gunerdr ' Alıntı:
öncelikle alron firmasını tebrik ederim uygulaması gayet güzel, yerli firma olarak desteklemek gerekli
ama şu konu pek hoşuma gitmedi dünyada ilk, aktif harmonik filitre ve aktif kompanzasyon sistemleri yapanlar var yurt dışında. ayrıca bu sistem bazı üst düzey matematik ve güç elektroniği kitaplarında mevcut ve bu sistem üzerine benim bildiğim bir kaç doktara tezi var, yani işin kısası bu sistem yeni bulunmuş bir sistem değil, önceleri talep yoktu yapanlar azdı.
günümüzde enerji kıymetli olduğundan bu sistemlerede ihtiyaç duyuldu bu tip kaliteli enerji sistemlerine ihtiyacımız var, ve bunları yerli firmaların yapması sevindirici bir haber
Sayın Gunerdr,
Daha onceki yazısmalardan anımsarsasanız 1975 yılında bu uygulamanın patenti konusunu okumus olmalısınız. Bu uygulama ben sahsen bilmiyorum ama zaten teorik olarak patentinin cok uzun süre once alınmıs olması dogrudur. Teori baska uygulama baska. Siz bir teoriden yola cıkarak bir ürün geliştirmek için ne kadar ARGE calısması yaptıgımızı hayal edemezsiniz. Cünkü maaalesef hic bir kurum, imalatcı arge yapmıyor, sadece kopyalıyor. Biz kullandığımız reaktörleri bile piyasaya istediğimiz özelliklerde (enaz 10 firma)dan istedik. Depolanan enerji/agırlık oranı acısından en optimum olması için bir arge calısması yapmalarını istedik. Hepsi (marka söylemeyeyim Türkiyenin en iyi-büyük imalatcı firmaları) istersen kardesim benim piyasaya ürettiğim bu ürünler var onları kullan, ben arge marge yapamam dedi.
Oturup 8 ay boyunca trafo sardık asagı yukarı 170 adet kadar toplam. En optimum konstruksiyon nasıl olur diye. Bizim trafoların enerji/agırlık/fiyat oranlarını optimize edecek bir program gelistirdik. Ayrıca uygulamadan gelen inanılmaz ve akla hayale gelmeyen birçok sorunları tek tek ayıkladık 5 ay boyunca ve calısan modelleri bazı işletmelerde test amaclı uyguladık. Bu arada aldıgımız patent teori için değil ürün içindir. Teori patenti zaten koruma süresini gectiği için zaten su anda kullanımı serbest (patent süresi 10 sene).
Bu yontemle zaten orta gerilimde dünyanın onde gelen firmalarının ürünleri var hatta ülkemizde bir cok örneğide var. Ama sistem kapalı kutu. Adamlar özel tasarımlı kapalı sistemler getirip kuruyor. Yani alıp kopyalayıp uydurulabilecek bir sey degil. Dünyada hiçbir firmanın 400V'da böyle bir ürünü YOK. Ve bunu biz yapmısız emek vermisiz. Bazıları diyorki ooo reklam. Halbuki ben "helal olsun artık gavur malı kadar güvenilir, iş bitiren düzgün ve kaliteli bir ürün dünya capında benim ülkemde birileri yapmış" diyeceğini beklerdim. Ama ne yazıkki sanki bu alet munubus camına takılan el seklinde sallanan plastik oyuncak gibi bakılıyor. Hala ilkel mantıkla çalışan sistemlerle kıyaslanıyor. Bazı arkadaslar ugrasıyor didiniyor piyasadaki cihazlarla ben limitlerden kurtulayım diye ama ben "arkadasım bak bu sistem farklı ve o kadar kullanımı basitki seni %100 kurtarabilir" diyorum ama adam işin teorisini, calısma prensibini anlamaya bile calısmadan elestirmeye kalkıyor. Üzülüyorum.
Ben aynı zamanda otomasyon-yazılım isleride yapıyorum. Yurdısında da calıstım. Bizim genel bir zaafımız var "Gavur yaparsa kaliteli olur ve ne soylerse dogrudur" diye. Benim adım ibo diye benim her söylediğime itiraz eden türkiyede ki mühendisler, teknisyenler, yöneticiler beş para etmeyen bir yabancı teknisyenin her dediğini kabul ediyor. Bu bir asagılık kompleksidir ve bu durumu biz yaratıyoruz. nedenmi?
Herkes işini düzgün yapsa ve/veya sadece yapabileceği işe girse. Teknik işlerde dürüst olsak. Dolayısıyla müşterilerin yerli müşterinin güvenini sarsmasak iyi olmazmı?
Benbir CNC imal ediyorum çok özel dünyada rakibim 2-3 adet. Kullandığım ürünler motor, redüktör, vs hepsi aynı tip
Siemens servo. Adam benle pazarlık yapıyor %50 indirime. Sipariş verirken benden teminat mektubu istiyor. Ama benim adım ibo değil James olsaydı ne teminat mektubu ister belki %5-10 pazarlık yapardı o kadar. Ben teminat mektubuna mı karsılık ayıracagım, yoksa malzemelerimi sipariş vereceğim elimdeki kısıtlı sermaye ile. Yani biz zaten kendi kendimizi öldürüyoruz bu mantıkla.
Elin aptal hintlisi/italyanı boktan makinesini hicbir teminat vermeden gönderiyor LC'yi alınca yani daha malı göndereceği anda parasının %100'unu pesin alıyor, sonra gelip kor topal makineyi calıstırıyor. Alan adamda e mecburen o kadar para vermis birseyler ürettiği anda eh tamam diyor. cünkü zaten elini kaptırmış oluyor. kusura bakmayın kafa utuledim. O nedenle ilkemiz dürüst ve kaliteli üretim yapmak olmalı. ülkemizi kurtaracak zenginlestirecek tek kaynak bilgi, teknoloji, ticaret'te dürüst kaliteli ve yerli olana öncülük vermek olmalı diye düsünüyorum.