Geç gördüğüm bu konuşmalara uzun bir aradan sonra katkıda bulunmak istiyorum.
Bazı hesap yöntemlerinin teknolojiye uydurulması gerekiyor. Yoksa gereksiz kablo kesitleri ve maliyet artışları söz konusu:
1- Modern LED armatürler, çoğunlukla üzerilerinde sürücülerle gelirler. Sürücüler, aldıkları gerilimi elektronik olarak akıma dönüştürüp LED chiplere besleme olarak yükten ve şebeke geriliminden bağımsız sabit şekilde aktarırlar ve böylece sürekli sabit parlaklık elde edilebilir. Pratikte 220V besleme ile bağlanmış sürücüler için girişlerindeki %1,5 kaybı mevzuata göre korumak gerekmekte ve 3,3V üzeri gerilim düşümü uygun olmamakta. Ancak, pratikte çok daha düşük gerilimlerde dahi sürücüler durumu kotarabilmekte.
2- Sürücü arkasındaki chiplerin veya ışık yayan ekipmanın DC AG olarak beslenmesi durumunda eski gerilim düşümü formülü aynen geçerli kabul edilmekte. Ancak, şerit LED armatürlerde çok karşılaşılan belli bir uzunluktan sonra hem parlaklık düşmesi, hem renk değişimi gibi sorunlar bu %1,5'lik gerilim düşümünün daha da aşağı çekilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmakta. Hemen sürücünün dibinden başlanan beslemeler dahi aydınlatma kalitesini düşürmekte. Çok noktadan veya ortadan besleme gibi pratik çözümler ile sakıncanın üstesinden gelinmeye çalışılmakta.
3- Şerit LED örneğinde olduğu gibi mesafeden bağımsız kalite sağlanması için sabit akım kaynaklı sürücüler kullanıldığı zaman, teoride mesafeden bağımsız, pratikte gerilim kaynaklarına göre çok daha uzun mesafelerde armatürlere besleme verilebilmekte. Ancak burada da sürücü ile chip arasındaki mesafede kabloda düşen gerilimin akım kaynağı tarafından karşılanabilmesi önemli. Bu nedenle akım kaynaklarının gerilim sınırları veriliyor. Ancak ben ustanın eksik çektiği damar yüzünden bütün tavanı indirmemek adına (detaylara gerek yok, acil kiti diyeyim sadece) sürücüyü buata yakın koydurduğumda sabit akım kaynağının(!) akımı koruyamayıp ve armatür parlaklığının berbat hale geldiğini gördüm. Buna göre yine akım kaynağı -teoride- yüksüz çalıştırılmamak zorunda. Tabi pratikte çeşitli korumalarla bu sakınca giderilmiş olmalı.
İşte çoğaltabileceğimiz bu tip yeni teknolojilerin ustalar tarafından rahatça kullanılabilmesi adına yeni formüller geliştirilmek ve mevzuatta yer bulmak zorunda.