Sayın faco48
Sizin açtığınız forum aklıma birkaç soru daha getirdi. Benim de bu konuda merak ettiğim, yanıt aradığım bazı sorular. Umarım diğer arkadaşların da ilgisini çeker.
“Acaba otel gibi bir binanın kablo tesisasıtının çokluğu kapasitif bir etki mi yapıyor?” Aslında bana göre bu biraz fantezi gibi. Ama değişik düşünen var mıdır bilmek istedim. Yoksa 220/380 V gerilimli bir tesiste kapasitif akımın çok yüksek olmasını beklemiyorum elbet. Daha çok çalışmazken veya stand-by durumundayken içindeki kapasitif akım çeken elemanı olan bir takım cihazlardan kaynaklıyor olsa gerek. Bir keresinde 1100 m 3x25+16 NYY enerji kablosu döşemiştik. Kablonun sonunda yük yokken hattın başında ve sonunda önemli bir gerilim farkı yoktu. Halbuki kapasiteden dolayı yükselmesi gerekirdi. Bu dediğim 220/380 V şebekede. Tabi 15,8 kV veya 34,5 kV şebekede daha farklı olacaktır herhalde. Buna karşın çok karmaşık ve çok fazla cihazdan oluşmuş bir A.G.kablo şebekesinde hatırı sayılır kapasitif akım akacağını biliyorum.
Konunun dışına çıkmak istemiyorum. Benim asıl merak ettiğim sayaç bağlantı şemalarına ne kadar uyulduğu ve bunun sayacın çalışmasını nasıl etkilediği.
Kanuna göre her üretici
Elektrik sayacının klemens kapağında bağlantı şemasını göstermek zorunda.
Çok farklı bağlantıların kabul görüp sayacın mühürlendiğini görüyorum. Kimilerinde akım trafolarının birer uçları müşterek topraklanmıyor kimilerinde topraklanmıyor. Kimi sayaçlarda akım trafolarının müşterek topraklı “l” uçlarından çıkan ve kabloyla sayaçta bağlanması gereken klemense bağlanmayan ve bu durumda sayaç üzerinde RST fazlarına ait bu klemenslerin kendi aralarında yani sayaç üzerinde köprülenmesiyle oluşan bağlantı şekli ne kadar sağlıklıdır?
Siz de mutlaka kimi kompanzasyon röleleriyle karşılaşmışsınızdır. Rölenin akım trafolarını “l” uçlarını kendi içinde köprülerseniz ve yıldız noktası oluşturup topraklarsanız röle kesinlikle normal çalışma konumuna geçmiyor. Ama eğer akım trafolarının uçlarını müstakil olarak rölede belirtilmiş terminallere bağlarsanız, röle normal çalışma durumuna geçiyor. (Elektrik santrallerindeki manyetik çekirdekleri bağımsız yükseltici 3 adet monofaze trafolar gibi) Birinci bağlama şekli rölenin arkasındaki bağlama şemasında, ikicisi ise kataloğunda mevcuttur. Bunu bizzat yaşadım. Üretici firmanın önemi yok, baskı hatası yapmış diyelim!! Ama konu sayaç bağlamaya gelince bağlantı şemasının ve uygulanışının önemli olduğunu düşünüyorum. Bir rölenin bile çalışıp çalışmaması bu kadar hassas ise milyarlarca liralık faturalamanın yapıldığı sayaçların bağlanması çok önemlidir diye düşünüyorum.
Bu işlerde yapılan usulsüzlükler kimi yer basına da yansımakta. Mesela ; falanca fabrikalarda sayaçları kurcalayan şebeke çökertildi. Doğru, bunlar var ama herhangi bir devlet dairesi ticari karın gözetildiği bir yer değildir. O zaman devlet dairesinin sayacı neden yanlış bağlansın ki?? Bence sayaç bağlama konusunda art niyetten öte bilgi yetersizlikleri var.
Bir başka konu, belki burada yeri yok ama ortaya atmak isterim. Çünkü sonuçta bir şekilde aktif güç ölçümünden söz etmiş olduk.
Frekansımız 50 Hz. Tabi bunun toleransları var. Frekanstaki bir değişiklik, (örneğin 0,5 Hz`lik bir sapma)
Elektronik olarak örneklemeyle çalışan, kombi, mekanik olsun veya veya direkt bağlı aktif sayaç olsun sayacın ölçtüğü değerleri özellikle aktif değerleri ne kadar etkiler?
Bir de harmonikler yukarıda dediğim sayaçların ölçümlerini nasıl etkiler?
Kısacası (çünkü çok uzattım biliyorum(!)) ama akım trafolu bağlantılarda tesisat (yük) kısmındaki yıldız noktasının sayaçtaki yıldız noktasıyla çakışmaması nasıl sonuçlanır? –p görebilir miyiz?
Teşekkürler