Öncelikle mühendislik birimleri arasında elektrik mühendisliği en itibarlı olanlarındandır. Ama sonuçta genel olarak mühendislik ülkemizde her geçen gün değeri geriye gitmekte. Lise döneminde kapasiteli öğrencilerin büyük bölümü malesef mühendisliği seçmemekte. Üretimin sanayinin gelişmemesi ve her açılan üniversitede şişirilen kadrolar mühendisliği bu hale getirdi. Tıp doktorunun, bir diş hekimin hatta bence mühendislik ile kıyaslanmayacak olan eczacının sosyal statüsü ve itibarı mühendisin çok üstünde. Toplumda bu çok net olarak belli. Hatta ve hatta fizik tedavi bölümü mühendislikten daha popüler durumda. Mühendisten istenilen ile verilen arasında çok büyük dengezilikler var. Her meslek mensunbuna sorsan halinden şikayet eder. Doktora sorsan sıkıntılarını sayar, diş hekimine sorsan yakınır, hatta çalışma şartları çoğu mesleğe göre avantajlı olan öğretmenlerde çok yakınır, hepside görece olarak haklıdır. Bence bu meslekler arasında çalışma ve ücret şartları bakımından en kötü durumda olanda mühendislerdir. Her meslek sahibi halinden şikayet ederken mesleğinin ona sağladığı avantajları görmezden gelir.
Konumuza dönersek, mühendis olarak çalışmak ve düşük ücretlerle debelenmek yerine diş hekimliği gibi kendi işinin patronu olabilmek istiyorsun. Yerine görede daha iyi ücret kazanma şansın var. Sonuçta mantıklı gözüküyor ama en mantıklısı 3. sınıfa geldiğin ortamda okulu bitirmen ve tekrar istediğin bölüme girmeye çalış. Bu arada yapı denetim gibi yerlerde işe gitmeden asgari ücret seviyesinde gelirin olur, 2. bölümünü okurken bir harçlığın olur ve sigorta priminde ödenmeye başlar. Biliyorsun yeni sgk düzenlenmesinde bu da artık önemli bir konu oldu. 30 yaş sağlık sektörü için çok geç bir yaş değildir ancak seçiceğin ikinci mesleği tüm yönleriyle araştırmalısın.