Merhaba.
Değerli forum üyeleri; bu yazımda sizlere beynimizin çok önemli bir özelliği olan GPS (Navigasyon) sisteminden çeşitli benzetimlerle de söz etmeye çalışacağım.
Bir sinema veya tiyatro gibi görsel,işitsel bir uyaranı,daha önceden koşullu olarak önemseyip de detaylarına çok fazla dikkat ederek izlediğinizde,hem geçici süreliğine,hem de uzun süreliğine beyindeki bellekte izler kalacak şekilde dolaylı olarak bu bilgilerin işlenmesini de sağlamış oluruz.Daha az önem taşıyan veya çok daha sıradan sayılan görsel,işitsel bazı sanat eserlerini izlerken ise,beynimizde sadece çok kısa süreliğine bu önemli detaylar veya bilgiler yer alacak şekilde işlenebilir.Daha sonra çoğunlukla bu bilgiler silinip kaybolur.
Hiç bilmediğiniz ve tanımadığınız bir ülkede veya şehirde, sokakta yalnız başımıza dolaşırken veya araçla bu yabancı sayılan yerlerden de geçerken,tekrarında ayni yerlere geri döndüğümüzde,hafızamızda kalıcı yer tutması amacıyla bazı detaylara özellikle de (Bazı dükkanların dikkat çekici olabilecek çok sıra dışı isimlerine,renklerine ve çok özel konumlarına,vb.) özel dikkat göstererek kalıcı hafızamızda saklanmasını sağlamaya da çalışırız.
Bu bizim kendimizi ön koşullandırarak,beynimizin bu kalıcı hafızasına yaptığımız istemli olarak bir destektir.Oysa beynimiz her farklı ortamda, gözlerden gelen ve beyinde (Mikro işlemcimizde) işlendikten sonra,farklı Elektrik sinyalleri şeklinde farklı bir sinir hücresini aktive edip işleyerek, o bölgede kalıcı bilgiler (Data) oluşmasını da sağlamaktadır.Yani hiç bilmediğimiz sokaklarda (Çıkmaz sokakların ve kavşak noktalarının da bulunduğu,tam bir labirente benzeyen durumlarda) yalnız başına yaya veya araçla dolaşırken gördüklerimiz,daha sonra ayni yere olan ziyaretlerimizde beynimizin fizyolojik elektriksel-sinir ağlarına,bir yol haritası oluşturacak şekliyle,bir nevi GPS (Navigasyon) esaslı bir sistemde bir noktanın yer aldığı özel konum bilgisinin belirlenmesinde olduğu gibi de işlenmektedir.
Bu oluşturulmuş özel yol haritasına göre kolayca yönümüzü tayin edebilmemiz, olası çok tehlikeli durumlarda hayatta kalabilmemizi ve güvenli bir rota izleyerek daha emin şekilde yolumuzu bulmamızı da sağlıyor.Bunu çok daha yaban ortamlar içinde tam olarak göz önüne aldığınızda, konunun hayati önemi,bir kez daha belirgin olarak ortaya çıkmış olur.Çok da yabancısı olduğunuz bir ormanda,çok acemi bir avcısınız ve daha önce geçtiğiniz yollarda hafızanızda kalan çok önemli detaylar,(Bazı anılar,değişik sesler,değişik kokular ve buna benzer tüm görüntüler) tıpkı bir EEPROM ‘da (Elektrikle yeniden değiştirilebilir bellek türünde de) oluşturulduğu gibi,Yüce Yaratan'ın'n harika bir makine olan inşa ettiği insan vücudundaki beynimizin,farklı fizyolojik sinir ağları,sinapsları,dendritleri,vb. içinde özel olarak da işlenerek,sonrası için hafızamızda kalıcı bir yol haritası şeklinde işlenerek saklanmış oluyor.
Bilim adamları yeni farkına vardıkları ve beynin çok önemli olan bu özelliği sayesinde,sonradan oluşabilen bazı hafıza kayıplarında da,tıbbi açıdan, bu önemli özelliğin, hafızanın tekrar yerine getirilmesi işlemlerinde çok işe yarayabileceğinden ve çok önemli bir katkısının da olabileceğinden özellikle söz ediyor.Beyindeki bu hücreler aktive olurken başın yönüne göre örenin bir odanın boyutu,koordinatlarını saptayarak beyindeki diğer hücrelerle haberleşerek (Diğer odalarda iken farklı bölgelerin aktive edildiği hücrelerle etkileşimde bulunarak) yer haritasının bu şekilde de içsel etkileşimlerle çıkarılmasını sağlamış oluyor.
Normal yaşantımızda ise suni olarak,uydulardan yansıyarak gelen bu sinyallerin,uydu telefonları (GPRS) veya GPS özelliği taşıyan navigasyon cihazlarıyla oluşturabildiği bu sistemi, beynimiz görsel ve işitsel tepkileri tam olarak değerlendirmek suretiyle kendi başına gerçekleştirmiş de oluyor.
Kolay gelsin.Saygılarımla.
Kaynak: “The 2014 Nobel Prize in Physilogy or Medicine – Press Release” Nobelprize.org.Nobel Media AB 2014.Web 24 Oct 2014.
Değerli forum üyeleri; bu yazımda sizlere beynimizin çok önemli bir özelliği olan GPS (Navigasyon) sisteminden çeşitli benzetimlerle de söz etmeye çalışacağım.
Bir sinema veya tiyatro gibi görsel,işitsel bir uyaranı,daha önceden koşullu olarak önemseyip de detaylarına çok fazla dikkat ederek izlediğinizde,hem geçici süreliğine,hem de uzun süreliğine beyindeki bellekte izler kalacak şekilde dolaylı olarak bu bilgilerin işlenmesini de sağlamış oluruz.Daha az önem taşıyan veya çok daha sıradan sayılan görsel,işitsel bazı sanat eserlerini izlerken ise,beynimizde sadece çok kısa süreliğine bu önemli detaylar veya bilgiler yer alacak şekilde işlenebilir.Daha sonra çoğunlukla bu bilgiler silinip kaybolur.
Hiç bilmediğiniz ve tanımadığınız bir ülkede veya şehirde, sokakta yalnız başımıza dolaşırken veya araçla bu yabancı sayılan yerlerden de geçerken,tekrarında ayni yerlere geri döndüğümüzde,hafızamızda kalıcı yer tutması amacıyla bazı detaylara özellikle de (Bazı dükkanların dikkat çekici olabilecek çok sıra dışı isimlerine,renklerine ve çok özel konumlarına,vb.) özel dikkat göstererek kalıcı hafızamızda saklanmasını sağlamaya da çalışırız.
Bu bizim kendimizi ön koşullandırarak,beynimizin bu kalıcı hafızasına yaptığımız istemli olarak bir destektir.Oysa beynimiz her farklı ortamda, gözlerden gelen ve beyinde (Mikro işlemcimizde) işlendikten sonra,farklı Elektrik sinyalleri şeklinde farklı bir sinir hücresini aktive edip işleyerek, o bölgede kalıcı bilgiler (Data) oluşmasını da sağlamaktadır.Yani hiç bilmediğimiz sokaklarda (Çıkmaz sokakların ve kavşak noktalarının da bulunduğu,tam bir labirente benzeyen durumlarda) yalnız başına yaya veya araçla dolaşırken gördüklerimiz,daha sonra ayni yere olan ziyaretlerimizde beynimizin fizyolojik elektriksel-sinir ağlarına,bir yol haritası oluşturacak şekliyle,bir nevi GPS (Navigasyon) esaslı bir sistemde bir noktanın yer aldığı özel konum bilgisinin belirlenmesinde olduğu gibi de işlenmektedir.
Bu oluşturulmuş özel yol haritasına göre kolayca yönümüzü tayin edebilmemiz, olası çok tehlikeli durumlarda hayatta kalabilmemizi ve güvenli bir rota izleyerek daha emin şekilde yolumuzu bulmamızı da sağlıyor.Bunu çok daha yaban ortamlar içinde tam olarak göz önüne aldığınızda, konunun hayati önemi,bir kez daha belirgin olarak ortaya çıkmış olur.Çok da yabancısı olduğunuz bir ormanda,çok acemi bir avcısınız ve daha önce geçtiğiniz yollarda hafızanızda kalan çok önemli detaylar,(Bazı anılar,değişik sesler,değişik kokular ve buna benzer tüm görüntüler) tıpkı bir EEPROM ‘da (Elektrikle yeniden değiştirilebilir bellek türünde de) oluşturulduğu gibi,Yüce Yaratan'ın'n harika bir makine olan inşa ettiği insan vücudundaki beynimizin,farklı fizyolojik sinir ağları,sinapsları,dendritleri,vb. içinde özel olarak da işlenerek,sonrası için hafızamızda kalıcı bir yol haritası şeklinde işlenerek saklanmış oluyor.
Bilim adamları yeni farkına vardıkları ve beynin çok önemli olan bu özelliği sayesinde,sonradan oluşabilen bazı hafıza kayıplarında da,tıbbi açıdan, bu önemli özelliğin, hafızanın tekrar yerine getirilmesi işlemlerinde çok işe yarayabileceğinden ve çok önemli bir katkısının da olabileceğinden özellikle söz ediyor.Beyindeki bu hücreler aktive olurken başın yönüne göre örenin bir odanın boyutu,koordinatlarını saptayarak beyindeki diğer hücrelerle haberleşerek (Diğer odalarda iken farklı bölgelerin aktive edildiği hücrelerle etkileşimde bulunarak) yer haritasının bu şekilde de içsel etkileşimlerle çıkarılmasını sağlamış oluyor.
Normal yaşantımızda ise suni olarak,uydulardan yansıyarak gelen bu sinyallerin,uydu telefonları (GPRS) veya GPS özelliği taşıyan navigasyon cihazlarıyla oluşturabildiği bu sistemi, beynimiz görsel ve işitsel tepkileri tam olarak değerlendirmek suretiyle kendi başına gerçekleştirmiş de oluyor.
Kolay gelsin.Saygılarımla.
Kaynak: “The 2014 Nobel Prize in Physilogy or Medicine – Press Release” Nobelprize.org.Nobel Media AB 2014.Web 24 Oct 2014.