 26 Eyl 2008
- Mesajlar
- 1,886
- Puanları
- 472
- Yaş
- 41
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, bağımsızlığımızın mimarı, Cumhuriyetimizin kurucusu ve devrimlerin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 72. yıldönümünde bir kez daha sevgi, saygı ve gönül borcuyla anıyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşında yokluklar ve imkânsızlıklar içinde Türk ulusuyla başardıkları onun askeri dehasını ortaya koymaktadır.
1923 yılında kurulmuş Cumhuriyetimizin ilk 15 yıllık süreci Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen bir Türk Mucizesidir. Bu mucize O’nun ne kadar büyük devlet ve siyaset adamı olduğunun göstergesidir.
13 milyon nüfuslu, ilkel tarım yapan, sanayisi olmayan, limanları ve demiryolları yabancıların elinde sadece 1 üniversitesi olan ve halkın sadece yüzde 7’si okuma yazma bilen bir ülke devralan Atatürk’ün attığı temeller sayesinde ülkemiz bugünkü noktalara ulaşabilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün eserleri ve ilkeleri, sadece yaşadığı dönemde değil, aradan 72 yıl geçmesine rağmen günümüzde de öneminden hiçbir şey kaybetmemiş, tam tersine her gün daha fazla değer kazanmıştır.
10 Kasımlar bu yüzden kazanımlarımızı sahiplenme, koruma, güçlendirme ve geleceğe taşıma günüdür.
İngiltere eski Başbakanı Churchill, Mustafa Kemal’i "Büyük bir kahraman"; Amerika Birleşik Devletleri eski Başkanı Kennedy, "20. yüzyılın en büyük önderlerinden biri" olarak nitelemiş, Fransa eski Devlet Başkanı De Gaulle ise, "Atatürk'ten öğreneceğimiz çok şey var. Dünya önderleri arasında en büyük başarı elde eden kişilik O'dur. Çünkü ulusunu çağdaşlaştırmıştır” değerlendirmesini yapmıştır.
Dünya liderlerinin övgüyle söz ettiği Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi ülkesinde, kendi ülkesini yönetenler tarafından yok sayılması, küçümsenmesi “Atatürk’ün manevi huzurunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok” sözlerine muhatap olması kabul edilemez.
10 Kasım bizim içinde bir matem günü değildir. 10 Kasım bir kararlılık günüdür. 10 Kasım, Dünya tarihinin yokluklar içinde en başarılı mücadelesini vermiş bir ordunun Başkomutanı ve devrim yapmış, devlet kurmuş, ulusuna muasır medeniyetlerin üstüne çıkma hedefini göstermiş, aklın ve bilimin öncülüğünde ilerlemeyi öğütlemiş bir önderin gösterdiği yolun ve koyduğu hedeflerin her zamankinden daha fazla sahiplenilmesi gereken bir kararlılık günüdür.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşında yokluklar ve imkânsızlıklar içinde Türk ulusuyla başardıkları onun askeri dehasını ortaya koymaktadır.
1923 yılında kurulmuş Cumhuriyetimizin ilk 15 yıllık süreci Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen bir Türk Mucizesidir. Bu mucize O’nun ne kadar büyük devlet ve siyaset adamı olduğunun göstergesidir.
13 milyon nüfuslu, ilkel tarım yapan, sanayisi olmayan, limanları ve demiryolları yabancıların elinde sadece 1 üniversitesi olan ve halkın sadece yüzde 7’si okuma yazma bilen bir ülke devralan Atatürk’ün attığı temeller sayesinde ülkemiz bugünkü noktalara ulaşabilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün eserleri ve ilkeleri, sadece yaşadığı dönemde değil, aradan 72 yıl geçmesine rağmen günümüzde de öneminden hiçbir şey kaybetmemiş, tam tersine her gün daha fazla değer kazanmıştır.
10 Kasımlar bu yüzden kazanımlarımızı sahiplenme, koruma, güçlendirme ve geleceğe taşıma günüdür.
İngiltere eski Başbakanı Churchill, Mustafa Kemal’i "Büyük bir kahraman"; Amerika Birleşik Devletleri eski Başkanı Kennedy, "20. yüzyılın en büyük önderlerinden biri" olarak nitelemiş, Fransa eski Devlet Başkanı De Gaulle ise, "Atatürk'ten öğreneceğimiz çok şey var. Dünya önderleri arasında en büyük başarı elde eden kişilik O'dur. Çünkü ulusunu çağdaşlaştırmıştır” değerlendirmesini yapmıştır.
Dünya liderlerinin övgüyle söz ettiği Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi ülkesinde, kendi ülkesini yönetenler tarafından yok sayılması, küçümsenmesi “Atatürk’ün manevi huzurunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok” sözlerine muhatap olması kabul edilemez.
10 Kasım bizim içinde bir matem günü değildir. 10 Kasım bir kararlılık günüdür. 10 Kasım, Dünya tarihinin yokluklar içinde en başarılı mücadelesini vermiş bir ordunun Başkomutanı ve devrim yapmış, devlet kurmuş, ulusuna muasır medeniyetlerin üstüne çıkma hedefini göstermiş, aklın ve bilimin öncülüğünde ilerlemeyi öğütlemiş bir önderin gösterdiği yolun ve koyduğu hedeflerin her zamankinden daha fazla sahiplenilmesi gereken bir kararlılık günüdür.