garip garip önyargılarımız var. meslek hayatımın ilk 12-13 yılında ne meger gördüm ne de kullandım. seri lamba ve avometre yetiyordu ayırt edemediğimiz motor sayısı çok azdı evelallah bi şekilde üstesinden geliyorduk. kime göre bana, bize, bilgimize, görgümüze ve tecrubemize göre. ama şimdi geçmişe baktığımda bakımdan geçirdiğimiz motorların atıyorum 1, 3, 5 veya 8 ay sonra anlamsızca yandığını hatırlıyorum ve biz bunları kadere ve talihe bağlıyorduk. meger kullanmaya başladıktan sonra izolasyon bozukluğunu ölçümlüyorsun. kritik noktaya gelen motoru takmıyorsun veya yedek olarak bekletmiyorsun, sarıma gönderiyorsun dolayısıyla arıza yukunden de kurtuluyorsun.
mühendisin, teknisyenin ölçü aletleri ve el aletlerinden haberi yok, haberi varsa bunları kullanıcak bilgileri yok, bilgileri varsa alacak işveren yok. gerçeği alan işverenin de olduğunu ama kullanmayan ya da kullanamayan meslektaşlarımın var olduğunu biliyorum.
zaman değişti artık her turlü bilgiye çok kolay ulaşabiliyoruz. web sayfasının bile 3-4 saniyede açılmasına tahammül edemiyoruz ama kaçak akım arızasına gelince attığımız taklanın sayısını unutuyoruz o da ya olmuyor ya da çok zor oluyor. sıhhi tesistaçılar bile dinleme aletleri, termal kamera ve kamerayla arıza bulurken biz hala kontrol kalemiyle saldırıyoruz. gidilen arızada hızlı tespit ve sorun giderme mesleki saygınlığımızı arttıracaktır. bunun için kullanılacak ölçü aletleri ve takımlara pahalı diye vurgu yapmanının kimseye faydası olmaz. bence eksikliğimizin parayla falan alakası yok tamamen mesleki kültürle ilgili.