Elektriğe mi Elektroniğe mi yönelsem? smm belgesi, yüksek lisans alanı vs.. Tecrübenize ihtiyacım var.

Clkhkn33

Üye
Katılım
9 Eyl 2020
Mesajlar
21
Puanları
1
Yaş
26
Merhaba ben elektrik-elektronik mühendisliği 3. sınıf öğrencisiyim. Seneye bölüm seçimi açısından çok önemli. resimlerini aşağıya bıraktığım derslerden dörder adet seçim yapmalıyım. Kendimi size daha iyi tanıtıp, aklımdaki soruyla ilgili yardım ve önerilerinizi sabırsızlıkla bekleyeceğim...

Ben meslek lisesinde okumadım ve bu bölüme tamamen ilgi ve merak dahilinde katıldım.
3. sınıfa kadar gördüğüm derslerin çoğu teorikti. Mühendislik matematiği, elektromanyetik alanlar/dalgalar vs. bu dersler beni bölümden soğutmak için uğraşıyordu ve yazısını geçtim konuşması bile zor anlaşılan fakat yine de üniversitemiz için değerli bir hocamız verdi bu dersleri bize. Ama sevemedim derslerini.
Ama bir yandan da elektronik alanında çok sevdiğim dersler oldu. Bunlar: bilgisayar programlama, elektronik1ve2, mikrobilgisayar. Bu dersleri çok değerli Kadir Sabancı hocamdan aldım ve almaktayım.

Şu an zorunlu elektrik makinaları dersini alıyorum ve pek fikrim yok hoş bir ders yapılamayacak bir teorik bilgisine henüz rastlamadım.
Bugüne kadarki müfredatımızda elektrikle ilgili dersler pek yoktu. Smm belgesi için gerekli olan derslerden sadece elekt. makinalarını almaktayım.

Esas meseleye şimdi geliyorum. Ben aslında yüksek lisans yapmayı düşünüyorum. Yüksek lisansımı da gömülü sistemler, görüntü işleme ve yapay zeka üzerine yapmak istiyorum.(şu ana kadar üniversitede aldığım dersler beni bu yöne itti) ama bir yandan şöyle bir durum da var, hayatın ne getireceği belli olmaz. Belki ilerde doktoradan sonra bir fırsat çıkar ve özel sektöre veya kamuya yönelebilirim. Fakat özel sektörde elektronikte/otomasyonda trde iş bulmak çok zor.
Elektriğe ilgim yok değil, oraya da ilgim var fakat onun yüksek lisans dersleri çok çok çok zor görünüyor. :D
Şimdi önümüzdeki sene smm belgesi alma açısından 4 + 4 tane seçmeli ders seçeceğim. Elektrik makinalarını zorunlu almıştım zaten buna ek olarak:
yüksek gerilim tekniği, elektrik tesisleri ve koruma teknikleri, güç elektroniği gibi dersleri seçmeyi düşünüyorum.

Smm belgesi için gerekli toplam 4 veya 5 dersi aldıktan sonra yüksek lisansta elektroniğe yoğunlaşmayı düşünüyorum. Sizce mantıklı mı? Benim derdim elimin güçlenmesi. Smm belgesi için gerekli derslerim hep bir kenarda dursun isterim. Sonuçta tekrar üniversite sınavına girmek istemiyorum 2 sene kaybetmişliğim var zaten. Fakültemizde elektrik makinaları dersine giren bir hocamız zamanında smm için gerekli dersleri almamış ve bu pişmanlığından dolayı hep bize ne olursa olsun elinizde bulunsun diyor. O yüzden aşağıya bıraktığım görsellerdeki gibi bir ders seçimi yapmam sizce mantıklı mı? (yanına çentik attıklarım seçilecek). Ben full elektriğe yada full elektroniğe yönelmek yerine biraz ondan olsun biraz da ondan olsun diyerek mezun olmak ve yüksek lisansta tam olarak bir alana yönelmek istiyorum.
 

Ekli dosyalar

  • IMG_20210309_223806.jpg
    IMG_20210309_223806.jpg
    145.7 KB · Görüntüleme: 177
  • IMG_20210309_224308.jpg
    IMG_20210309_224308.jpg
    149.1 KB · Görüntüleme: 137
Kardeşim bence elektrik okumalısın. Çünkü iş kolay bulursun arkadaşlarımın çoğu elektriğe yöneldi bu yüzden. Elektronik okuyan televizyon tamircisi oluyor dediler. Karar senin...
 
Elektronik elektriğe göre çok hızlı bir şekilde büyüyor. Sistemler elektronik üzerinden gelişiyor. Elektrik bile elektronikten faydalanarak büyüyor. Bunun tercihini araştırıp senin vermen gerek. Ama şuna dikkat et bizim üniversitede elektronik okuyan arkadaşlara da yetkisi olsun diye yüksek gerilim tekniği vb dersleri verdirdiler. Böyle adamlar yarın bir gün karar değiştirip EMO dan yüksek gerilim için belge alabilecekler.


En geneline bakacak olursak. Elektrik daha kolay ve kısa sürede elektroniğe göre daha az bilgi ile para kazanabilirsin. Elektronik ise daha zor ve git gide büyüyor çok daha fazla kafa patlatman gerekir. İlerleyen yıllarda daha rahat edersin. Seçin sen yap .Şunu da unutma elektrik seçtiğin için elektronik yapamayacaksın diye bir şey yok tamamen kendini geliştirmene ve uğraşmana bağlı. Başarılar dilerim meslektaşım
 
Konuyu sonuna kadar okuyup fikirlerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler. Düşünmek için vaktim var bakalım hocalarımın görüşünü almadan önce sizlere danışayım dedim. @kingking59 Yüksek lisans ve doktora yapan birçok hocam hep elektronik üzerine yoğunlaşmış okulumda. Bende de şöyle bir fikir oluştu: elektrikçiysen sektör senin, elektronikçiysen ve yapay zekaya, görüntü işlemeye vs ilgin varsa üniversite senin.
Okulda kalmak birinci hedefim ama ne olur ne olmaz diye smm derslerimi de cebime koymam gerek sanırım. Tekrar teşekkürler başarılar.

@yunusyasiryaman benim iki tarafa da şu an için dengeli olarak ilgim var aslında. ben de bir proje mühendisi veya şantiye şefi olarak bir yerde başlamak isterim. Mezun olduğumuz okula bakılmıyorsa bana uyar aslında. Çok köklü bir üniversitede okumuyorum ama elektrik alanında daha çok tecrübeye önem veriyorlar sanırım okuldan ziyade. doğru mu?
Bu tecrübeyi de şu an için sırf iş öğrenmek adına bir yerde ücretsiz çalışarak yapmaktan başka çare kalmayacak gibi görünüyor.
"Elektronik alanında kendini donanım olarak ne kadar geliştirirsen o kadar kolay iş bulursun(Trde hala zor) fakat elektrik alanında tecrübe önemli" diyebilir miyiz? esas mesele bu tecrübe olayı. ilk 2 sene ücrete bakmadan iş aramak mı tecrübe?
 
Son düzenleme:
severek yapabileceğin bir bölümü seç. çünkü işini severek yaparsan daha mutlu olursun. parayı zaten her türlü kazanıyorsun. tabii çalıştığın sürece
 
severek yapabileceğin bir bölümü seç. çünkü işini severek yaparsan daha mutlu olursun. parayı zaten her türlü kazanıyorsun. tabii çalıştığın sürece
Teknik lisede iken öğretmenlerim sürekli bana teknik öğretmenlik tavsiye ederlerdi . Benimse hep mühendis olmak gibi bir hayalim vardı . Onları dinlemeyip kendi kafamın dikine gidip mühendis oldum . Peki istediğimi ve mutlu olacağımı düşündüğüm meslekte mutlu oldum mu ? Kesinlikle hayır . Böyle olmasının mesleğin kendisiyle uzaktan yakından gram alakası yok . Çünkü ülkemiz sanayisin de çalışan bütün teknik personel arkadaşlarımız bilir ki teknik personelin iş amirinin ve yöneticinin gözündeki yegane çalışma amacı üretimin durmamasını sağlamaktır . Mühendislikmiş , hendeseymiş , kitapmış , ölçümmüş , iş güvenliğiymiş , teknikmiş bunlar hep ama hep sonra kalır , hatta gereksizdir . Olayın maddi durumunu zaten konuşmaya bile görmüyorum , sefalet bence . Ülkemizdeki mühendisliğe bu kadar sığ yaklaşımı gördükten sonra anladım ki insanın hep kafasının dikine gitmesi insanın her zaman sonuz bir mutluluğa kavuşturmuyor . Bir zamanlar aşık olduğum meslegimden böyle soğudum, soğuttular malesef.
 
Son düzenleme:
Konuyu sonuna kadar okuyup fikirlerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler. Düşünmek için vaktim var bakalım hocalarımın görüşünü almadan önce sizlere danışayım dedim. @kingking59 Yüksek lisans ve doktora yapan birçok hocam hep elektronik üzerine yoğunlaşmış okulumda. Bende de şöyle bir fikir oluştu: elektrikçiysen sektör senin, elektronikçiysen ve yapay zekaya, görüntü işlemeye vs ilgin varsa üniversite senin.
Okulda kalmak birinci hedefim ama ne olur ne olmaz diye smm derslerimi de cebime koymam gerek sanırım. Tekrar teşekkürler başarılar.

@yunusyasiryaman benim iki tarafa da şu an için dengeli olarak ilgim var aslında. ben de bir proje mühendisi veya şantiye şefi olarak bir yerde başlamak isterim. Mezun olduğumuz okula bakılmıyorsa bana uyar aslında. Çok köklü bir üniversitede okumuyorum ama elektrik alanında daha çok tecrübeye önem veriyorlar sanırım okuldan ziyade. doğru mu?
Bu tecrübeyi de şu an için sırf iş öğrenmek adına bir yerde ücretsiz çalışarak yapmaktan başka çare kalmayacak gibi görünüyor.
"Elektronik alanında kendini donanım olarak ne kadar geliştirirsen o kadar kolay iş bulursun(Trde hala zor) fakat elektrik alanında tecrübe önemli" diyebilir miyiz? esas mesele bu tecrübe olayı. ilk 2 sene ücrete bakmadan iş aramak mı tecrübe?
İş bulma konusu Türkiye'de oldukça sıkıntı bunu herkes biliyor. Özellikle köklü bir üniversitede okumadıysan ve girerken biraz da torpilin yoksa kurumsal firmalara girme ihtimalin oldukça zor(tecrübe olmadan). Tabiki bu seni meslekten soğutmasın özel sektör böyle.
Üniversiteye girme konusu ise daha da sıkıntı. Hocalarla aranı iyi tutman gerekli, ortalaman yüksek olmalı ales/yökdil/yds puanların da iyi olmalı mümkünse üniversite bitmeden ilgilendiğin bir konuda makale yazmaya bak (tercihim bölüm başkanı veya üniversiteye asistan alımında yetkili olan hocalarının alanlarında yaz, onlardan yardım al ve böylelikle ilişkilerin ilerlemiş olur.)
Tecrübe konusuna gelince 2 yıl gerçekten tecrübe edinebileceğin bir firma varsa, seni geliştirecek hiç düşünme orayı gir çalış. Fakat maaşı iyi olan bir iş bulursan ona da atıl derim çünkü maaşı ülkede çoğu firma vermiyor yeni mühendise.
 
Teknik lisede iken öğretmenlerim sürekli bana teknik öğretmenlik tavsiye ederlerdi . Benimse hep mühendis olmak gibi bir hayalim vardı . Onları dinlemeyip kendi kafamın dikine gidip mühendis oldum . Peki istediğimi ve mutlu olacağımı düşündüğüm meslekte mutlu oldum mu ? Kesinlikle hayır . Böyle olmasının mesleğin kendisiyle uzaktan yakından gram alakası yok . Çünkü ülkemiz sanayisin de çalışan bütün teknik personel arkadaşlarımız bilir ki teknik personelin iş amirinin ve yöneticinin gözündeki yegane çalışma amacı üretimin durmamasını sağlamaktır . Mühendislikmiş , hendeseymiş , kitapmış , ölçümmüş , iş güvenliğiymiş , teknikmiş bunlar hep ama hep sonra kalır , hatta gereksizdir . Olayın maddi durumunu zaten konuşmaya bile görmüyorum , sefalet bence . Ülkemizdeki mühendisliğe bu kadar sığ yaklaşımı gördükten sonra anladım ki insanın hep kafasının dikine gitmesi insanın her zaman sonuz bir mutluluğa kavuşturmuyor . Bir zamanlar aşık olduğum meslegimden böyle soğudum, soğuttular malesef.
seninkisi maalesef Türkiye şartları ve kötü şans. severek ve sadece para kazanmak için yaptığım işler oldu. büyük bir holdingin balık çiftiliği müdürü ziraat mühendisi yaptığım iş için beni aşağıladı ve benim mühendislerin hesapları doğrudur dedi. sonra yapılan hatayı gösterdiğimde "madem biliyorsun sen yap"dedi. üniversiteye gitmedim ama yaptığım işin ders kitaplarını bulup okudum. kültür balıkçılığında ağ kafesler çok önemlidir ve hala ağ kafeslerde yapılır ve benim yaptığım hesapla ders kitaplarında ingilizceden norveççeden çevrilmiş bilgiler lise mezunu birin matematiksel açıklamasıyla değişti doksanlar güzeldi be. o zamanlar işimi severek yapıyordum ve güzel paralar kazandım
 
seninkisi maalesef Türkiye şartları ve kötü şans. severek ve sadece para kazanmak için yaptığım işler oldu. büyük bir holdingin balık çiftiliği müdürü ziraat mühendisi yaptığım iş için beni aşağıladı ve benim mühendislerin hesapları doğrudur dedi. sonra yapılan hatayı gösterdiğimde "madem biliyorsun sen yap"dedi. üniversiteye gitmedim ama yaptığım işin ders kitaplarını bulup okudum. kültür balıkçılığında ağ kafesler çok önemlidir ve hala ağ kafeslerde yapılır ve benim yaptığım hesapla ders kitaplarında ingilizceden norveççeden çevrilmiş bilgiler lise mezunu birin matematiksel açıklamasıyla değişti doksanlar güzeldi be. o zamanlar işimi severek yapıyordum ve güzel paralar kazandım
Sizin bahsettiğiniz zaman ile şu zaman arasındaki mühendis arasında dağlar kadar fark var. Sizin zamanınızda düz bir elektrikçi veya meslek sahibi insan şu anki mühendisten daha değerliydi. Şimdi etrafta bir dünya mühendis, onlara para vermek istemeyen firma sahipleri. Düşünce yanlış yeni mühendisi asgari ücretle veya biraz daha fazla para ile çalıştırıp iş bekliyorlar. Böyle bir durumda gençlerimiz heves etmiyor. Burada kişinin kendini geliştirmesi önemli ama daha da önemlisi torpil ve kendini pazarlayabilmesi. Ben üniversitemden 4 sene güzel bir ortalama ile mezun oldum. 6 yılda bitirmeyi planlayan sektör ile hiçbir alakası olmayan birisi(sevdiğim yakın bir arkadaş) TEİAŞ ta eniştem müdür kpss den 75 alsam direk giricem dedi. En başta dediğiniz gibi Türkiye şartları ve kötü şans. Ayriyetten sizin gibi kaç tane teknik eleman var ki kitapları araştırıp hesap kitap işine giriyor? Bu tamamen işi sevmenizle alakalı çoğu mühendis bile belki bu denli ayrıntılara girmeyebilir.
 
Sizin bahsettiğiniz zaman ile şu zaman arasındaki mühendis arasında dağlar kadar fark var. Sizin zamanınızda düz bir elektrikçi veya meslek sahibi insan şu anki mühendisten daha değerliydi. Şimdi etrafta bir dünya mühendis, onlara para vermek istemeyen firma sahipleri. Düşünce yanlış yeni mühendisi asgari ücretle veya biraz daha fazla para ile çalıştırıp iş bekliyorlar. Böyle bir durumda gençlerimiz heves etmiyor. Burada kişinin kendini geliştirmesi önemli ama daha da önemlisi torpil ve kendini pazarlayabilmesi. Ben üniversitemden 4 sene güzel bir ortalama ile mezun oldum. 6 yılda bitirmeyi planlayan sektör ile hiçbir alakası olmayan birisi(sevdiğim yakın bir arkadaş) TEİAŞ ta eniştem müdür kpss den 75 alsam direk giricem dedi. En başta dediğiniz gibi Türkiye şartları ve kötü şans. Ayriyetten sizin gibi kaç tane teknik eleman var ki kitapları araştırıp hesap kitap işine giriyor? Bu tamamen işi sevmenizle alakalı çoğu mühendis bile belki bu denli ayrıntılara girmeyebilir.
Yeni mezunlara artik asgari ucreti de tek bir sartla veriyorlar o da mezun oldugu üniversite ilk5 icindeyse. Eger degilse tecrubeli mi degil mi ona bakiyorlar. Benim bolumde mezun bi arkadasim ilk sene durmadan iş aradi, en son can sikintisindan bi yere bedevaya is ogrenmek icin girdi. Pek bir sey ogrenemedim, anca bina projesi çizdim diyor ama bos durmaktan iyidir bana gore. daha sonra bir referans buldu ve maaşlı şantiye şefi su an. İlk 5 üniversiteden mezun olmayanin yolu işte bu sekil... Bu arada kpssde taban puanlar 90 degil miydi hep? Nasil 75le girilebiliyor arkadasiniz teiaşa? Ozel sektor mu bu torpille ise girecek? :) kamuda bu tur seyler biteli yillar oldu. Olmadi mi? :)
 
Son düzenleme:

Forum istatistikleri

Konular
129,689
Mesajlar
929,032
Kullanıcılar
452,391
Son üye
girisimci25

Yeni konular

Geri
Üst