Mantar, hepatit, aids'in ne oldugunu nasil bulastigini biliyoruz. Aracta emniyet kemeri takmasan da olur, motosiklete kasksız binsen de olur, tesisatinda KAKŞ olmasa da olur. Hic sikintisiz gider gelirsin, elektrik kullanirsin. Bir defa ihtiyacin olur işte o zaman firsatin olursa yaptiklatini bi daha degerlendirirsin. Ayrica doga bile cahilligi kolay kolay affetmez.
Mantar, hepatit, aids'in ne oldugunu nasil bulastigini biliyoruz. Aracta emniyet kemeri takmasan da olur, motosiklete kasksız binsen de olur, tesisatinda KAKŞ olmasa da olur. Hic sikintisiz gider gelirsin, elektrik kullanirsin. Bir defa ihtiyacin olur işte o zaman firsatin olursa yaptiklatini bi daha degerlendirirsin. Ayrica doga bile cahilligi kolay kolay affetmez.
Bilimi ve teknolojiyi kendisi üretmeyip ithal eden ülkelerde bu garabetler bitmez . Çünkü her üretilen bilgiyi kullanmak için bir kültür ve alt-yapı gerekiyor insanların beyninde . O olmayınca prospektüsü olmayan ilaç kullanmaktan farkı olmuyor.
Doktora gidip okuma gözlüğü almayı düşünüyordum. Artık küçük yazıları bulanık görmeye başladım. Peder sağolsun eskilerinden bir tane hediye etti . Şahane bir kılıfı da var . Bedavaya bu işi hallettik . Takınca yahu ben ne kadar bulanık görüyormuşum dedim . Resmen çözünürlük arttı Ekli dosyayı görüntüle 100714
Valla kısa vadede işimi görür. Gideceğim müsait bir zamanda doktora . Kendime uyguladigim ekonomik tedbirleri aileme kesinlikle uygulamıyorum.
-Hanım: Pantalon alacağız sana .
Ben : Pantalonum var benim .
Hanım : Ayakkabı alacağız sana.
Ben : Ayakkabım var benim .
Vs vs vs ...
Valla kısa vadede işimi görür. Gideceğim müsait bir zamanda doktora . Kendime uyguladigim ekonomik tedbirleri aileme kesinlikle uygulamıyorum.
-Hanım: Pantalon alacağız sana .
Ben : Pantalonum var benim .
Hanım : Ayakkabı alacağız sana.
Ben : Ayakkabım var benim .
Vs vs vs ...
Hepimizde durum benzer..
Ama izleyenler anımsar mutlaka..
Vizontele... Belediye başkanı ile babasından kalan gözlüğü kullanan kişi arasındaki replik bu..
Bence de doktor muayenesi ve tespitinden sonra gözlükçünün gözlüğü yapması önemli. Odaklama ve çerçevenin uygun şekilde oturması için. Amma velakin şöyle bir durum da var. 43-45 yaşlarda ince yazılara odaklanmada zorluk çekerken ilk gittiğim göz doktoru muayene sonrası okuma gözlüğü mü istiyorsun okey gözlüğü mü diye sormuştu. İlk önce şaka yapıyor sandım ve okuma gözlüğü demiştim. Sonra gittiğim göz doktorlarının hiç biri bu soruyu sormadı. Anladım ki hepsi okuma gözlüğü veriyor. Zamanla o sorunun ne kadar yerinde olduğunu anladım. Çünkü okuma mesafesinden okurken hiç bir sorun çıkmıyorken biraz daha uzak durmaya çalıştığım bilgisayar ekranını rahat okuyamadığımı anladım. Bir kaç sene sonra aldığım gözlüğün numaralarını 0.25 daha küçük alarak okuma mesafesinden uzak olanları da daha net görebildim. Bir gözlükçünün hediye ettiği 2.0 gözlükle incik boncuk şeyleri daha net görüyorum. 0.75 okuma, 0.50 de bilgisayar gözlüğü olarak 3 adet yakın gözlüğü kullanıyorum. Çok incik boncuklar, kılcal çatlakları kontrol içinse 3.0 saatçi büyüteci kullanıyorum.
Şuanda suya karbonat katıp alkali hale getirme metodunu uyguluyorum ancak bu yönteminde zararı olabileceği söyleniyor. Aşırı sodyum birikmesi olabilir deniyor.